Haber Merkezi - Saldırılarda şimdiye kadar 29 gazetecinin hayatını kaybettiğini belirten komite, Gazze'de iletişim hizmetlerinin kesilmesinin kamuoyunun 'bilgi alma' hakkını tehlikeye atan bir 'haber karartması' olduğu uyarısında bulundu. Komite, ayrıca gazetecileri hedef almanın savaş suçu olduğunun da altını çizdi.
İsrail ve Gazze arasında 7 Ekim tarihinde başlayan savaş 22'inci gününü geride bırakırken Gazze Şeridi'nde iletişim hizmetlerinin kesilmesiyle 2,3 milyon insanın dış dünyayla bağlantıları koptu. İletişim ağının kesilmesiyle her geçen saniye Filistin'de artan can kaybı hakkında bilgi alınmazken bölgeye ambulans ve yardımlar da ulaşamıyor.
Filistinli Gazeteciler Sendikası, İsrail'in Gazze'deki gazetecilere yönelik 'katliam' yapabileceği uyarısında bulundu. Açıklamada, Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı tüm uluslararası kuruluşlara, "gerçeklerin tanıklarını" kaybetmeden önce harekete geçme çağrısında bulundu. Öte yandan İsrail ordusu İngiltere merkezli Reuters ile Fransa merkezli AFP haber ajanslarına gönderdiği mektupta gazetecilerin güvenliklerini sağlama konusunda garanti veremeyeceklerini ve kendi önlemlerini almaları gerektiği uyarısı yaptı.
"Gazeteciler için en ölümcül savaş"
Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) İsrail ve Filistin arasındaki savaşta çatışmaların kayıtların tutulmaya başladığı 1992'den bu yana gazeteciler için 'en ölümcül üç hafta olduğunu' açıkladı.
Artı Gerçek'te yer alan habere göre, komite, son üç haftada 24'ü Filistinli, dördü İsrailli ve biri Lübnanlı olmak üzere en az 29 gazetecinin öldüğünü belirtti. Sekiz gazetecinin yaralandığı ve dokuz gazetecinin de kayıp ya da gözaltında olduğunu vurguladı.
"Haber karartma" uyarısı
CPJ, Gazze Şeridi'nde iletişim hizmetlerinin kesilmesini eleştirerek, kesintinin aynı zamanda kamuoyunun "bu çatışmada neler olduğunu bilme ve anlama" hakkını tehlikeye atan bir "haber karartması" olduğu uyarısında bulundu.
"Gazetecileri hedef almak savaş suçu"
"Bu durum, ölümcül propaganda, dezenformasyon ve yanlış bilgilendirme ile doldurulabilecek bağımsız ve gerçeklere dayalı bilgi boşluğu ile ciddi sonuçlara yol açabilir" eleştirisini yapan CPJ, gazetecilerin uluslararası hukuk uyarınca saygı gösterilmesi ve korunması gereken siviller olduğunu vurguladı.CPJ, Gazetecileri veya medya altyapısını kasıtlı olarak hedef almanın olası savaş suçları teşkil ettiğinin de altını çizdi.