Gazeteciler Cemiyeti Genel Kurulu, Türkiye Barolar Birliği Konuk Evi Konferans Salonu’nda saat 11.00’de başladı. Gazeteciler Cemiyeti’nin başkanının seçileceği genel kurulda mevcut başkan Nazmi Bilgin ve Nursun Erel aday olarak yer alıyor.
Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Özlem Akarsu Çelik, Genel Kurul’da gerçekleştirdiği sunumda Gazeteciler Cemiyeti bünyesinde yapılan çalışmaları ve etkinlikleri aktardı. Gazeteciliğin usta-çırak ilişkisi ile öğrenildiğine değinen Çelik, cemiyetin gazetecilere deneyim ve bilgi paylaşımını öncelediğini dile getirdi.
Medya Dayanışma Grubu'nun çalışmaları
Pandemi sebebi ile ara verilen konferanslara 2022 yılında “Haberin Ağır Bedeli” ismiyle yeniden başladıklarını belirten Çelik, “Bu yıl Nisan ve Eylül ayında ‘Gazeteciliğin Dönüşümü ve Arayışlar’ ismiyle gerçekleştirildi. Medya Dayanışma Grubu ile birlikte şekillendirdik. Türkiye Gazeteciler Sendikası, İzmir Gazeteciler Cemiyeti, Basın Konseyi, Parlamento Muhabirleri Derneği, Diplomasi Muhabirleri Derneği, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Foto Muhabirleri Derneği, Haber Kameramanları Derneği’ne yaptığımız çağrıya olumlu yanıt verdiler” ifadelerini kullandı.
Çelik, konferanslara Filistinli gazeteci Hasan Tahravi ve Rus gazeteci Nataliya Vasiliyeva’nın davet edildiğini belirterek savaş ortamında ve sansürlere karşı gazeteci olmanın zorluklarına değindi.
Basın Evi etkinlikleri ve ödül törenleri
Gazeteciler Cemiyeti ve Basın Evi’nde 2022’den beri 60’tan fazla etkinlik ve buluşmaya ev sahipliği yaptığını dile getiren Çelik, “2 bin 160’dan fazla konuk ağırladık. 36 söyleşi gerçekleştirdik. Bin 400 fiziki katılımcıya ulaşan bu etkinliklerimizde binlerce de çevrimiçi katılımcı oldu. Ayrıca Basın Evinin çalışma ortamını kullanan, buradan ulusal veya uluslararası yayınlara bağlanan konuklarımız da oldu” dedi.
Batı Balkanlar Araştırmacı Gazetecilik Grubu ile yıl içerisinde yayınlanan, toplumsal yankı uyandıran haberler için ödül verildiğini de belirten Çelik, şu ifadeleri kullandı:
“2022 yılında Birincilik Ödülünü Çiğdem Toker’in 'Kanal İstanbul Dosyası' haberi alırken, 2023 yılında Murat Ağırel’in 'Uyuşturucu Kıskacında Türkiye' haberi ödüle hak kazandı. 2024 yılında dağıtılacak ödüller ise Ekim ayı sonunda yine Cemiyetimizde düzenlenecek törenle sahiplerini bulacak.”
Cemiyetin kuruluş yıl dönümü olan ve Çalışan Gazeteciler Günü olarak kutlanan 10 Ocak tarihinde “Medya Onur Ödülleri”nin dağıtıldığını dile getiren Çelik, “2022 yılında Meslek Onur Ödülü’nün sahibi Hıfzı Topuz olmuştu. Onur Ödülü’nün sahibi olan meslek büyüklerimiz 2023 yılında Mustafa İstemi, 2024 yılında da Can Pulak oldu” bilgisini paylaştı.
Deprem bölgesindeki faaliyetler
Gazeteciler Cemiyeti’nin 9. Köy Projesi'nde eğitmen editör olarak görev yapan Erhan Karadağ ise cemiyetin 6 Şubat depremlerinden sonra bölgedeki faaliyetlerini, yardımları ve devam eden destekleri aktardı. Depremlerin ardından hemen harekete geçildiğini belirten Karadağ; doğru haber akışının sağlanması için koordinasyon ve haberleşme grupları oluşturulduğunu, bölgede bulunan 300'ü aşkın gazetecinin cemiyetin oluşturduğu ağ ile toplandığını vurguladı.
