Meclis'te gündem yoğun: Güvenlik düzenlemeleri ve bütçe görüşmeleri Meclis'te gündem yoğun: Güvenlik düzenlemeleri ve bütçe görüşmeleri
CHP Gençlik Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, “Gençlerin kullanacağı oydan korktuğunuzu, gençlerden çok çekindiğinizi artık bütün Türkiye biliyor. Gençler, ‘gelecek planı yapamaz halde’ demiştik. Bugün itibarıyla; artık gençler bu kötü yönetim sebebiyle bir gün sonralarını bile planlayamaz haldeler. Ancak gençliğimizi, yarınımızı, bugünümüzü ve oy hakkımızı bizden çalmaya çalışanlara karşı dimdik burada ve hep birlikteyiz. 14 Mayıs, gençler olarak otoriter bir yönetimi demokratik yollarla değiştireceğimiz, bu şekilde dünya tarihine geçeceğimiz bir gün olacak” dedi. CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Gençosman Killik ise “Eğer seçmen kaydınızı almadıysanız ve üniversitenizin bulunduğu şehirde oy kullanacaksanız ve üniversiteniz sizi eğer oraya sınav için zorla getirtecekse sizin yanınızdayız. Seçimlerde oy kullanmanız için ne gerekiyorsa yapacağız, buna ulaşım bedelleri de dahil” diye konuştu. 
CHP Gençlik Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen ve Gençlik Kolları Genel Başkanı Gençosman Killik, bugün parti genel merkezinde “2023 Seçimleri ve Gençler” konulu bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Gökçen, şunları söyledi: “6 Şubat depremlerinde koordinasyon sorunları nedeniyle hayatını kaybeden bütün yurttaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyoruz. Bölgede yaşanan barınma krizi başta olmak üzere temel insani ihtiyaçların bir an önce çözülmesini bekliyor, aklımızın ve kalbimizin her gün, her saat, her dakika bu bölgede olduğunu buradan tekrar hatırlatıyoruz. Geleceğimizi geri alacağımız 14 Mayıs’a sayılı günler kala yaşadığımız ve özellikle öğrenci arkadaşlarımıza yaşatılan önemli bir soruna dikkat çekmek için bugün burada size sesleniyoruz. Deprem sonrasında insanlarımız acil yardım ve kurtarma beklerken propaganda videoları hazırlayanların, sosyal medyayı kısıtlayanların, vatandaşa çadır satanların ilk feda ettiği yine maalesef gençler oldu. Pandemi döneminde yaşanan sorunların tekrarlanması pahasına üniversiteler kapatıldı ve çevrimiçi eğitime geçildi. Yurtlar apar topar boşaltıldı. Gençlerin eşyaları çöp poşetlerine dolduruldu. Gençler, anlaşma yaptıkları özel yurtlardan ve kiraladıkları evlerden de ayrılmak zorunda kaldılar. Yeniden masraflar yaparak memleketlerine döndüler. YÖK Başkanı mart ayında yaptığı açıklamada nisan ayında bu kararı tekrar gözden geçireceklerini söyledi ve bir ay boyunca Erdoğan’ın talimatını bekledi. Ne için? Öğrencilerin seçmen kayıtlarını güncelleyebilecekleri tarihin geçmesi için. YÖK Başkanının üniversitelerin hibrit sisteme geçeceğini açıkladığı tarih 30 Mart. YSK’nın adres değişikliği için verdiği son tarih 2 Nisan. Nüfus müdürlüğü, adres değişikliği için eğer kişinin üzerinde bir fatura yoksa ikametgahta olan kişinin de hazır bulunmasını bekliyor. YÖK başkanı bize sınavların çevrimiçi yapılacağını söylerken final