Süreyya Oral
İstanbul merkezli gazeteler ilk baskılarını akşam üzeri yapar ve bu baskılarını hem taşraya gönderirler hem de meyhane baskısı olarak adlandırdıkları bu baskılarını özellikle iskelelerde ve kalabalığın yoğun olduğu yerlerde satarlardı…
Bu baskıdan sonra çalışmalara devam edilir. Haberler yakından izlenir, yeni gelişmeler de göz önüne alınarak çalışma yapılır... İlk baskının üzerinde yapılan oynamalarla bazı haberler çıkarılır ve yerine yeni haberler konularak gazeteler baskıya verilirdi… Bu baskılar da şehir içi baskısı olarak bilinir ve üç büyük kentin içindeki bayilere dağıtılırdı…
Bu baskı ve dağıtım işleri sabahın erken saatlerine kadar devam ederdi… Ancak baskı devam ederken bir önemli haber geldiğinde makinalar durdurulur yeni haber sayfaya konularak baskıya devam edilir ve dağıtımda kaldığı yerden sürdürülürdü…
Gazetenin taşra denilen ilk baskısından sonra sabahın erken saatlerine kadar devam eden bir baskı ve dağıtım süreci olurdu.. Gazetelerin birbirlerinin taşra baskılarını yakından takip ettiği ve bir birlerinden haber aşırdıkları bilindiğinden çok önemli haberler genel de şehir baskısı içinde kullanılır bir gün sonra taşraya verilirdi…
Gazetelerin bu dağıtım ve haber değiştirip baskıya devam ettiği o güzel yıllarda bir ip ucu vardı… Bu ip ucu gazetenin başlığının bir köşesinde bulunan yıldızlardı… Bu yıldızların sayısı elimize aldığımız gazetenin kaçıncı baskı olduğunu gösterirdi.. Bu yıldızların her biri gazeteye yeni bir haberin girildiğinin işareti idi.. Yıldızın üç, dört veya beş tane olması güncellenen haberlerin göstergesi idi…
İnternet ortamında öyle bir hale geldik ki taze ve önemli haberler anında ve “son dakika” notuyla halka ulaştırılıyor…. Haberlere anında ulaşma olanağı sağlandı ama, bazı haberler ilgili kaynaklardan teyit edilmeden verildiği için güvenilirliği de sıkıntı yaratıyor….