Öte yandan, Gazeteciler Cemiyeti heyetlerinin 17 kez deprem bölgesini ziyaret ettiğini kaydeden Karadağ, ilk resmi ziyaretin 15 Şubat’ta yapıldığını hatırlattı. İhtiyaç sahipleri için bölgeye yüzlerce hafıza kartı, akü ve şarj için güç kaynağı gibi teknolojik ekipmanların verildiğini söyleyen Karadağ, “Depremzede habercilere kamera, mikrofon, bilgisayar ve fotoğraf makinesi hizmeti verildi. Kolilerle hijyen malzemesi ve seyyar tuvaletler ulaştırıldı” dedi.
Adıyaman ve Malatya’ya Basın Evi
Bizim Çatı tesislerinde otel odalarının kış boyu çocuklu depremzede ailelere tahsis edildiğinin altını çizen Karadağ, afet bölgesinde gazeteciliğin durumunun 7 ayrı izleme raporuyla dünya basınına duyurulduğunu belirtti. Karadağ, desteklerin 2026 yılına kadar karşılanmak üzere bütçelendiğini de ekledi.
Bununla birlikte, Malatya ve Adıyaman’a iki ayrı Basın Evi’nin kurulduğu bilgisini veren Karadağ, şu ifadeleri kullandı:
“Gelen talepler çok büyük ve kapsamlıydı. Deprem bölgesindeki yerel basın; ofis ve mesleki teknik donanımlarına ihtiyaç duyuyordu. Gazetecilerin kullanımı için; bilgisayarlar, fotoğraf makinaları, kameralar, mikrofonlar, ışıklar, tripodlar ve yeni nesil çok güçlü taşınabilir elektrik kaynakları sağlandı ve bu ekipmanlar kuruldu. 28 ayrı kalem malzemeyle donatılan Basın Evleri, Cemiyet Başkanı Nazmi Bilgin’in iki farklı zamanda yaptığı ziyaretlerle teslim edildi.”
“Mobil Basın Evi, dört tekeriyle gazetecilerin yanındaydı”
6 Şubat depremlerinin Mobil Basın Evi’ni doğurduğuna dikkat çeken Karadağ, emsali görülmemiş bir hizmetin hayata geçirildiğini vurguladı.
Gazeteci Karadağ, Mobil Basın Evi’ni şu sözlerle anlattı:
“Bu araç herkesin ücretsiz kullanabileceği bir canlı yayın aracı. Gazeteciler Cemiyeti logosu ile dört tekeriyle haber sahasında gazetecilerin yanında oldu. Mobil Basın Evi; içerisi kapalı ofis ortamı, dışında da çadır ve masa sandalyelerle açık ofis ortamı sağlıyor. GSM interneti hep açık. En önemlisi, uydu elektriksiz ortamda enerji kaynağı, 3 kameralı yayın-çekim imkanı var. Bu hizmet her zaman en az 4 kişiyle; bir editör, bir yönetmen-kurgu operatörü, bir kameraman - fotoğrafçı ve sürücü ile verildi.”
Yürütülen projeler
Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Zeynep Gürcanlı, Gazeteciler Cemiyeti’ne ait projelerden bahsettiği konuşmasında, bunun için öncelikle projelerin nasıl uygulandığını dile getirmek istediğini ifade etti. Bu projeleri gerçekleştirirken eşitlik, kapsayıcılık, şeffaflık ve hesap verilebilirlik gibi ilkelere bağlı kaldıklarını ifade eden Gürcanlı, şöyle konuştu;
“Eşitlik ilkesi çerçevesinde her projeye katılımcılar için bir çağrı yapıyor, her başvuruyu değerlendirmeye alıyor ve kontenjan çerçevesinde hepsine imkân sağlıyoruz. İkinci olarak kapsayıcılık ilkesini gözetiyoruz. Anadolu’nun dört bir yanına ulaşmaya çalışıyoruz. Raporluyor, farklı ihtiyaçları gündeme alıyor ve bu projeleri sürdürüyoruz. Ve elbette ki sürdürülebilirlik ilkesi ile yaptığımız projelerin devamını getiriyoruz. Şeffaflık ve hesap verilebilirlik konusu çok gündeme geliyor. Projelerimiz bize finansman sağlayan kaynaklarımız tarafından sıkı bir şekilde denetleniyor. Ayrıca her proje için bağımsız denetçilerle de çalışıyor, süreç içerisine alıyoruz.”