sınavlarının nasıl yapılacağını üniversite senatolarının takdirine bıraktı. Üniversite senatolarının birçoğu ise hala karar almadı ya da aldıkları kararı öğrencilerine duyurmadı. Akademik takvimlerde güncelleme yapılmadı. Sınavların seçim haftasına denk geldiği üniversiteler de var. Öğrenciler 14 Mayıs haftasında nerede olacaklarını bu kötü yönetimden kaynaklı bilmiyor. “ONLİNE EĞİTİM, EĞİTİM DEĞİLDİR” Dönemin en başında söyledik. Online eğitim, eğitim değildir. Daha dönemin en başında böyle bir karar almayacaktınız. Madem böyle bir karar aldınız o zaman dönemin ortasında bu kararı değiştirip gençlere iki kez bu masrafı yaptırmayacaktınız. Bunu da yaptırdınız. Oy kullanmak, geleceklerinde söz sahibi olmak isteyen gençlerin seçmen kayıtlarını düzeltmelerine zaman tanıyacaktınız. Oy haklarını gasp etmeyecektiniz. Gençlerin kullanacağı oydan korktuğunuzu, gençlerden çok çekindiğinizi artık bütün Türkiye biliyor. Gençler, gelecek planı yapamaz halde demiştik. Bugün itibarıyla artık gençler, bu kötü yönetim sebebiyle bir gün sonralarını bile planlayamaz haldeler. Ancak gençliğimizi, yarınımızı, bugünümüzü ve oy hakkımızı bizden çalmaya çalışanlara karşı dimdik burada ve hep birlikteyiz. 14 Mayıs, gençler olarak otoriter bir yönetimi demokratik yollarla değiştireceğimiz; bu şekilde dünya tarihine geçeceğimiz bir gün olacak. Bizi bekleyin, başlıyoruz.” KİLLİK: “SEÇİMLERDE OY KULLANMANIZ İÇİN NE GEREKİYORSA YAPACAĞIZ, BUNA ULAŞIM BEDELLERİ DE DAHİL” Killik ise konuşmasında şunları söyledi: “Bu iktidar, gençlerin isteklerini karşılayamadığını görüyor. Daha da önemlisi bunları karşılamak istemiyor. İktidarın en büyük korkuları gençlerin istekleridir. Bu nedenle gençlerin katılımını en düşük düzeyde tutmak için seçim tarihini üniversitelerin açık olduğu bir döneme denk getirdiler. Bugün iktidarın verdiği talimatlar ne kadar haklı olduğumuzu tekrar tekrar gösteriyor. 12 Eylül darbecilerinin ürünü olan Yükseköğretim Kurulu (YÖK), gençleri sandıktan uzak tutmak için kabul edilemez bir karar aldı. Yüz yüze eğitimin üniversitelerde başlayacağı tarihi 3 Nisan olarak duyurdular. Bu kararda final tarihleriyle ilgili hiçbir duyuru yapmadılar, konuyu muallakta bıraktılar. Şu an hiçbir öğrencinin ya da üniversitenin bu konuya dair bir fikri yok. Bu konunun ne zaman netleşeceğine ilişkin bir bilgileri de yok. Bu kararın amacı öğrencileri aydınlatmak değil, daha da bilinmezliğe sürüklemektir. “YÖK’ÜN BU KONUYU MUALLAKTA BIRAKMASININ SEBEBİ ÖĞRENCİLERİN OY KULLANMASINI ENGELLEMEKTİR” Üniversitelerin kapatılma kararından önce final tarihlerinin olduğu bu listeye göre, Türkiye’deki üniversitelerin yaklaşık yüzde 90’ında sınav tarihleriyle seçim tarihi ya çakışıyor ya hemen öncesine veya sonrasına denk geliyor. YÖK’ün bu konuyu muallakta bırakmasının sebebi final sınavlarıyla seçim tarihinin birbirine denk gelmesi ve öğrencilerin seçimlerde oy kullanmasının engellenmesidir. Hedeflerinin belirsizlikte kalan öğrencilerin seçmen kaydını almasını engellemek olduğunu Sayın Genel Başkanımız söyledi. “ÜNİVERSİTELER