Haber Merkezi - Gazeteciler Cemiyeti, internet haber sitelerine ve sosyal medya paylaşımlarına yönelik hazırlanan ve kamuoyunda sansür yasası olarak bilinen Dezenformasyon Yasası'nın iptali talebiyle dava açmıştı Geçen yıl ekim ayında TBMM'den geçen ve kamuoyunda sansür yasası olarak da nitelendirilen kanunun iptaline ilişkin açılan davada mahkeme, Gazeteciler Cemiyetini haklı buldu. İlgili kanun yarın Anayasa Mahkemesinde görüşülecek. Gazeteciler Cemiyetinin avukatı Gökhan Tekşen’in emsal niteliğinde bir karar olarak nitelendirdiği gelişme, hukukçular tarafından da “Basın İlan Kurumu’nun ‘cezalandırma’ makamına dönüşmesi anayasaya aykırı” şeklinde destekleniyor.

Mahkeme, 'Dezenformasyon Yasası'na karşı Gazeteciler Cemiyetini haklı buldu Mahkeme, 'Dezenformasyon Yasası'na karşı Gazeteciler Cemiyetini haklı buldu

Anayasaya aykırılık gerekçe gösteriliyor


Yarın Anayasa Mahkemesinde görüşülecek Dezenformasyon yasasına karşı gazetecilere, okurlara, demokratik kitle örgütlerine ve basın meslek örgütlerine hitaben kaleme aldığı mektupla sansür yasasına karşı olan herkesi 8 Kasım Çarşamba günü yapılacak sessiz protesto ve serbest kürsü eylemine çağırdı. Mektupta “Anayasa Mahkemesinin Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçunu ceza kanununa ekleyen maddenin iptal edilmesi ve yürürlüğünün durdurulması halinde Tolga Şardan başta olmak üzere gazetecilerin bu maddeyle suçlanması son bulacak” diyen Bilgin, Dezenformasyon yasasının Anayasa’ya aykırı olduğunu şu şekilde ifade etti: 


“Anayasamıza göre cezalar kanuna dayanmak ve ceza kanunları da kıyas kabul etmeyecek kadar kesin olmak, yoruma kapalı olmak zorundadır. Dezenformasyon kavramının yasada tanımlaması yapılmadan dezenformasyon gerekçesiyle ceza verilmesi, ‘yanıltıcı bilgi’ ifadesiyle haber içeriğine yönelik yoruma açık tanımlama yapılması Anayasamızdaki hukuki belirliliğe ve öngörülebilirliğe aykırıdır. Tartışılan madde, bu düzenlemenin yer aldığı Anayasa’nın 38. maddesinin yanı sıra yasa Anayasa’nın 26. maddesinde düzenlenen düşünceyi yayma hakkına, bu hakka resmi makamlarca müdahale edilemeyeceği ilkesine ve 28. maddesinde ifade edilen basının sansür edilemeyeceği hükmüne ve devletin haber alma özgürlüğünü sağlaması ilkesine açıkça aykırıdır.”

Bakanlığın 'normal doğum' kamu spotuna RTÜK'ten açıklama: Bizim için de ters bir şeydi Bakanlığın 'normal doğum' kamu spotuna RTÜK'ten açıklama: Bizim için de ters bir şeydi

"24 Saat Gazetesi üzerinden Cemiyetimize ceza kesildi"


F-P3XRRWIAA-2Q0“Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak’ suçlamasıyla hakkında işlem yapılan gazetecilerin sayısı 30’a dayanmıştır” diye belirten Bilgin, Gazeteciler Cemiyeti’nin sansür yasasına karşı verdiği mücadeleyi de anlattı: 


“TBMM komisyonlarında eleştirilerimizi dile getirdik, tüm parti gruplarını ziyaret ederek yasa önerilerimizi sunduk. Baroları, ifade özgürlüğü savunucularını ziyaret ettik, Meclis’te de sokakta da sansür yasasını protesto ettik, Ulus meydanında son yılların en geniş katılımlı gazeteci eylemini yaptık. Yasayı üç ay ertelettik ama bu haliyle yürürlüğe girmesine engel olamadık. Bunun üzerine CHP’nin Anayasa Mahkemesi başvurusuna hukuki katkı verdik, idari yargı nezdinde yasaya dayanan yönetmeliklere karşı davalar açtık, hukukçularımızla yeni ‘basın yasası taslağı’ çalışmasını hızlandırdık.”


Bilgin, Gazeteciler Cemiyeti’nin bu karşı çıkış karşısında bedel ödediğini de ekleyerek, Cemiyetin yayın organı 24 Saat Gazetesi üzerinden 1.5 milyon lira ceza kesilmesini örnek gösterdi. Bilgin, Basın İlan Kurumu Genel Kurul çalışmalarından hukuksuz uygulamalarla uzaklaştırıldığını ifade ederek Gazeteciler Cemiyeti’nin her şeye rağmen mücadeleye devam ettiğini vurguladı. 


Bilgin, mektubunda “Yarın başımız dik yürüyebilmek için bugün meslek onurumuza sahip çıkmak zorundayız” diyerek 8 Kasım Çarşamba günü Anayasa Mahkemesi önünde gerçekleştirilecek protestoya gazetecileri ve kamuoyunu davet etti.  

Editör: Ahmet Çağatay Bayraktar