Gazeteciliğin bir eğitim süreci olduğunu vurgulayan Gürcanlı, “Bu karşılıklı bir eğitim projesi. Genç gazetecilerle deneyimli gazetecileri bir araya getirerek onlara bir eğitim süreci sağlamaya çalışıyoruz. Pek çok işsiz gazeteci var. Mesleğe başlamak isteyen gençleri mesleğe hazırlıyor, daha deneyimli olanların ise meslekte kalmalarını sağlıyor ve ekipman desteği vermeye gayret ediyoruz. Ve elbette ki her şeyi raporluyoruz” diye konuştu.
9. Köy Haber Merkezi’ne değinen Gürcanlı, 9. Köy Projesi çerçevesinde 7 bölge ve 39 şehirde 347 katılımcı ile 1090 haber yayınlandığını dile getirerek şunları kaydetti;
“Genç arkadaşlarımızın bizimle birlikte yaptıkları haberleri 9. Köy Haber Merkezi’nde yayınlıyoruz. 9. Köy haberlerini sadece sitede değil, bu raporlarlamalarla kamuoyuna da duyuruyor, olabildiğince fazla yere ulaşmasını sağlamaya çalışıyoruz. 9. Köy çerçevesinde söyleşilerimizi de gerçekleştiriyoruz, bu söyleşilerle genç gazetecilerin tecrübe ve network kazanımını sağlıyoruz.”
Video Haber Eğitim Programı'na da değinen Gürcanlı, bu projeyle gazeteciliğin televizyon boyutuna eğilip genç gazetecileri televizyon haberi yapma konusunda geliştirmek adına çalıştıklarını ifade etti. Gürcanlı, şimdiye dek iki kez gerçekleştirilen projenin üçüncüsünü gerçekleştirmek üzere hazırlandıklarını kaydetti.
“Gidebildiğimiz kadar yere gidip ağımızı genişletmek istiyoruz”
Araştırmacı Gazetecilik Kampları’na da değinen Gürcanlı, genç gazetecileri derinlemesine araştırma yapabilecek nitelikte gazeteciler olarak mesleğe hazırlamak istediklerini ifade ederek bu eğitimlerde genç gazetecileri, araştırmacı gazetecilik konusunda ismini duyurmuş gazetecilerle bir araya getirdiklerini kaydetti.
“Anadolu bizim için çok önemli” diyen Gürcanlı, “Gidebildiğimiz kadar yere gidip ağımızı genişletmek istiyoruz. Anadolu basınından öğreneceğimiz çok şey var” dedi.
Basın Evi Destek Aracı'na da değinen Gürcanlı, “Gazeteciliği dijital mecralardan devam ettirmek isteyen gazeteciler destek sağlıyor; Basın Evi Destek Aracı'yla imkanlarımızı seferber ediyoruz. Böylece gazetecilik siteleri, bizden aldıkları desteklerle gazeteciliği devam ettirerek bunu yaşatıyorlar” dedi.
“Gazeteciler Cemiyeti dört bin gazeteciye ulaştı”
Gürcanlı, tüm projelere bakıldığında ise Gazeteciler Cemiyeti olarak dört bin gazeteciye ulaşıp 200 medya kurumuna destek sağladıklarını, bunlar içerisinde 51 internet haber sitesi olduğunu dile getirdi. Gürcanlı, yine akademisyenlerle birlikte çalışarak 40’tan fazla rapor ve akademik yayın hazırladıklarını, ihtiyaç duyan gazetecileri uzmanlarla buluşturarak uzman saatleri düzenlediklerini kaydetti.
İnternet aracılığıyla eğitim sağlayabilecekleri Gazeteciler Cemiyeti çevrim içi eğitim modülü olan GC Akademi’ye de değinen Gürcanlı, bu çerçevede 21 ders modülü, 170 eğitim içeriği olduğunu ve şu ana dek bin 810 kullanıcıya ulaştıklarını ifade etti.
Gürcanlı, konuşmasını Savaş Kıratlı’yı anarak sonlandırdı.
