Genel

Gazeteciler Cemiyeti, Yozgatlı gazetecilerle buluştu

Gazeteciler Cemiyeti’nin durum değerlendirme toplantılarının yeni adresi Yozgat oldu. Yerel medyanın sorunlarının tartışıldığı etkinlikte, iletişim fakültesi öğrencilerine video haber ve kamera kullanımı eğitimi de verildi.

Abone Ol

Gazeteciler Cemiyeti Yozgatlı meslektaşlarıyla bir araya geldi. "Durum Değerlendirme Toplantı"larının altıncısı Malatya, Adıyaman, Gaziantep, Giresun ve Trabzon’un ardından Yozgat’ta gerçekleştirildi.

Yerel ve ulusal medyada çalışan basın mensuplarının yanı sıra iletişim fakültesi öğrencilerinin yoğun katılım gösterdiği etkinlikte yerel basının durumu, Gazeteciler Cemiyeti'nin ülkenin dört bir yanındaki basın meslek örgütlerini kapsayan dayanışma çalışmaları ile Türkiye çapında her gazetecinin katılabileceği eğitim programları konuşuldu.

9. Köy Projesi kapsamında gerçekleştirilen etkinlik; Gazeteciler Cemiyeti, Yozgat Gazeteciler Cemiyeti ve Bozok Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin katkılarıyla gerçekleştirildi.

Kiracı: 81 ildeki Anadolu basını kristal parçaları gibi dağınık

Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren Yozgat Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Osman Hakan Kiracı sözlerine, “Bugün burada bu toplantıyı gerçekleştirmemiz için Ankara’dan buraya gelen arkadaşlarımıza, Bozok Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Zülfiye Şentürk’e ve Anadolu’nun bozkırı olan Yozgat’ta bu çileli mesleği kendisine kader edinmiş olan kıymetli meslektaşlarımıza hoş geldiniz diyor, katılımınızdan dolayı teşekkür ediyorum” diyerek başladı.

Kiracı, Türkiye’nin 81 ilinde faaliyet gösteren Anadolu basınının kristal parçaları gibi dağınık olduğunu vurguladı. Bu durumun önüne geçmek için Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin ve diğer cemiyet başkanlarıyla birlikte Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’nu kurduklarına dikkat çeken Kiracı, “Biz bu konfederasyonu medyanın üst çatısı olarak tanımlıyoruz, tek çatı altında toplandık” dedi.

Türkiye’de medyanın güncel sorunlarının altını çizen Kiracı, “Şu anda gerek basın özgürlüğü gerek ekonomik sıkıntılar nedeniyle sorunlu bir süreçten geçiyoruz. Günümüzde hem ulusal hem yerel medyada çok büyük bir değişim ve hızlı dönüşüm gerçekleşiyor. Bu dönüşüme ayak uydurmak oldukça zor. Böyle bir süreçle yarışabilmek, yeni projelere, yeni teknolojilere ulaşabilmek gayret istiyor, birlik ve beraberlik istiyor. Medyanın çeşitli birimlerini oluşturan kuruluşlar olarak kendi sorunlarımızı konuşmak, çözüm yolları aramak, paylaşmak amacıyla bu tür organizasyonlarla birlik ve beraberlik içinde hareket etmemiz lazım. Dolayısıyla ben bu tür toplantıların devamının yerel medyamıza çok önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum. Bu toplantılara katılan arkadaşlarımız için de bir yol haritası çizeceğini biliyorum. Geldiğimiz noktada gün, bugün birlikte hareket etmemizi, birlikte düşünmemizi, birlikte paylaşmamızı ve birlikte çalışmamızı gerektiriyor” dedi.

Şentürk: Bozkırın ortasında nilüferler açtıracağız

Başkan Kiracı’nın ardından söz alan Bozok Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zülfiye Şentürk, “Dekanlığa başladığım ilk günden beri, ‘Bozkırın ortasında nilüferler açtırmaya geldim’ diyorum. Öğrencilerime hep şunu diyorum: ‘Kaç puanla geldiğiniz önemli değil hangi donanımla gittiğiniz önemli.’ ‘Yozgat’ta yaşıyoruz, imkanlar yok’ gibi bahanelerin arkasına da sığınmıyorum. Dolayısıyla inanıyorum ki, Bozok İletişim Fakültesi tıpkı büyükşehirlerdeki gibi marka olacak ve bu nilüferler yetişecek. Bu projelerle ve toplantılarla da nilüferlere su taşımaya başladık… Öğrencilerimizin her deneyimi her girdiği ortam bizim için bir zenginlik. Cemiyetle yeni projelerimiz olacak. Sizleri ilkbaharda fakültemizde ağırlamaktan mutluluk duyarız” dedi.

