Geçmişte siyasilere yönelik saldırı girişimleri
Süreyya ORAL İstanbul Büyükşehir Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Erzurum mitingi sırasında mitinge katılanlara karşı yapılan taşlı saldırı geçmişte siyasilere yönelik saldırı girişimler...
Süreyya ORAL
İstanbul Büyükşehir Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Erzurum mitingi sırasında mitinge katılanlara karşı yapılan taşlı saldırı geçmişte siyasilere yönelik saldırı girişimlerini hatırlattı…. İsmet İnönü’ye 1959 yılında Uşak’ta yapılan saldırının yanı sıra en çok suikast girişiminde bulunulan lider olarak Bülent Ecevit tarihe geçti. Partisinin genel kurulunda suikast girişimi ile karşı karşıya kalan son lider ise dönemin Başbakanı Turgut Özal dı..
İnönü’nün Uşak gezisinden bir kaç gün önce Manisa Milletvekili Muzaffer Kurbanoğlu başkanlığında 15 DP milletvekili Uşak’a geliyor ve iktidara çok yakın olduğu bilinen valiyle görüşüyor.
Tren Uşak’a varınca işler daha sertleşiyor. Hoparlörle anons yapılıp Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu hatırlatılıyor. Köylerden kente Nafia’nın [Bayındırlık] kamyonlarıyla DP’liler taşınıyor.
İnönü’nün bindiği üstü açık araç DP il binasının önünden geçerken İlçe Başkanı Eşref Öğün çay bardağı fırlatıyor, gazeteci Hamdi Avcıoğlu alnından yaralanıyor. 30 Nisan’ı 1 Mayıs’a bağlayan gece İ. İnönü’nün misafir kaldığı evin mahzeninde sabaha karşı yangın çıkıyor ve hemen söndürülüyor.
Tren istasyonuna doğru yola çıkılıyor. Aracın önü kesilmiştir. İ. İnönü kalabalığa doğru yürüyor, yolunu açmak isteyen CHP milletvekillerine “Bırakın. Ben yolumu açmasını bilirim!” diyor.
O sırada kafasına bir taş isabet ediyor. Trene kendini atıyor. Bindiği vagon da taşlanmakta, gazetecilere taşlar isabet etmektedir. Bu arada Uşak CHP ilçe başkanı Muzaffer Mert iki uyluğundan bıçaklanıyor. Uşak’ın tanınmış kabadayılarından Kayınım Ahmet adlı kişi yumruğunu İnönü’nün başına indirirken engel olunuyor.
Ecevit, 70'li yıllarda Milliyetçi Cephe hükûmetlerinin kurulmasından itibaren yoğunlaşan çeşitli saldırılara uğradı. Bunlardan en önemlileri 23 Temmuz 1976'da New York'ta ve 29 Mayıs 1977'de o yıllarda sivil uçuşların yapıldığı Çiğli Havaalanında gerçekleşti. 1976'da Kıbrıs Harekatı sonrasında ABD'ye yapılan bir gezi sırasındaki saldırı, Ecevit'in korumasını yapan FBI tarafından önlendi. Çiğli Havaalanındaki girişimde dönemin İstanbul Belediye Başkanı Ahmet İsvan'ın kardeşi Mehmet İsvan yaralandı.
.Bülent Ecevit sonraki yıllarda yinelenen saldırıların ilkini Eylül 1973'te siyasi rakibi Süleyman Demirel'in memleketi Isparta'da yaşadı. 14 Ekim'de yapılacak 1973 Türkiye genel seçimleri'nin çalışmaları için Isparta'ya giden Ecevit 150-200 kişilik bir kümenin saldırısına uğradı. Polis ve askeri birliklerin müdahale ettiği saldırıda, ara sokaklara giren küme, mitinge katılanları taşlamayı sürdürdü. Olaylarda Cumhuriyet Halk Partisi bayrağı taşıyan araçlar tahrip edildi. 1 kişi bıçaklandı, 20 kişi taşlarla yaralandı. CHP'liler yaralanan genci kürsüye çıkardılar. Ecevit "Arkadaşlar, bu arkadaşımızın kanı Süleyman Demirel'in de yaşatmak için uğraştığı demokrasi için dökülmüştür." dedi ve kendisine atılan taşı da Demirel'e armağan edeceğini söyledi.
