Sanayinin "Esra ustası" baba mesleği oto boyacılıkta aranan isim olmak istiyor Sanayinin "Esra ustası" baba mesleği oto boyacılıkta aranan isim olmak istiyor

Galeri Z, 60’a yakın sanatçının eserlerinin yer aldığı serginin gelirini Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) iş birliğinde depremzedelere bağışlıyor. Depremzedelere yardım amacıyla açılan sergide yer alan eserlerin fiyatı her kesimden insanın katkı sunabilmesi için uygun aralıklarda tutuldu

NAZ AKMAN/ANKARA- Tüm ülkeyi yasa boğan etkisi 10 ilde hissedilen Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle yaşanan maddi ve manevi kayıpların giderilmesi yaraların sarılması için ülke genelinde çok sayıda yardım kampanyaları düzenlendi. Milyonlarca insanın sarsıldığı depremlerin yarattığı mağduriyet 44 gündür devam ediyor. Depremde evi yıkılan, hasar gören pek çok vatandaşın yaşam umudu aradığı bu zorlu süreçte, Başkent Ankara’daki sanatçılar önemli bir kampanyaya imza attı. Galeri Z ev sahipliğinde Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) iş birliğinde düzenlenen sergide, 60’a yakın sanatçı eserlerini depremzedelere bağışladı. Sergi kapsamında teşhire açılan eserlerin geliri ABB koordinatörlüğünde deprem illerine bağışlanacak. Sergide aralarında Adnan Tepecik, Canan Özgür, Doğan Aksel, Erol Çatal, Ferman Aydın, Güzin Arısoy, Hacer Özgümüş, Hasan Pekmezci, İsmet Yılmaz, Lemis Okandan, Mert Emre Özgür, Nadia Ekremoğlu, Ragıp Elifoğlu, Sonia Lütfi, Şenol Zümrüt, Uğur Çalışkan, Uras Başkaynak, Yusuf Karaca ve Zuhal Arda’nın yer aldığı sanatçıların 100’den fazla eseri ziyarete açıldı. Ankara’nın en eski kadın sanat galericilerinden olan Galeri Z’nin kurucusu Fatma Tuna, serginin hem yardımı güçlendirmek hem de sanatçıların halka ulaşması için de önemli olduğunu söyleyerek, “Bu sergide onlarca ressamımız katılımcı olarak yer aldı. Eserlerin gelirini ABB’ye hibe etmek istiyoruz, depremzedelerin yararına kullanılmasını umuyoruz. Yardımı güçlendirmek, sanatçıların halka ulaşmasını istiyoruz. Bu nedenle olağanüstü uygun fiyatlarla eserleri teşhire açtık. Fiyatlar uygun olduğu için buradan gelecek olan kazanımın özellikle çocuklara ulaştırılmasını istiyoruz” dedi. Sergide 11 yaşlarındaki iki çocuğun eseri de bulunuyor Sergide 11 yaşlarındaki iki çocuğun fotoğraf ve yağlıboya eserlerinin de yer aldığına dikkat çeken Tuna, “Eserler arasında kendilerine özel hediye edilmiş eserler de yer alıyor. 11 yaşında bir çocuk tarafından çekilmiş bastırılmış bir fotoğraf, yine 11 yaşındaki çocuğumuzun yağlıboya eseri de bağışlanan eserler arasında. Bir çocuğun yüce gönlünden kopup gelen resmin satılması ve yardım olarak kullanılmasında görev almış hissediyorum. Umarım tüm eserleri satarak depremzedelerimizin yaralarını az da olsa sarabiliriz. Sergideki özel eserlerden biri de Tokyo Büyükelçiliği görevinde bulunan Büyükelçi Necati Utkan’ın eşi Füsun Utkan’ın bağışlamış olduğu Utkan çiftinin Japonya’dan dönerken kendilerine hediye edilen 1858 yılında ünlü bir Japon ressamın eseri. Böyle büyükelçilerimiz tarafından bağışlanan dünyanın farklı ülkelerinden ressamların eserleri de sergimizde yer alıyor” bilgisini verdi. Tuna, “Eğitime katkı vermek istiyoruz” 1983 yılında başladığı galericilik serüveninde Cinnah Caddesi’nden Kırkpınar Sokak’a ardından 1997 yılında Ankara Kalesi’ne taşınarak burada da kaleye gelen ilk galerici olarak bölgeye önemli sanatsal katkılar sunan Tuna, 40 yılı aşkın galericilik geçmişi dolayısıyla deprem felaketi karşısında sanatçıları bir araya getirme misyonunu üstlendiğini belirterek, “1983 yılında sanat galerimi açtım, şu an Ankara’nın ayakta kalan en eski galerisiyim. 