SİYASAL İKTİDARIN GENÇLERİ KONTROL ALTINDA TUTABİLMEK İÇİN KULLANDIĞI BİR SOPA DEĞİLDİR” Siyasal iktidar ne yazık ki YÖK’ü bir seçim aygıtı gibi kullanıyor. Bu vesileyle genç seçmeleri zora düşürmeye çalışıyor. Bu yönetim tarzını açık ve net bir şekilde reddediyoruz. Üniversiteler siyasal iktidarın gençleri kontrol altında tutabilmek için kullanabileceği bir sopa değildir. Yaratılmak istenen bu olsa da buna ne gençlik ne de üniversitenin kendisi tarih boyunca buna izin vermemiştir, vermeyecektir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz de buna izin vermeyeceğiz ve üniversiteli genç kardeşlerimizin bu süreçte daima yanında olacağız. “FİNAL SINAVLARINI HAZİRAN SONUNA ERTELEME KARARI ALMAYA DAVET EDİYORUZ” YÖK, final sınavlarının nasıl yapılacağına dair açıklamayı derhal yapmalıdır. Değerli akademisyenler, hocalarımız, rektörlerimiz siz Türkiye’nin geleceğinin mimarlarısınız. Bilimin ve özgür düşüncenin temsilcisi olarak siyasetin dışında değil fakat üstündesiniz. Gençlere, üniversitenin taşıdığı değerleri gösterme vaktidir. Gençlerin seçimlere katılarak söz söyleme hakkını kullanmaları, dışarda kalmamalarını engellemek için sizleri demokratik tavır ve final sınavlarını haziran sonuna erteleme kararı almaya davet ediyoruz. Lütfen bu kararı tekrar gözden geçirin ve final sınavlarını seçimlerden bağımsız şekilde haziran ayının sonuna erteleyin. “DEVLET KURUMLARININ BİR KİŞİ İÇİN DEĞİL, MİLYONLARCA GENÇ İÇİN ÇALIŞMASINI SAĞLAYACAĞIZ” Sizler bir siyasi partinin temsilcisi değil, sizler akademisyensiniz, bilim insanısınız. Gün, öğrencilerinize üniversitenin siyasetten üstün olduğunu gösterme günüdür. Genç arkadaşlarım, dostlarım şu an bir bilinmezliğin içinde ne yapacağınızı düşünüyorsunuz. Hiç şüpheniz olması ki hem eğitim hakkınız hem de seçimlerde söz söyleme hakkınız bizim için çok ama çok değerli. Bu nedenle karşımızda hangi isim ve kurum olursa olsun sonuna kadar sizinle birlikte mücadele edecek, haklarınızım peşinden koşacağız. Devlet kurumlarının bir kişi için değil, milyonlarca genç için çalışmasını sağlayacağız. “SEÇİMLERDE OY KULLANMANIZ İÇİN NE GEREKİYORSA YAPACAĞIZ, BUNA ULAŞIM BEDELLERİ DE DAHİL” Otobüs ve uçak biletlerinin ne kadar pahalı olduğunu biliyoruz. Bununla ilgili çalışmamızı daha önce duyurmuştuk, tekrar hatırlatmak istiyoruz. Demokrasi Bileti, gençlik kollarımızın daha önce duyurduğu ve hayata geçireceği bir projeydi. Deprem felaketinden sonra üniversitelerin hibrit eğitime geçmesi kararı nisan ayına bırakıldı ve bu konu üniversite öğrencileri arasında büyük bir muallak şeklinde durdu. Biz bu projeyi devam ettiriyoruz. Türkiye’deki tüm üniversite öğrencilerine tekrar çağrı yapıyoruz. Eğer seçmen kaydınızı almadıysanız ve üniversitenizin bulunduğu şehirde oy kullanacaksanız ve üniversiteniz sizi eğer oraya sınav için zorla getirtecekse sizin yanınızdayız. Seçimlerde oy kullanmanız için ne gerekiyorsa yapacağız, buna ulaşım bedelleri de dahil. Demokrasi Biletini duyurmuş olduk ve yakında da hayata geçirmiş olacağız.”

Editör: Ahmet Ertüm