Güzel ve çirkinler....

Güray SOYSAL  GENÇLER BİTTİ SIRADA BÜYÜKLER VAR Aerobik Cimnastik’te artık büyüklerde de bir Şampiyon kızımız var. Kendini bildi bileli Aerobik Cimnastik yapan Ayşe Begüm Onbaşı, artık küçüklerde değil, büyüklerde yarışıyor. Küçüklerde elde etiği başarılarını, büyüklerde de ortaya koymaya başlayan cimnastikçi kızımız, bunun son ispatını Portekiz’deki Dünya Kupasında elde ettiği altın madalya ile gösterdi. Günde 10 saat çalışan bu geleceği parlak cimnastikçi kızımızın en büyük derdinin yarıştığı branşın olimpik olmaması olarak görülüyor. Federasyonun her türlü imkanıyla başarıdan başarıya koşan Ayşe Begüm Onbaşı, Dünya’da Aerobikteki başarısı ile göğsümüzü kabartıyor. KASABA TESLİM OLAN KUPALAR Bilinçsiz yönetim ortaya çıkardı manzara, sadece Manisaspor ile ilgili değil. Birçok kulüp bu pespaye düşünceye sarılanlar yüzünden kapısına kilit vurdu. Ankara’da bu konuda çok kulüp olduğunu biliyoruz. Son örnek Manisaspor ile ilgili.. Aşağıdaki haberi okuduğunuzda, bu gerçeği göreceğiz. Buyurun habere... “TFF 2. Lig'de sezonun bitimine 7 hafta kala 3. Lig’e düşmesi kesinleşen Manisaspor'un kentteki bir kasabın alacaklarına karşı haczedilen kupaları, açık arttırmayla 59 bin 450 liraya satıldı. Kulübün önceki yıllarda Manisa'da et ürünleri aldığı kasaba olan 161 bin liralık borcu nedeniyle eylül ayında haczedilen 22 kupa için Şehzadeler ilçesindeki yediemin deposunda açık arttırma yapıldı. Açık artırmaya tek talipli olarak katılan alacaklı kasap Ahmet Kibar, 10 dakika süren ihalede icra dairesi bilirkişi heyetince 59 bin 450 liralık kıymet takdiri yapılan ve aralarında kulübün 2005 yılında 1. Lig’den ilk kez Süper Lig’e çıktığında aldığı ikincilik kupası ve 2009 yılında Süper Lig’e döndüğünde aldığı şampiyonluk kupasının da yer aldığı 22 kupayı, 59 bin 450 liraya satın aldı.” Futbolun amatör insanlarının ortaya çıkardığı manzara bu. Son olması dileğiyle.. Unutulmayanlar ALİ EKER

Arkadaşları ona “Kaz Ali” derler. Neden böyle anımsandığını ise, Basketbol oynadı dönemlerde Galatasaraylı Ali Kazaz’ı, arkadaşları bu lakapla tanıdığından, Ankaralı Ali Eker’e de böyle derlermiş. Ve bu isimle bugünlere gelen, 1 Ocak 1944 doğumlu Ali Eker, zamanında klas basketbolcular arasında yer aldı. İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi mezunu olan, DSİ Spor’un kuruluşuna, zamanın Genel Müdürü Süleyman Demirel’in ağzından girip, bunundan çıkarken, hedefine ulaşmanın mutluğunu yaşamış. Gençlerbirliği basketbol takımında aktör Müşfik Kenter ile birlikte oynamış. Daha sonra Altınordu’ya transfer olan basketbolumuzun bu efsanesi evli ve 2 çocuk sahibi bulunuyor. Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğünde spor uzmanı olarak çalışıp, şimdilerde kenara çekilen Ali Eker dostları ile birlikte emekliliğin tadını çıkartıyor.

GÖSTER KENDİNİ TAHA AKGÜL 125 kiloda sayısız şampiyonluklar alan Taha Akgül, bugün Romanya’da başlayacak Avrupa Şampiyonasında kürsünün en üstüne yine çıkmak zorunda. Zorunda derken, serbest güreşimizin Şampiyonlukları bizlere gösteren bu efendi pehlivan son Dünya Şampiyonasında hepimizi hüsrana uğrattı. Sadece minderdeki başarıyı düşünen Taha Akgül bugün başlayacak müsabakalar için bakın neler söylüyor: "Hazırlıklarımız son aşamasına geldi. Son güreş antrenmanlarını yapıyoruz. Bugün prova antrenmanları var. Özellikle 3 tane Gürcistan'dan ağır sıklet rakibim geldi. Onlarla beraber çok iyi antrenman yapıyorum. Çok zor müsabakalar yapıyorum. Onlar dünya klasmanında yani dünyada ilk 3'e girebilecek sporcular. Zaten biri hem dünya şampiyonu hem 2012 Londra Olimpiyatları 2'ncisi. Çok başarılı sporcular. Özellikle onlarla iki kamptır çalışmamın bana faydası oldu. Bu uzun vadeli bir şey aslında 2 kampla olacak bir şey değil. Uzun vadede eğer bu rakiplerle çalışırsam bunun meyvesini olimpiyatta göreceğimi düşünüyorum çünkü antrenman partneri konusunda çok büyük bir eksiğim vardı. 5 senedir idare ediyordum ama artık bunun eksikliğini müsabakalarda hissetmeye başladım.” İstekleri bugüne kadar tek tek yerine geldi. Onun için Taha Akgül’den istenen önce Avrupa, sonra Olimpiyat Şampiyonluğunu bize getirmesi. Bekliyoruz.