Daha sonra miting için Burdur'a giden CHP Genel Başkanı, olayları Adalet Partisi'nin çıkarttığını ifade etti. Seçim gezisi için Giresun'da bulunan Demirel ise, olayın siyasi bir niteliği olduğunu sanmadığını söyledi.[4][5]
1975 yılında çeşitli yerlerde siyasi saldırılar düzenlendi I. Milliyetçi Cephe hükümetinin kurulmasından bir süre sonra partisinin düzenlediği bir miting için Gerede'ye gelen Ecevit'in konvoyuna ilçe girişinde taşlı saldırıda bulunuldu ve yaralananlar oldu. Alana gelen Ecevit kürsüye çıkarak konuşmaya başladı, ancak taşlı sopalı saldırı burada da devam etti.
Ecevit, Gerede olaylarından 2.5 ay sonra Elazığ'da kürsüde konuşurken benzer bir saldırıya uğradı. Dinleyen kalabalık taş, sopa ve silahlarla yapılan saldırıdan korunmaya çalışırken Ecevit konuşmasını sürdürdü. Ecevit ve beraberindekiler ayrıldıktan sonra da olaylar mahallelerde devam etti. Olaylar sonucunda arasında polislerin de bulunduğu 50 kişi yaralandı. 57 kişi gözaltına alındı,
Yurtdışında yapılan eylem ise Stavros Psihopedrisdes tarafından New York Waldorf Astoria Oteli'nde yapılan silahlı saldırıdır. Suikastçı otelin lobisinde bulunan Ecevit'e silahı doğrulttuğunda koruma müdürü Mümtaz Karaduman ve kendisini korumakla görevli FBI Çaşıtı Bernard Johnson, saldırganın üzerine atlamış, boğuşma sırasında FBI çalışanı elinden yaralanırken, Ecevit olay yerinden uzaklaştırılmıştır. Ecevit, hayatını kurtaran FBI elemanını 2002'de Türkiye'ye davet edip bir teşekkür plaketi vermiştir.
1977 Türkiye genel seçimleri öncesinde çeşitli olaylarda üç ayda 133 kişi öldürülmüş, CHP'ye ve Ecevit'e yapılan saldırılar da artmıştı.
Niksar'a giden Ecevit çiftinin bulunduğu seçim otobüsü ve CHP'liler silahlı saldırıya uğradı. 10 kişi yaralandı. Polisin müdahale etmediği olaylar, asker desteği ile bastırıldı. Saldırı nedeniyle, arasında lise müdürlerinin de olduğu 30 kişi gözaltına alındı. Ecevit, konuyla ilgili olarak "Bu Adalet Partisi'yle MHP'nin birlikte hazırladıkları bir oyun. Niksar'da beni, sizi kurşunlayan ve taşlayanlar, iktidardaki haydutların uşaklarıdır." diye açıklama yaptı. Seçim gezisi, camları kırık otobüsle sürdürüldü.
26-27 Nisan gecesi Gümüşhane'nin Şiran ilçesinde afiş asma ve slogan atma nedeniyle başlayan tartışmalar ilçede gerginliğe yol açtı. Olaylar sürerken kente gelen CHP konvoyuna "Milliyetçi Türkiye", "Başbuğ Türkeş" sloganları atan 300 kişi önce taşlı sopalı daha sonra silahlı saldırıda bulundu. 8 kişi ağır yaralandı. Erzincan Senatörü Niyazi Ünsal ve Tunceli milletvekili Nihat Saltık da yaralandı. Ecevit, saldırı sırasında güvenlik güçlerine seslenerek şöyle dedi: "Bir avuç eşkıyanın kurşun sıkmasını önleyemezseniz cezasını çekersiniz. Ben buradayım, öldürürlerse beni de öldürsünler".
Şiran'dan sonra Erzincan'da yapılması beklenen miting olaylar ve Erzincan'da benzer hazırlıkların yapıldığı haberleri üzerine iptal edildi. Erzincan'da miting için bekleyenler saldırıya uğradı.
Seçim çalışmaları için İzmir'de yapılacak miting hazırlığı sırasında seçim otobüsüne binmek üzere olan Ecevit'e 29 Mayıs 1977 günü yaklaşan biri ateş açmış, ancak kurşun sıyırarak arkada bulunan Mehmet İsvan'a saplanmıştır. Silahın daha önce bilinmeyen zehirli mermi attığı tespit edilmiştir. Olay sonrası ateş eden, Çiğli Karakolunda görevli bir polis memuruydu.
