Güncel

Güvenpark hafta sonu açılıyor: Tek değişmeyen şey parkın özgün dokusu!

Yerel seçimlerden bu yana restorasyon çalışmalarına devam eden Güvenpark, bu hafta sonu Başkentlilere kavuşuyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Tabiat Varlıkları Proje Koordinatörü Bekir Ödemiş, restorasyon çalışmalarıyla birlikte Güvenpark’ın eski kimliğiyle yeniden canlandırıldığını ve tek değişmeyen şeyin parkın özgün dokusu olduğunu ifade ederek, 29 Ekim’de beklenen açılışın neden ertelendiğini 24 Saat’e anlattı.

Abone Ol

Nur Yıldız

Başkentin simge mekanlarından olan Güvenpark, 2024 yerel seçimlerinden bir hafta önce restorasyon çalışmaları nedeniyle kapatılmıştı. Başkentliler Güvenpark’ın yeniden kente kavuşacağı gün için beklerken, Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Tabiat Varlıkları Proje Koordinatörü Bekir Ödemiş, Kültür Sanat Muhabirleri Derneği ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Cumhuriyetimizin 100. Yılında Ankara Tarihi ve Kültür Değerlerini Anlama Çalıştayı”nda yerel seçimler öncesinde kapatılan Güvenpark Restorasyonu hakkında net bir tarih vererek, parkın 29 Ekim’de açılacağını duyurmuştu. 

Doğal ve kültürel sit alanı olan parka ismini veren, Avusturyalı Mimar Holzmeister tarafından yapılan "Güven Anıtı" ile çevresinde, Hacı Bayram Veli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nce yürütülen restorasyon çalışmaları tamamlanırken parkın 29 Ekim Salı günü beklenen açılışının yapılmayıp bariyerlerin durduğu görüldü. 

Güvenpark’ın 29 Ekim’de beklenen açılışının neden ertelendiğini 24 Saat’e anlatan Ödemiş, şöyle konuştu: 

“Parkın tamamı restore edilmiş durumda. Panoları kaldıracaktık, Ankara Valisi Vasip Şahin’in 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla törenlerden dolayı güvenlik nedeniyle o bölgedeki şantiye çalışmalarına izin vermemesinden dolayı parkın açılışı ertelendi. Bir resmi tören olmayacağından üstelemedik. Bugün itibarıyla panoları kaldıracağız. Haftasonu ise Güvenpark yeniden halkın kullanımına açılacak.”

“Güvenpark, toplumsal bellekte yer alan bir değerdir”

Güvenpark’ın Cumhuriyet’in ilk parkı olma özelliğiyle önemli hususiyet taşıdığını vurgulayan Ödemiş, parkın toplumsal hafızadaki yerine şu sözlerle dikkat çekti: 

“Güvenpark, Cumhuriyet’in ilk parkı olması dolayısıyla önemli bir kentsel mekandır ama bir taraftan da 100 yıl boyunca pek çok şeye tanıklık etmesi dolayısıyla toplumsal bellekte yer alan bir değerdir. Güvenpark, birinci dereceden doğal sit ve aynı zamanda içinde yer alan Güven Anıtı’ndan dolayı da kültürel bir sit alanı. Dolayısıyla bu sit olma özelliklerini dikkate alarak 7 ay süresince her detayını ince ince dokuduğumuz bir çalışma yürüttük.”

Kızılay Kent Meydanı’nı yeniden ayağa kaldıracak bir proje: Daha kullanışlı ve daha güvenli bir Güvenpark!

