İSTANBUL (AA) - Gazeteci, yazar Avni Özgürel'in gerçek bir hayat hikayesinden senaryosunu kaleme aldığı "Güneşi Beklerken Simitçi" filminin galası, Torun Center Cinetech sinemalarında gerçekleştirildi.

RK Film Yapım'ın uygulayıcı yapımcılığını üstlendiği filmde, 12 Eylül Darbesi sonrası simit satmakla suçlanan bir vatandaşın hikayesi ele alındı.

Gösterimin ardından açıklamada bulunan başrol oyuncusu Tolga Güleç, filmin 1980'in kasımında yanlışlıkla hapse atılan bir simitçinin hikayesini işlediğini belirterek, "Ben senaryomuzu kaleme alan Avni Özgürel'in hayatını canlandırdım. Umarım başarılı olmuşuzdur. 1980 olaylarını yaşamayan biri olarak, çok zor bir karakteri oynadım. Bildiğimiz ve öğrenebildiğimiz kadarıyla canlandırmaya çalıştım. Kendi filmim olmasına rağmen izlediğimde çok ağladım." dedi.

- "Keşke yaşanmasaydı dediğimiz bir hikaye"

Şanlıurfa'da zincirleme trafik kazasında 8 kişi yaralandı Şanlıurfa'da zincirleme trafik kazasında 8 kişi yaralandı

Güleç, gerçek bir hikaye olmasının hüzün verdiğini kaydederek, "Keşke yaşanmasaydı dediğimiz bir hikaye. Bunu sinemasal bir dille anlatmaya çalıştığımız için çok etkili olduğunu düşünüyorum. İnşallah yolu açık olur." diye konuştu.

Oyuncu Gürbey İleri, karakterine hazırlanırken, öncelikle onun duygusal derinliklerine inmeyi hedeflediğini söyleyerek, "Gerçek bir hikayeden esinlenen bir rolü canlandırmak, o karakterin duygusal yükünü hissetmek açısından büyük bir sorumluluk taşıyor." ifadelerini kullandı.

Filmin insanlık ve adalet kavramları üzerinden iz bırakacak bir hikayesi olduğunu vurgulayan Gürbey, şöyle devam etti:

"Gerçek hayattan uyarlanan hikayelerin insanların kalplerine dokunduğunu düşünüyorum. Bu filmde rol alarak onlarla birlikte bu heyecanı hissetme fırsatı buluyorum. İnşallah seyircilere de o dönemin toplumsal sorunlarını geçirebilmişizdir."

- "Masum bir simitçinin yaşadığı haksızlığı görüyoruz"

Oyuncu Ece Gökçen de hikayenin 1980'lerde yaşandığına işaret ederek, şunları söyledi:

"O dönemde masum bir simitçinin haksız yere yaşadıklarını görüyoruz. Ben oynadığım karakterde simitçinin nişanlısının duygularını aktarmaya çalıştım. Genel olarak dönem işlerini çok seviyorum. Çok istediğim bir işti zaten. Dahil olduğuma çok sevindim. Böyle anlamlı bir işte yer aldığım için kendi kaderim adına çok gurur duyuyorum."

Yönetmen koltuğunda Serkan Özarslan'ın yer aldığı film, 12 Eylül'ün hemen ardından, masum bir simitçinin yaşadığı dramatik hikayeye odaklanıyor. Darbe sonrası gelişen olayları işlerken 1980'li yıllara daha önce bakılmayan bir açıdan yaklaşan film, toplumsal yaşamın merkezinde dönemin insan öykülerini temel alıyor.

Kaynak: aa