Göçmen deposu

Şükrü KARAMAN Ülkemize iyiden iyiye yerleşen sığınmacılar siyasetin bir numaralı gündem maddesi olmayı sürdürüyor. Ekonomik sorunlar, işsizlik, hayat pahalılığı gibi can...

Abone Ol
Şükrü KARAMAN Ülkemize iyiden iyiye yerleşen sığınmacılar siyasetin bir numaralı gündem maddesi olmayı sürdürüyor. Ekonomik sorunlar, işsizlik, hayat pahalılığı gibi can yakan temel sorunlarla birlikte sayıları giderek artan sığınmacılar üzerinden siyasi partiler arasında karşılıklı sert salvolar havada uçuşuyor. Hükümetin izni ile iç savaştan kaçarak 2011 yılında Türkiye’ye adım atan Suriyelilerin yanı sıra Afgan, Irak, Pakistan, İran ve Afrika ülkelerinden yasal iznin dışında kaçak yollarla gelen çok sayıda sığınmacı ve göçmen yurtta barınıyor. 10 milyona yakın yabancının Türkiye’de yaşadığı, kayıt dışı istihdam edildiği, kendi yerleşim birimlerini kurduğu ve varsıl olanların 400 bin dolar karşılığında taşınmaz alarak vatandaşlığa hak kazandığı bilinen gerçek. Öyle ki vatandaşlık hakkı kazananların çocukları için ayrı eğitim kurumu oluşturuldu. Yetmedi ücretsiz sağlık hizmetinden yararlanıyorlar. Oysa Türk yurttaşları hastane kuyruklarında çile çekiyor. Doğurganlık oranı üst düzeyde olduğundan nüfusları hayli artıyor. Hatay, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa gibi Güneydoğu illerinde hızla çoğalıyorlar. Zaman zaman karıştıkları asayiş olaylarından ötürü bulundukları yerleşim birimlerinde huzursuzluğa ve gerginliğe yol açıyorlar. Yaşanan olaylardan ötürü ortaya çıkan olumsuz tablodan yurttaşlarımız fazlasıyla yakınıyor. Muhalefet partilerinin tümü Suriyeli ve diğer yabancıların belli koşullar uyarınca ülkelerine gönderilmesi gerektiğini sürekli dile getiriyor. Dönüşler için Suriye Devlet Başkanı Esad ile kesinlikle görüşülmesini hükümete salık veriyor. Lakin siyasi iktidar önerileri görmezden gelerek muhalefete yükleniyor. Sığınmacıların Türkiye’de kalacağını belirtiyor. Ne var ki yabancılar “konuk” olmaktan çoktan çıktı. Türk gencinin aşının, işinin ortağı oldu, hatta önünü kesti. Hem de çok düşük ücretle. Artık ekonomiye yük olan, rahat yaşam sürdüren, kayıt dışı istihdamdan ötürü işsiz gençlerin aşına engelleyen sığınmacıların ülkelerine dönme vakti geldi. Hiç kimse bu görüşte olanları “ırkçı” olarak nitelendirmemeli. Zira ülkenin sığınmacılardan önce çözüm bekleyen o denli sorunları var ki. Yine de barış içinde sağduyu ve sabırla, kışkırtmalara kapılmadan ülkelerine dönecek günleri beklemek en doğrusu. İYİ Parti lideri Meral Akşener, kaçaklarla birlikte en az 8 milyon sığınmacı ve göçmenin bulunduğunu belirterek, “Türkiye bir hendek olmuştur. Topraklarımız bir göçmen deposuna dönüşmüştür” diyerek olayın ciddiyetini dile getirdi.