Ateş edilen ve Türkiye'de 3 tane bulunan silahın ise Özel Harp Dairesine ait olduğu belirlenmiştir. Silah, ABD yapımı Tengas markadır ve deneme aşamasında olup özelliği ise zehirli kurşun atmasıdır.
3 Haziran 1977 tarihinde İstanbul'da bulunan Taksim Meydanı'nda yapılan CHP mitingidir.CHP tarihinin en geniş katılımlı ve en coşkulu mitinglerinden biri olarak bilinir.
Zamanın Başbakanı Süleyman Demirel, Bülent Ecevit'e Çiğli'de uğradığı suikast girişiminden 4 gün sonra ilettiği mektupta 3 Haziran'da yapılacak Taksim mitingi sırasında Sheraton Oteli'nin üst katlarındaki bir odadan dürbünlü silah ile ateş edileceği istihbaratını veriyordu. Ecevit, bu mektuba "Ben yarın Taksim'de olacağım" biçiminde yanıt vermiştir.
Ecevit, 5 Haziran 1977 seçimleri için radyodan yaptığı propaganda konuşmasında halka kendisine suikast düzenleneceği yolunda istihbarat raporu verildiğini ve bu yüzden ertesi gün hiç kimsenin mitinge gelmemesini istemiş, yalnızca kendisinin gideceğini bildirmiştir. Buna karşın 3 Haziran günü meydan dolmuştur.
Ecevit, Emekli Emniyet Müdürü Mümtaz Karaduman'ın anılarına göre, suikast bildirimi yapılan Taksim Mitingi'ne başlarına bir şey gelmesin diye korumalarını götürmek istememiştir.
CHP'nin Nevşehir İl Başkanı Mehmet Zeki Tekiner, 17 Haziran 1980'de uğradığı silahlı saldırıda CHP'nin Yönetim Kurulu Üyesi Yavuz Yükselbaba ile birlikte öldürüldü. Cenazeler için Nevşehir'e giden Ecevitler ve diğer CHP'liler önce taşlı saldırıya uğradılar. Cenaze, camiye götürülürken patlayan silahlarla, aralarında Muş milletvekili Burhan Garip Şavlı'nın da bulunduğu 9 kişi yaralandı. Koruma altına alınan Ecevit, daha sonra valiliğe giderek dönemin başbakanı Süleyman Demirel ve Genelkurmay başkanı Kenan Evren'i telefonla aradı, can güvenliğinin kalmadığını ve emniyet güçlerinin olaylar karşısında yetersiz kaldığını bildirdi. Ecevit ve beraberindekiler askeri birlikler geldikten sonra kentten ayrıldı. Tekiner ve Yükselbaba'yı öldürdükleri gerekçesiyle biri öğretmen 3 kişi tutuklandı. Yargılamalar sırasında saldırı buyruğunun Abdullah Çatlı'dan geldiği ortaya çıktı.
ANAP’ın iktidar olduğu dönem de partinin Atatürk Spor Salonunda yapılan büyük kongresi sırasında Başbakan Özal kürsü de konuşurken bir silah sesi duyuldu, korumalar Özal’ın üstüne kapanıp onu kürsünün altına saklarken Kartal Demirağ adlı saldırganda korumalar tarafından yakalandı.. Özal çok araştırtmasına rağmen Demirağ’ın kimler tarafından azmettirildiğini bir türlü öğrenemedi….
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Karadeniz gezisi sırasında Artvin’de silahlı saldırıya uğradı..Ankara’nın Çubuk ilçesinde de bir şehidin cenazesinde linç giricimin de bulunuldu.. Kılıçdaroğlu TBMM çatısı altında da bir kişinin yumruklu saldırına maruz kaldı..
60 yıllık bir süre içinde siyasi liderlere özellikle muhaliflere karşı girişilen bu saldırılar siyasetin kullandığı dilin taraftarlar arasında nasıl bir karşılık bulduğunun göstergesi… O nedenle siyasilerin konuşmalarında kullandıkları dile, ,sözlere çok dikkat etmeleri gerektiğinin çok önemli olduğunu düşünüyorum…