Futbolda bitmek tükenmek bilmeyen gerginlik çığ gibi büyürken, asıl şaşırtıcı sorumluların vurdum duymazlığı…
Hakem yumruklayanlar, olayların başlamasına zemin hazırlayıp provoke edenler, takımı sahadan çekenler, saha içi ve koridorlarda bitmek tükenmek bilmeyen kavgalar… Hepsi de son günlerde futbolda yaşanan gerginlikler…
Futbol ibaresi olmasa mahalle kavgası sanırsın… Futbol; mahalle kavgasına dönüşürken, sorumluların seyirci kalmaları gerçekten şaşırtıcı.
Türkiye Futbol Federasyonu; kural uygulayıcı bir kurum konumunda iken, paratonerini kaybetmiş halde, düşen şimşekler ve gök gürültülerine teslim olmuş…
Adeta bu olaylar karşısında aciz kalmaları yetmiyormuş gibi, bir de sanki koltuğa zamkla yapıştırmışlar… Bu gerginliğin en kısa zamanda alınacak kararlarla önlenmediği taktirde olayların akıbetini kestirmek çok zor.
Kimsenin canı yanmadan, sağ salim bir futbol müsabakasının oynatılması adına bu gerginliği ortadan kaldıramayacak anlaşılan bugünkü yönetim… Bir göreve talip olunurken, ehil ve liyakat sahibi olmak çok önemli…
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Sayın Mehmet Büyükekşi bırakmama konusunda inadını sürdürürken, geçmişini mutlaka sorgulamalı… Bir dönem Gaziantep Futbol Kulübü
Başkanlığı yapmak iyi bir Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı olacağı anlamını taşımaz.
Zaten Kulüpler ile ilgili yasa taslağı hazırlanmışken bir türlü hayata geçirilememiş olması, mevcut kulüp başkanları ve yöneticilerinin kolaycılığı tercih etmesinin bir göstergesi değil mi? Kulüp bir dernek; Türkiye Futbol Federasyonu ise kurulları ile belirlenmiş bir kurum…
Dernek yönetmek başka Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı olmak bambaşka…
Bu olayları yatıştıracak ve tekrar düzene sokacak olan da Türkiye Futbol Federasyonu… Aynı zamanda gerginliği yumuşatıp futbolu arındıracak bir paratoner misali…