Giden gidene…
Güray SOYSAL
Güray SOYSAL
Cemal Aydın kardeşimi de sonsuzluğa uğurladık.
Ankaragücü’nün Beştepe’deki tesislerini o günlerin Başkanı Nevzat Karataş alırken, 2’nci adam koltuğunda bulunan Cemal Aydın hemen kolları sıvayıp, mevcut güzelliği kısa zamanda ortaya çıkartmıştı.
Geçenlerde Cemiyet’e gelip, dertleşmiştik.
Demek ki Cemal Aydın’ı son görüşmemizmiş.
Hazırladığı kitabı imzalayıp vermişti.
Hastahanede yattığı sürece kızı ile devamlı görüşüp, durumunu öğrenmeye çalıştım.
Sonunda…
Cemal Aydın’ı kaybettiğimizi öğrendik.
Karadenizli oluşu nedeniyle inatçı, hırslı ve bunların ötesinde akıllıydı.
Şimdi, Cebeci’deki mezarlıkta huzur içinde yatıyor.
Allah rahmet eylesin...
Geçen hafta Gazi Üniversitesi futbol sahasının etrafındaki tartan pistin kepazeliğini ve saha kenarlarında bulunan su oluklarının kırılmasını yazmıştım.
Bir hafta sonra gittiğimde manzara değişmemişti.
Tartan pist yamalı bohça, su oluklarının kepazeliği ise aynen duruyor.
Hele hele bu su oluklarının boşluğuna ayağını düşüren genç futbolcunun kötü akıbetini düşünmek bile istemem.
Konuya Rektörlük veya Dekanlık biran evvel el atmalı.
Zira…
Yarın dizlerin dövülmesinin bir faydası olmayacak.
Bir dönem Türk futboluna damgasının vuran Osman Arpacıoğlu’nu da sonsuzluğa uğurladık.
Uzun dönemler Fenerbahçe ve Mersin İdman Yurdu kulüplerinde oynayan, Süper Lig'de 1972-1973 sezonunda Gol Kralı olan Osman Arpacıoğlu, 1968-1974 yılları arasında 13 kez A Millî Takımımızın formasını giydi.
Birara Hacettepe, Petrolofis’de de futbol oynayan “Bay Gol” efsane Yıldırım Beyazıt Lisesinde Hans Levent, kaleci Yavuz ve ünlü spor spikeri Tansu Polatkan ile aynı takımın başarısı için forma terletmişti.
Bir yandan futbol oynayıp, diğer taraftan Üniversiteye gidip mezun olan Osman Arpacıoğlu İzmir’de tedavi olduğu hastahanede vefat etti.
Allah rahmet eylesin…
Olimpiyat ve Dünya Şampiyonu, Milli Takım eski Antrenörü efsane güreşçi Mahmut Atalay’ı 17. ölüm yıldönümünde saygı ile andık.
Bu büyük ustası 1966 ABD Toledo’da dünya şampiyonu,
1968 Mexico’da Olimpiyat Şampiyonu oldu. 1968 yılında FILA tarafından Dünya’nın “En Teknik Güreşçisi” ödülünü kazandı. Göğüs çaprazı, koltuk altı, dönerek ayaklara dalma gibi kendine has teknikler geliştirdi. 150 kez millî takıma seçildikten sonra 1968 yılında güreş kariyerine nokta koydu ve ardından 16 yıl boyunca millî takımda antrenörlük yaptı.
Daha 10 güncede muhterem eşi Perihan hanımı da toprağa verilirken, hem Mahmut Atalay’a, hem de Perihan hanıma rahmet dilerim.
Ülkemizde Kadınlar Futbol Ligleri başlamak üzere. Futbolun sadece erkeklere ait bir spor olamayacağını zamanın kadın artistleri ortaya koymuştu. İşte onlardan bazı, sırtlarına giydikleri formalarla ortaya koydukları figürlerle herkese güzel bir gün geçirmişlerdi.
Sahada kimler mi vardı?
Bahar Erdeniz, Nazan Şoray, Serpil Örümcer, Nil Burak, Meral Zeren, Mine Mutlu, Meral Orhonsay, Seyyal Taner, Güngör Bayrak, Yeliz ve Nurhan Damcıoğlu gibi ünlüler karması sahada boy göstermişti.
O günlerde bu cesareti gösteren kadın artistlerimizi kutlarım. (Teşekkürler Atila Güvenç)
1925 yılında Ankara’da dünyaya gelen Halim Çorbalı, futbolcu, spor yöneticisi ve bürokrat olarak hizmet verdi. Ankara Erkek Lisesi, Gazi Lisesi ve Mülkiye’den mezun oldu. 1944’te Gençlerbirliği’nde spora başladı. Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulu Başkanlığı yaptı. 14 yıl Tapu Kadastro Genel Müdürü olarak çalıştı. Türkiye Futbol Adamları Demeği tarafından ödüllendirildi. 2010 yılında Marmaris’te vefat etti. Büyük spor adamının cenazesi 13 Eylül 2010 yılında Marmaris’teki Armutalan mezarlığında toprağa verildi.
