Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanarak yerine kayyım atanması üzerine CHP’lilerin ilçede başlattığı "Demokrasi Nöbeti" devam ediyor.
Esenyurt Cumhuriyet Meydanı'ndaki bugünkü nöbette konuşan CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, şunları kaydetti;
“Ali Yerlikaya da bir zamanlar İstanbul Büyükşehir'e kayyum olarak atanmıştı”
“Meclis üyelerinin iradesini de hiçe sayarak üç tane memur, encümeni yanına aldı 28’i Cumhuriyet Halk Partili, 14’ü AKP'li, üçü MHP'li toplam 45 belediye meclis üyesinin de iradesini hiçe sayarak kayyum, vekil, memur encümenlerle Esenyurt'u idare etmeye kalkıyor. Yazıklar yazıklar olsun. Şimdi diyebilirler ki bunların tamamını bir hukuk çerçevesinde yapıyoruz. Evet adına kanun denilen ama evrensel hukuka asla uygun olmayan düzenlemelerle yapıyorsunuz. Bunun adına demokrasi değil demokrasiye darbe diyoruz. Buraya atanan Beyoğlu Kaymakamı'nın kayyım olarak atanmasının altında İçişleri Bakanı'nın imzası var. O İçişleri Bakanı'nın adı Ali Yerlikaya. Ali Yerlikaya'da bir zamanlar İstanbul Büyükşehir'e kayyım olarak atanmıştı. İlk işi Atatürk'ün portresini arkasındaki duvardan kaldırıp depoya göndermek olmuştu. Atanmış belediye başkanı ve İstanbul Valisi, Atatürk'ün fotoğrafını, portresini depoya göndermişti. Sonra ilk seçimde Atatürk'ün portresi yerine geldi. Kayyım belediyeden çıktı, gönderildi. Aynısını yapacak mıyız arkadaşlar?
"Diyor ki Ahmet Özer 'İçeride iyiyim çünkü siz dışarıda dimdik duruyorsunuz"
Seçilmiş belediye başkanımızı, sevgili dostum Profesör Doktor Ahmet Özer'i bu sabah Silivri Cezaevi'nde ziyaret ettim. Öncelikle hepinize çok selamları var. Diyor ki Ahmet Özer 'Ben içeride iyiyim ama nasıl iyiyim biliyor musunuz? Siz dışarıda dimdik duruyorsunuz, dayanışma gösteriyorsunuz. O nedenle ben içeride iyiyim' diyor. O dayanışmayı hep beraber sürdüreceğiz. 31 Mart 2024 tarihinden bu yana 7 belediyeye kayyum atadılar. Bunlardan 2'si Cumhuriyet Halk Partili belediye, 5'i DEM’li belediye. Bunların içerisinde bir tane tutuklu arkadaşımız var o da Ahmet Özer'dir. Yanlış anlaşılmasın. Onun da tutuklu olmaması lazım. Diğer tüm belediye başkanları gibi Ahmet Özer'in de mümkünse koltuğunda, değilse burada olması lazım. Çünkü Ahmet Özer'in kaçma şüphesi yok. Ahmet Özer'in delilleri karartma şüphesi yok. Ahmet Özer'in tanıkları baskılama gibi bir durumu da yok. Hepimiz biliyoruz ki Ahmet Özer'in suçu da yok. Eğer kastettiğiniz şuysa, 'Ahmet Özer'in suçu var; 8 ay evvel yüzde 51 oyla bizi yendi, suçu budur' diyorsa, ben buradan ilan edeyim: Cumhuriyet Halk Partisi bu suçu işlemeye devam edecek. Sizi tarihin çöplüğüne göndereceğiz.
“Demokrasiyi katlettirmeyeceğiz”
"Esenyurt Meydanı'ndan haykırıyoruz. Demokrasiyi katlettirmeyeceğiz. Hukuk devletini mutlaka tesis edeceğiz. Cumhuriyet'i bütün değerleriyle birlikte yeniden inşa edeceğiz. 86 milyon yurttaşı birbirinden ayırmadan birlikte yaşatmanın yolunu bulacağız. Sizin ötekileştirme çabalarınıza karşı, sizin bağıran çağıran dilinize karşı sevgi diline, barış dilini hep hep beraber yerleştireceğiz. Ben bu düşüncelerle burada bizimle beraber olan tüm kardeşlerimi içtenlikle, saygıyla, dostlukla selamlıyorum. Ve Esenyurt'tan Türkiye'ye hep beraber bir haykırış; direniş var, demokrasi var, diktatöre geçit yok."