40 yılımı bitirdim, sanata farklı bir bakış, farklı bir alıcı kitlesi ve görüntü çizmeye çalıştım. Başardığımı da düşünüyorum. Biz desteğe her zaman hazırız. Sergi kapsamında satılmayan eserleri daha sonra müzayede yoluyla satışa sunacağız. Bu gelirin öğrencilerin eğitimini üstlenen dernek ve vakıflara burs olarak gitmesini istiyoruz. Türkiye’nin geleceğinin ancak parlak eğitimli bir nesille inşa edilebileceğine inanıyorum, bu nedenle eğitime katkı vermek istiyoruz” diye konuştu. “18 Mart Türkiye’nin doğuşudur” Tuna, ayrıca 18 Mart Çanakkale Zaferi yıl dönümünde açılan serginin günün anlam ve önemine uygun bir şekilde dayanışma ruhunun önemine vurgu yaparak, “18 Mart Türkiye’nin doğuşudur, Atatürk’ün en büyük zaferlerinden biridir. Büyük büyük dedemin de şehit olduğu bir zaferdir. Babam da Kurtuluş Savaşı’nda ülkemiz için mücadele etti. Onlar sayesinde 18 Mart’ı yaşıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Atatürk’ün dediği gibi ‘ilelebet payidar olsun’, genç nesil de bu ülkeye bu değerler kapsamında sahip çıkarak korumalıdır” dedi. Özgür, “Depremzedelerimiz iğneden ipliğe her şeye ihtiyaç duyuyor” Sergiye eseriyle bağış yapan Sanatçı Canan Özgür, “Gazetecilik okudum ancak içimdeki sanat aşkıyla ustalardan eğitimler alarak Amerika’ya gidip orada eğitimime devam edip sanat yaşamıma başladım. Sanat insanların gevşeme noktasıdır, tıpkı spor, müzik gibi. Bu alanlar nefes alacağımız alanlar. Böylesine güzel olan bir alanı yardımla buluşturmak oldukça önemli. Depremzedelerimiz iğneden ipliğe her şeye ihtiyaç duyuyor. İlk günden beri devamlı yardımlarda bulunuyoruz. Sergiyle bağış yapıp bu geliri de katkı olarak yine onlara sunmak istedik. Böyle bir amaçla çalışmak bizlere onur veriyor. Bir de serginin 18 Mart gibi önemli bir tarihte açılmış olması ayrıca bizi mutlu ediyor. 18 Mart denilince burnumuzun direği sızlıyor, şehitlerimizi anıyoruz, nurlar içinde uyusunlar” sözlerine yer verdi. “Çorbada tuzumuz olsun istiyoruz” Bakır rölyef sanatçısı Yusuf Karaca da sergiye ilişkin duygularını, “22 yıllık bakır rölyef sanatçısıyım. Bakır rölyef üzerine özgün çalışmalar yapıyorum. Çekiç ve kalemi aynı anda kullanıyorum. Son zamanlarda farklı bir teknikle çalışmaya başladım, bakır rölyef ile yağlıboyayı buluşturarak resme üç boyutlu bir derinlik kazandırıyorum, şimdiye kadar yapılmamış bir teknik. Bir eserimle depremzedelere katkı sunmak istedim. Çorbada tuzumuz olsun istiyoruz, gönlümüzden geçen çok daha büyük katkılar sunmak ancak imkanımız ölçüsünde onların yanında olmaya çalışıyoruz. Ülkece büyük bir felaket yaşadık, dertlerine bir nebze de olsa çare olmak istedik. Sanatla düşüncelerimizle bize emanet edilen ülkeyi korumaya kararlıyız” sözleriyle dile getirdi.

Editör: Ahmet Ertüm