“Gazeteciler için hak ve hukuk mücadelesi verdik”
Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Kenan Şener, kurulda yaptığı sunumda cemiyetin son altı yılda mesleki mücadelenin merkezine hak arama ve örgütlenme faaliyetlerini koyduğunu belirterek bunun mesleki-politik bir mücadele hattı olduğunu vurguladı. Cemiyet bünyesinde basın meslek örgütleri ile gazeteciler için hak ve hukuk mücadelesi verdiklerini dile getiren Şener, metodolojik ve akademik çalışmalarla sahadaki gelişmelere nesnel bir şekilde hâkim olmanın önemini vurguladı. Şener, “Bir süredir gazetecilerin mesleki deneyimlerinin araştırmasını yapıyoruz. Beş yılın sonunda ortaya çok önemli bir sonuç çıktı. 2023 yılında yaptığımız son Mesleki Memnuniyet Araştırması’na 401 gazeteci katıldı. Bu sayı üç yılda bini geçti” dedi.
Gazetecilerin bir araya getirildiği durum değerlendirme toplantılarının yapıldığını aktaran Şener, “’Yerel Basında Kriz ve Finansman’ başlıklı toplantımızda adı üzerinde yerel basının ekonomik durumuna, Basın İlan Kurumuyla ilgili meselelere ve dijitalleşmeye odaklandık. Deprem sonrasında da yıl içinde iki toplantı düzenledik; ‘Afet Bölgesindeki Gazetecilerin Acil Mesleki İhtiyaçları’ ve ‘Depremin 9’uncu Ayında Gazetecilerin Sorunları ve İhtiyaçları’ gibi Hatay ve Kahramanmaraş’ta toplantılar örgütledik” ifadelerini kullandı.
Şener, konferanslarla sadece bir araya gelinmediği, akademisyen, hukukçu ve duayen gazetecilerle tartışma ortamının yaratıldığını belirtti. Şener, konferanslar sayesinde alanı ve sahayı tanımaya çalıştıklarını aktararak, “Tam olarak tanımadığımız bir alana, gelişmelere politik olarak müdahale etmemiz imkânsız. Bu nedenle bizim hak arama mücadelemiz son üç yılda söylemin ötesine geçti ve bu çerçevede bilgiye dayalı bir mücadele yürütmeye başladık” dedi.
Alanda güçlü ilişkiler kurmanın dayanışma için önemine dikkat çeken Şener, “meslek örgütleriyle güçlü ilişkiler kuruyoruz, onları çalışmalarımıza katmaya çalışıyoruz, ortak paydamızı geliştirmeye ve genişletmeye çalışıyoruz. Ulusal ve uluslararası gazetecilik kurumlarıyla çalışmaya özen gösteriyoruz. Onlardan deneyim alıp, deneyim aktarıyoruz” şeklinde konuştu. Şener, “Son genel kurulumuzu gerçekleştirdiğimiz 2021 yılı Ekim ayından bugüne yürüttüğümüz basın özgürlüğü mücadelesinde faaliyetimizin odağına dayanışmayı koyduk” diyerek son yirmi yılın en geniş ve güçlü birlikteliğini gerçekleştirdiklerini belirtti.
Savunuculuk faaliyetleri kapsamında yapılanlar
Savunuculuk faaliyetleri kapsamında Gazeteciler Cemiyeti olarak son üç yılda gazetecilerin hak arama mücadelesi kapsamında yapılanları anlatan Şener, “Meclis’te her platformdan söz istedik. Sadece Meclis’te, sahada ve hukuk alanında değil sokakta da mücadele verdik. Sansür Yasası’na karşı Ankara’da Ulus Meydanı’nda toplandık. Meclis’teki mücadelemizin kısmi sonuç verdiğini görünce sokağa çıkmaya karar verdik. Son 15 yılda Ankara’da düzenlenmiş en çok gazetecinin katılım sağladığı eylem oldu” dedi.
Şener, gazetecilerin hakları ve hukukları için mücadelenin görevleri olduğunu söyleyerek, “Hukukçulardan destek almak zorundayız. Gazetecilikle ilgili her mevzuata, yönetmeliğe ve değişikliğe müdahale etmek zorundayız” ifadelerini kullandı. Basın kartı için mücadele verdiklerini aktaran Şener, 2021 yılında Danıştay’a açılan dava ile kamu görevlilerinin basın kartı almasını düzenleyen maddenin iptalini sağladıklarını belirtti. Basın İlan Kurumu’nun birçok muhalif gazeteye resmi ilan kesme cezaları verdiğini dile getiren Şener, Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu’nun basına resmi ilan cezası kesme yetkisini Anayasa Mahkemesi’ne taşıdıklarını söyledi.