Genel

Gazeteciler Cemiyeti, “Başkent Oluşunun 100’Üncü Yılında Ankara’nın Kültürel Mirası” söyleşisi yapıldı

Abone Ol

Ödemiş: “Yüzüncü yılında Cumhuriyet’imizin başkentine layık olmak istiyoruz”

[caption id="attachment_332895" align="aligncenter" width="1600"] Gazeteci Yıldız Yazıcıoğlu & ABB Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanı Bekir Ödemiş[/caption]

NAZ AKMAN/ANKARA-  Gazeteciler Cemiyeti, Basın Evi’nde gerçekleştirdiği “Başkent Oluşunun 100’üncü yılında Ankara’nın Kültürel Mirası” söyleşisinde Ankara’nın tarihi ile Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin icraatları konuşuldu. Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanı Bekir Ödemiş’in konuk olduğu etkinlikte, Ulus’taki çalışmalar, Ankara’nın tarih katmanları ve gelecek dönem projeleri hakkında bilgiler verildi. Ödemiş, tarih öncesi çağlar, Hitit, Frig, Galat ve Roma dönemlerine ilişkin önemli eserlere değinerek, Ankara’daki beş yapının UNESCO geçici miras listesine alındığını vurguladı. Gordion, Tuz Gölü, Hacı Bayram ve Çevresi, Aslanhane Camisi ve Beypazarı’nın UNESCO geçici listesinde olduğunu hatırlatan Ödemiş, Ankara ve 25 ilçesindeki sit alanlarını korumakla görevli olan dairenin titiz çalışmalar yürüttüğünü ifade etti. [caption id="attachment_332893" align="alignright" width="508"] Gazeteciler Cemiyeti Başkan Vekili Savaş Kıratlı[/caption] Yıldız Yazıcıoğlu’nun moderatörlüğünü yaptığı etkinliğin açılış konuşmasını Gazeteciler Cemiyeti Başkan Vekili Savaş Kıratlı gerçekleştirdi. Kıratlı konuşmasında, “Bugünkü konuğumuz, Türk siyasal yaşamı ve yerel yönetimler alanında pek çok üstün vasıflara sahip olan bir kardeşimiz. Yaşamının büyük bir bölümünü yerel yönetim çalışmalarına ayıran Ödemiş’i, Türk kamuoyu özelikle iki dönem arka arkaya seçildiği Ürgüp Belediye başkanlığı görevi ile yakından tanıyor. 1999 ve 2004 yıllarında Ürgüp Belediye başkanı olarak önemli hizmetlere imza atmış, sevgili başkan halen ABB Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire başkanlığı başarıyla sürdürüyor. Ödemiş, Cumhuriyetimizin ve Ankara’nın başkent oluşunun 100’üncü yıl dönümünde Ankara'nın tarihi doku ve kültürel mirasını bizlerle paylaşacak. Ödemiş, Ankara’nın tarihi ve kültürel dokusu hakkında ciddi çalışmalara imza atıyor, Cemiyet adına başarılar diliyoruz” dedi. Ödemiş, “Bir sit belediyesiyiz” ABB Kültür ve Tabiat Varlıkları Dairesi’nin Ankara ve Ankara’nın 25 ilçesindeki sit alanlarının korunmak için çalışmalar yürüttüğünü anımsatan Ödemiş, “Bir sit belediyesiyiz. Ankara’da arkeolojik sit alanı 697. Doğal sit alanı 31, kentsel sit alanı 10, tarihi sit alanı 10, doğal ve arkeolojik sit alanı 6, tarihi ve kentsel sit alanı 1. Toplamda 755 adet önemli sit alanı mevcut. Bu bile Ankara’nın ne kadar değerli ve önemli bir kent olduğunu gösteriyor. Ayrıca 2 bin 400 tane tescilli yapımız var” dedi. Ödemiş ayrıca “Ankara’nın tarihsel sürecini anlatırken bir taraftan da Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak, kültürel miras dediğimiz, somut/somut olmayan tüm bu mirasa nasıl baktığımızı da ortaya koymuş olacağız. Yaptıklarımızı başkentimizin yüzüncü yılına saygı ile yapıyoruz. Cumhuriyet’imizin, Atatürk’ümüzün başkentine layık olabilmek için onun ilkeleri ve idealleri doğrultusunda işler yapmak istiyoruz” ifadelerine yer verdi. “Ulus, Ankara’nın da