Bulgun: Saygıyı yitirdik

Basın sektörünün güncel sorunlarına dikkat çeken Gazeteciler Cemiyeti Denetim Kurulu Başkanı Doğan Bulgun, “57 yıllık meslek hayatımda şöyle bir intiba edindim, biz birbirimize olan saygımızı yitirdik” dedi. “Sendikalı olduğum için iki defa işimi kaybettim” diyen Bulgun, “1991 yılında idari temsilci beni odasına çağırdı. Bir şeyler olacağını biliyordum. Oturduk, çay kahve ikram etti. Huzursuzdu, en sonunda ‘Patron, sen bana bir zarf mı vereceksin?’ dedim. Kalktı elimi sıktı, teşekkür etti ve işten ayrıldım” dedi.

Sözlerine devam eden Bulgun, “Başka bir örnek anlatayım, 1969 yılında Hürriyet’e giren gazeteci arkadaşım Yusuf Ziya Gedikli, 33 yıllık kariyerinin ardından işten çıkarıldığını bir ofisboyun getirdiği zarftan öğreniyor. İlk anlattığım anıyla bunun arasında 11 yıl var. Kıyaslamayı siz yapın. İşte biz bu saygıyı kaybettik” dedi.

Oruç: Gazetecilerin sorunlarını gündeme getirmek Gazeteciler Cemiyeti’nin temel görevidir

Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Ali Oruç sözlerine, Yozgat Gazeteciler Cemiyeti ile yürütülen kurumsal iş birliğinin önemini vurgulayarak başladı. 

“Gazeteciler ve gazetecilik meslek örgütleri arasında kurulacak güçlü bağların mesleki sorunların tespit ve çözümünde çok önemli olduğunu düşünüyoruz” diyen Oruç, “Yerel basın pek çok güçlüklerle karşı karşıya, haberlere gelen erişim engelleri, medyanın ekonomik bağımsızlığının giderek kısıtlanması, artan basım maliyetleri hepsi yerel basının temel sorunu olmaktadır. Öte yandan yerel basının en önemli gelir kaynağı olan resmi ilanlarda yaşanan sorunlar giderek artmaktadır. Basın İlan Kurumu’nun fiyat tarifesinin yerel basının sorunlarına çözüm olacak boyutta olmadığı bir gerçektir” ifadelerini kullandı.

Gazeteciler Cemiyeti’nin Basın İlan Kurumu Genel Kurulu’nda temsil görevi olan meslek örgütlerinden biri olduğuna dikkat çeken Oruç, “Bu konumumuzdan dolayı Gazeteciler Cemiyeti olarak gazetecilerin sorunlarını açığa çıkarmayı, gündeme getirmeyi ve çözmeye çalışmayı hem kamusal bir sorumluluk hem de mesleki bir görev olarak görüyoruz. Bu görevin en önemli parçası da burada sizleri dinlemek ve aldığımız notları BİK Genel Kurulu’nda gündeme getirmektir” dedi.

Başkan Yardımcısı Oruç, sözlerine şöyle devam etti:

“Meslektaşlarımızın verdiği mücadelede dün de yanlarındaydık, bugün de yanlarında olacağız. Hiç yalnız bırakmadık, hiç de yalnız bırakmayacağız.

Yerel basın ekonomik bir darboğazın içinde. Yerelde faaliyet gösteren basın kuruluşları birer birer kapanıyor. Yerel basında çalışan gazeteci sayısı her geçen gün azalıyor. Yerel basının okunma oranları her geçen gün düşüyor. 

Her geçen gün daha net olarak ortaya çıkan durum şudur. Bugün yerel basın bir yaşam mücadelesi vermektedir. Yerel basının bu mücadelesinin sonuçları tüm Türkiye’yi etkileyecektir. Yerel basının haber üretiminin en aza inmesi demek Türkiye’nin kendisinden habersiz kalması demektir. Bugün nitelikli bir Durum Değerlendirme Toplantısı gerçekleştireceğimizden şüphem yok. Burada tartışılan her sorunun, geleceğin gazetecileri için bir sorun halinden çıkarmak için çabalayacağımızdan şüphem yok.”

Ali Oruç’un ardından Gazeteciler Cemiyeti’nin yürüttüğü projeler hakkında sunum gerçekleştiren Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Gürcanlı, "Anadolu basınının ekonomik açıdan ne kadar dertli olduğunu biliyoruz. Biz bu eğitimlerde Youtube'tan nasıl para kazanılır, nasıl paylaşımlarla reklam alınır, Google'da nasıl üst sıralara çıkılabilir gibi konuları da ele alıyoruz" dedi.

Etkinlik kapsamında Bozok Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencilerine “Mobil Basın Evi” de tanıtıldı. 9. Köy Editörü Erhan Karadağ, proje çalışanları Ayşe Gültekin ve Alican Sağın öğrencilere uygulamalı video haber ve kamera kullanımı eğitimi verdi.