Gazeteci Sedat Bozkurt,  AKP'nin Suriye meselesinde bildik yöntemini uygulayıp nedenini hiç dillendirmeden, ortaya çıkan sonuçlara odaklandığını; sürecin devam etmesi halinde Erdoğan ile Esad'ın Bağdat’ta bir araya geleceklerini yazdı.

Bozkurt, kisadalga.net'teki yazısında, "Putin’in bastırması ile belli bir kıvama gelen Esad Erdoğan görüşme planında süreç, Esad’ın öne sürdüğü başta Suriye’deki Türk askerinin çekilmesi gibi koşullar nedeniyle biraz belirsizliğe girmişti. Şimdi o sıkıntı aşılıyor gibi. Esad’ın açıklamalarını, Türkiye “koşulları masada konuşuruz” olarak anladığını Şam yönetimine bildirdi. Buna itiraz gelmedi. Bu diyaloglarda sürpriz bir arabulucu var, Irak Başbakanı Sudani. Bu süreç devam ederse Erdoğan ile Esad Bağdat’ta bir araya gelecekler. Her iki tarafın da yanıtı şu aşamada olumlu. Görüşme gerçekleşse de çok olumlu geçse de herkesin üzerinde mutabık kaldığı konu Suriye meselesi çözümsüz bir mesele halini almıştır. Ve yine burada bunu nedensiz olarak sonuç üzerinden sürekli konuşacağız…" ifadelerini kullandı.

Soylu ve Şimşek denklemi

Süleyman Soylu’ya yönelik yargı dokunulmazlığının kalkması için milletvekilliğinden istifa etmeyi düşündüğü iddiasını anımsatan Bozkurt, şunları kaydetti;

"Parti kurmayacağını kesin bir dille açıklayan Soylu’nun amacı, AKP içindeki gücünü muhafaza etmek. Her çıkışı biraz kendisini hatırlatma çabası. Tekrar bakanlık koltuğu bulması da parti yönetiminde yer alması da çok zor görünüyor. Erdoğan bu gibi durumlarda çok faydacı bakar. Soylu’yu bakanlıktan “kırıp dökmeden” alabilmek için bakanların tamamını 2 eksikle TBMM’ye taşıdı. Partide de bakanlar arasında da Soylu’ya karşı ciddi bir direnç mevcut. Ali Yerlikaya bakan olunca “hayırlı olsun”a Milli Savunma Bakanı, Dışişleri Bakanı, MİT Başkanı ve Genelkurmay Başkanı hep birlikte gittiler. Soylu görev dönemi boyunca böyle bir karenin içinde yer alamadı."

Hizbullah: Cihaz saldırısında 4 mensubumuz öldü Hizbullah: Cihaz saldırısında 4 mensubumuz öldü

Dokunulmaz isim Mehmet Şimşek: "Ekim- Kasım ayında onun da hesap verme dönemi başlıyor"

Cumhur ittifakının en dokunulmaz isminin Mehmet Şimşek olduğunu kaleme alan Bozkurt, şöyle devam etti;

"AKP’den de MHP’den de Şimşek’e yönelik açıklamaları ya da yaptıkları nedeniyle en ufak bir itiraz yok. Bu da Şimşek’e çok konforlu bir alan yaratıyor. Erdoğan da ekonomi konusuna çok sevmesine karşın hiç girmiyor. Aslında anlatacak keyifli öyküsü de yok bu alanda. Sabit kur yüksek faiz döngüsü ile yeni bir “kur korumalı mevduat” maliyeti ülkenin önünde aslında. Yabancı kredilendirme kuruluşları ile bankaların verdikleri yüksek notlar sıcak parayı buraya yönlendiriyor. Dolarını bozduran yatırımcı TL’de 6 ayda yüzde 20/25 net faiz elde ediyor ve sabit döviz kuru nedeniyle parasını dolar cinsi yüzde 20 arttırarak ülkesine dönüyor. Ya da tekrar bu tatlı faize yatırıyor. İşte hep soyut kalan faiz lobisi tam da bu. Bu yolla Merkez Bankası rezervlerini arttırmakla övünen Şimşek’in kredisi sonsuza kadar değil. Ekim- Kasım ayında onun da hesap verme dönemi başlıyor."

Gazeteci Bozkurt'un kısadalga.net'teki yazısını okumak için tıklayınız.

Editör: Nur Yıldız