kurucu kent merkezi” Başkent Ankara için önemli yerlerden biri olan Ulus’un Ankara modelleşmesinde önemli bir merkez olduğunu ifade eden Ödemiş, Ulus’un kentsel tarihteki önemine değindi. Ödemiş, “Ankara’yı, kurtuluş ve kuruluşa ev sahipliği yaptığı için ‘Ulu Önder’imizin çağdaşlaşma projesinin kentsel örneği olarak dünyaya sunduğu bir yeni kent diye tanımlıyoruz. Tarihine baktığınız zaman Ankara’nın belki İstanbul’dan daha kadim uygarlıklara ev sahipliği yaptığını ve stratejik olarak önemli olduğunu görüyoruz. Ankara merkezi dediğimiz kalenin etrafındaki iki yüz hektarlık bugün Bakanlar Kurulu kararıyla sit alanı ilan edilmiş olan Ulus tarihi kent merkezi iki yüz hektarla aslında Ankara'nın kurucu merkezidir. Ona baktığınızda iki bin sekiz yüz yıllık yaklaşık bir tarihi görüyorsunuz. Ulus, Ankara modelleşmesinin en önemli merkezi. Anafartalar Caddesi cumhuriyetin modernleşme caddesi” sözlerine yer verdi. “Augustus Tapınağı, Ankara Anıtı diye dünya literatürüne girdi” Tarihçi İlber Ortaylı’nın “Ankara, Roma uygarlığının en çok eser bıraktığı kentlerden birisidir” sözlerini aktaran Ödemiş; 2400 tescilli yapının bulunduğu başkentte, en fazla eser bırakılan ve korunan dönemin Roma olduğunu belirtti. Ankara’nın tarih katmanlarını irdeleyen Ödemiş, “Ankara muhtelif dönemlere başkentlik yapmıştır. Gordion UNESCO'nun geçici listesinde. Roma Döneminin eserlerine baktığınız zaman Augustus Tapınağı Hacı Bayram'la UNESCO'nun geçici listesinde. Augustus Tapınağı, Ankara Anıtı diye dünya literatürüne girmiştir. Yazıtlar kraliçesi olarak tanınıyor. Dolayısıyla Dünya Anıt Konseyi’nce de korunması gereken yüz anıt arasına girmiştir, özel bir parçadır, UNESCO geçici listesindedir. Roma hamamı, Roma tiyatrosu, Julien Stunu, Roma yolu gibi çok sayıda eserimiz var. Bizans dönemi uzun sürmesine rağmen Ankara’da eseri kalmamıştır. Aziz Celement kilisesi az da olsa varlığını sürdürüyor. Selçuklu Dönemi’nden Ak Köprü, Alâeddin Cami ve başka camilerimiz hala varlığını sürdürüyor. Ahilik Dönemi eserlerinin en önemlisi Ahi Şerafeddin Cami’dir, Anadolu’daki beş ahşap tavanlı camiyle beraber UNESCO geçici listesine dahil edildi. Osmanlı’nın en önemli eserleri hanlardır. Cumhuriyet dönemi Atatürk’ün modernleşme sürecinin örneği olarak sembol temsil kent olarak seçtiği yer Ankara’dır” diye konuştu. Arkeopark kuruldu Ödemiş ayrıca Osmanlı Dönemi’nin Ankara’daki en önemli eserlerinin hanlar olduğunu ve bir Osmanlı mahallesi olan Hacı Doğan Mahallesi’nin kentsel dönüşüm projesinin de halihazırda yapıldığını belirtti. Antik Roma Tiyatrosu’nun yanında yer alan 17 bin 500 metrekarelik ikinci derece arkeolojik sit alanı olan alana Arkeopark’ı kurduklarını kaydeden Ödemiş, insanların gitmeye çekindikleri bir alanı üniversitelerin derslerini yaptığı bir yere dönüştürdüklerini aktardı. Başkent Ankara’ya yönelik projeler hakkında detaylı bilgiler veren Ödemiş, hazırlanan projelerin sit alanında olduğundan alınması gereken izinler ve onaylarla sürecin yavaş ilerlediğini anlattı. Ankara Kalesi için çıkılan ihale sonucu restorasyon projesini belediyenin aldığına vurgu yapan Ödemiş, “Projelerimizi hayata geçirirken bilimin ışığından ayrılmıyoruz. Ameliyat eder gibi incelikle restore edeceğiz. Gastronomi Merkezi kurma projemiz var. Ankara Mutfağına dair eğitimler verilecek bir projemiz daha var” dedi.