Kesin korunacak hassas alan ilan edilen Hafik Gölü'nde çevre düzenleme çalışması Kesin korunacak hassas alan ilan edilen Hafik Gölü'nde çevre düzenleme çalışması
Haber Merkezi - 20. Gümüşlük Festivali sahnesi, Fransa ve Türkiye buluşmasına sahne oldu. Christian-Pierre La Marca & Gökhan Aybulus ikilisi, ‘Institut Français Turquie’ etkinlik sponsorluğu ile Gümüşlük’ün istisnai mekanlarından 2 bin 500 yıllık tarihe sahip taş ocağında düzenlenen konserle klasik müzikseverlerin karşısına çıktı. Tarihi mekanın muhteşem akustiğinde gün batımında başlayan konser, Bodrum’da sanatseverleri bir araya getirdi. Beninli Çevre Bakanı izleyiciler arasında idi Antik Taş Ocağı’nda yoğun bir katılımla başlayan konser, iki büyük başarı hikayesini bir araya getirdi. Fransız çellist Christian-Pierre La Marca ve Türk piyanist Gökhan Aybulus, Gümüşlük’te izleyici karşında icra ettikleri ve çellonun tarihsel gelişimini sergileyen çok değerli eserlerle beğeni topladılar. Bodrum’un sanat çevrelerinin yanı sıra konseri izlemeye gelenler arasında Bodrum’da tatil amacıyla bulunan Benin Çevre ve Şehircilik Bakanı José Didier Tonato ve ailesi de bulunuyordu. Çellonun tarihsel gelişimini anlatan bir konser Konser öncesinde bir konuşma yapan Fransız çellist Christian-Pierre La Marca, Türkiye’yi ilk kez geldiğini belirterek, memenuniyetlerini dile getirdi. La Marca, ayrıca konserle ve çalınacak eserlerle ilgili de bilgi vererek; “Seslendireceğimiz eserler aslında çellonun hikayesini anlatıyor. Her dönemin önemli eserlerinden bir seçki hazırladık” dedi. Marin Marais’ten seslendirecekleri yapıtın çellonun başlangıcı olarak niteleyen La Marca, çellonun tarihsel gelişim sürecine değinerek modern döneme kadar bir repertuvar hazırladıklarını anlattı. Seslendirdikleri repertuvarla ayakta alkışlandılar Antik Taş Ocağı’ndaki programa, Alman Romantik Dönem bestecilerinden Robert Schumann’ın, “Fantasiestücke op.73 for cello and piano” adlı yapıtı ile başlayan ikili, bu eserde yer alan “Zart und mit Ausdruck (Tender and with expression)”; “Lebhaft, leicht (Lively, light)”; “Rasch und mit Feuer (Quick and with fire)” adlı bölümleri seslendirdi. İkilinin programı çello ve piyano için yazılmış eserlerle devam etti. Festival sahnesinde, daha sonra Barok Dönemin Fransız temsilcilerinden Marin Marais’in, “La Folia for cello solo” adlı eserini seslendiren sanatçılar, geceye yine bir Robert Schumann yapıtıyla devam etti. Bu eser, “Adagio and Allegro for cello and piano” başlığını taşıyordu. La Marca & Aybulus ikilisi, bu eserin ardından Fransız şef ve piyanist, Romantik Dönem’in önemli bestecilerinden Camille Saint-Saëns’ın,“Le Cygne for cello and piano” isimli eserini icra etti. Bu yapıtı, Rus müzik adamı ve besteci Nikolay Rimsky-Korsakov’un, “The Flight of the Bumblebee for cello and piano” başlıklı eseri izledi. Daha sonra Bohemyalı çellist ve besteci David Popper’dan, “Hungarian Rhapsody for cello and piano” başlıklı eseri icra edildi. Bloch’un yapıtını depremzedelere adadılar Konser anlamlı bir jestle devam etti. Fransız çellist La Marca, İsviçre tarihinin en büyük bestecisi olarak kabul edilen Ernest Bloch’tan, seslendirecekleri “Prayer for cello and piano” başlıklı eseri 8 Şubat’ta meydana gelen depremde hayatını kaybedenlere ve depremzedelere adadıklarını söyledi. Konser, Fransa’da oda müziğinin öncüsü ve Fransız şarkılarının en büyük ustası olarak görülen Gabriel Faure’den bir ağıtla, “Élegié Op. 24” ve son olarak Arjantinli bandoneoncu ve Tango Nuevo'nun kurucusu, 20. yy’ın en önemli bestecilerinden Astor Piazzolla’dan, “Le Grand Tango for cello and piano” adlı eserle devam etti. Programı tamamlayan ikili, uzun süre ayakta alkışlandı. İzleyicinin isteği üzerine ikili, bu defa Gabriel Faure’den, “Apres un Reve” adlı eseri seslendirerek geceyi sonlandırdı.