Güvenpark’ın Cumhuriyet Dönemi Jansen Planı ile yapılmış ilk kamusal yeşil alan olduğuna dikkat çeken Ödemiş, sözlerini şöyle sürdürdü;

“Güvenpark, Türkiye’nin toplumsal hafızasında önemli bir yer edinmiştir. Bugün Anadolu’da herkesin orada bir hatıra fotoğrafı vardır. Güvenpark’ı o hatıraları yeninden canlandıracak şekilde kartpostallardaki geçmiş haline uygun şekilde düzenledik. Atatürk döneminde 1935 yılında açılan Güvenpark Cumhuriyet Dönemi’nin kültürel mirasıdır. Kurtuluş Parkı’ndan başlayarak Abdi İpekçi’den devam eden; bir ucu Gençlik Parkı ve bir ucu da Kızılay’a uzanan Yeşil Kuşak Projesi içerisinde, Güvenpark önemli bir yeşil alandır. Onu daha güvenilir ve daha kullanışlı hale getirdik. Eski hali, içinden geçerken bile tereddüt ettiğiniz bir yerdi. Güvenlik açısından uygun; daha kullanılabilir ve yaşanabilir bir hale getirerek Ankara’da var olan bir Cumhuriyet mirasımızı Ankara’nın Başkent oluşunun yüz ikinci yılında kentimize kazandırdık. Yeşil dokuyu da koruyarak, Kızılay Kent Meydanı’nı yeniden ayağa kaldıracak bir projeyi hayata geçirdik diyebilirim.” 

“Tek değişmeyen şey parkın özgün dokusu”

Ödemiş, restorasyon çalışmalarıyla birlikte Güvenpark’ın eski kimliğine kavuşturulduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Eski Güvenpark’ı yeniden canlandırdık. Güvenpark ATM’lerle, büfelerle dolmuş bir alandı; hepsini temizledik. Parkı eski haline döndürüp, özgün kimliğine kavuşturduk. Parkta tek değişmeyen şey var, parkın özgün dokusu. 26 bin 500 metrekarelik alanda bitki dokusunu revize ettik. Eksik olan kısımları yine mevcut dokuya ve Ankara iklimine uygun yerel bitkilerle tamamladık. Yürüyüş yolları çok yıpranmıştı. Yolları tamamen nitelikli malzemeyle yeniledik. Kent mobilyalarını yerleştirdik. Aydınlatmanın da hem nitelikli hem de güçlü olmasına özen gösterdik çünkü orada en önemli şey güvenlik. Havuzun çevresini yeniledik. ATM’leri ve Kan Merkezi arabasını kaldırarak alanı tamamen temizledik.”

Restorasyon iki etapta ele alındı: “Tek bir ağaç kesilmedi”

Restorasyonun iki etapta ele alındığını belirten Ödemiş, proje hakkında şu bilgileri verdi: 

“Parkın restoresini iki etap olarak ele aldık. Birinci etapta kültürel miras dediğimiz Güven Anıtı ve çevresini restore ettik. Bu bilimsel bir çalışmayla oldu. Konservasyon ve restorasyon raporlarını hazırladık; Koruma Kurulu’na onaylattık. Tüm bu süreçleri Ankara Hacı Bayram Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Restorasyon Bölümü hocalarıyla yürüttük. Restorasyon ve konservasyonu direkt hocalarımızın yaptığını söyleyebilirim. Aylardır dantel işler gibi ince ince çalışılarak tamamlanmış bir süreç. 

İkinci etapta da parkın tamamını aldık. Burada bir tek ağacı kesmedik hatta ağaç diktik. Bu özgün yapıyı olduğu gibi koruduk.”

Dolmuş durakları parka dahil edildi

Dolmuş duraklarının Güvenpark’a eklendiğini ifade eden Ödemiş, şöyle konuştu;

“Dolmuş duraklarını da parka dahil ederek 2000 metrekare bir alan ilave ettik. Ancak dolmuş durakları yeni yerlerine taşınamayınca şimdilik vatandaşın mağdur olmaması için dolmuşlara küçük bir depolama ve manevra alanı bıraktık. Minibüsler, Necatibey’le Kumrular Caddesi’nin kesiştiği köşeye gidecek. Dolmuşlar taşınınca, proje bütünüyle tamamlanacak. Halkın kullandığı alanda da 2 bin metrekare civarında bir artış söz konusu olacak.”