Haber: Ahmet Çağatay Bayraktar Her yıl Türk tiyatrosunun önemli eserlerini ve sanatçılarını ağırlayan Frankfurt Türk Tiyatro Festivali, 26 Mayıs’ta onuncu kez Avrupa’daki sanatseverlere merhaba diyecek. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Frankfurt’ta bulunan Gallus Theater’da düzenlenecek festivalin programında tiyatro gösterimlerinin yanında atölyeler de yer alacak. Türkiye’den birçok özel tiyatronun katıldığı festivale Devlet Tiyatroları, İBB Şehir Tiyatroları da katılıyor. Festivalde 10 oyunun ve 25 ayrı etkinlik seyircilerle buluşacak. Festivalin çıkış noktasını ve 1995 yılında geldiği Almanya’da dört yıl sonra tiyatroya başlayan festivalin genel sanat yönetmeni Kamil Kellecioğlu, festivalin dününü ve festival için hedeflerini 24 Saat’e anlattı.
“Her şey var ama sanat yoktu”
Kamil Kellecioğlu
1970 yılında Gaziantep’te doğan Kamil Kellecioğlu’nun ilkokulda başlayan tiyatro sevgisi kendisini Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosunca düzenlenen tiyatro kurslarına katılmaya kadar taşıdı. Kellecioğlu kurstan başarıyla mezun olsa da şehir tiyatrosunun kapanması hayatına başka bir rota izlemesine neden oldu. Frankfurt’a gitmesinin ardından burada çeşitli işlerde çalışmasının yanında içindeki tiyatro sevgini gösterebileceği bir alan bulmaya niyetli olan Kellecioğlu, 2003’te Tiyatro Frankfurt’un temellerini attı. Kellecioğlu 2004’te oynadıkları ilk oyunlarından bugüne kadar aralıksız bir şekilde sahnede olduklarını söyleyerek, “Frankfurt’ta yoğun bir Türk nüfusu var. Burada Türkiye’ye ait çoğu şeyi bulabilsek de sanat eksikliği vardı. Ben de bu eksikliği görerek bir tiyatro kurmayı istedim. Kurulduğumuz günden itibaren Kandemir Konduk’tan Turgut Özakman’a kadar Türk tiyatrosunun önemli yazarlarının eserlerini sahneledik. Şu anda da ilham aldığım sanatçılardan Ferhan Şensoy’un Aşkımızın Son Durağı isimli oyununu oynuyoruz, kurulduğumuz günden bugüne 4 oyununu sahneledik Şensoy’un” şeklinde anlattı.
Tamamen gönüllü çalışıyorlar
Ferhan Şensoy ve Erol Günaydın’ın kendisini desteklediğini vurgulayan sanatçı, “Tiyatro Frankfurt ile Türk tiyatrosunu ve yazarını daha ileriye taşımayı amaçlıyorum” dedi ve ekledi: “Tiyatro festivali aklıma ilk geldiğinde 'Tiyatro festivali de neymiş?' diyenler oldu. Hatta ulaşmaya çalıştığımız isimler bizi organizatör sandı. Halbuki ilk başladığımız zaman da bugün de hepimiz gönüllü olarak festival için çalışıyoruz.” Uzun çabaların ardından festivalin başlangıcını ise Kellecioğlu şu şekilde anlattı: “İlk olarak 2014’te dönemin İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Hilmi Zafer Şahin ile sonrasında ise Devlet Tiyatroları ile bir araya gelerek festivali beş oyunla başlattık. Kendi topluluğumuzun yıl içindeki gösterimleri de dahil olmak üzere festivaldeki her oyunun bileti ulaşılabilir fiyatlarda. Festivalin öncesinde ve sonrasında şehirde tiyatro ve sanatın gündemde olması bizi heyecanlandırıyor. Çünkü festival sadece şehirdeki ve Avrupa’daki Türkleri değil Almanca konuşan insanları da kapsıyor. Tüm oyunlarımız Türkçe oynanıyor ama Almanca üst yazı da yer alıyor. Bu sayede şehirdeki Türkler, memleket hasretini bir nebze gidermenin yanında Almanlar da kültürümüzü daha iyi tanıyor.”
Hedef tüm Avrupa
“Festivalin yarattığı atmosfer hiçbir şekilde parayla ölçülemez” diyen Kellecioğlu, “Festivalin genel koordinatörü Venüs Bekar başlangıçtan bugüne festivalde görev alıyor. Çekirdek kadromuz 25 kişi. Fakat gönüllülerimizin sayısı daha da fazla. Almanya’da bir Türk tiyatro festivali olması Türkiye’yi bilmeyen artık üçüncü nesil dediğimiz gençler ve çocuklar için de fayda sağlıyor. Festivalde çocukların Türkçe ile bağını güçlendirmek adına çocuk oyunları da var. Festivalin başlangıcında her Türk bir Alman arkadaşını festivale getirsin diyordum artık buna Almanlar Türk arkadaşlarını da getirsin diye ekliyorum. Çünkü Almanya’da da sanatsal açıdan farklı olan görülmek isteniyor artık. Bu yüzden de alternatif sanat anlayışlarına ve farklı kültürlere büyük ilgi var. Festivalimizin sadece Almanya çapında değil tüm Avrupa’ya hitap eden bir kültür sanat şenliği olması için uğraşıyoruz. Festivalimiz, başka ülkelerden sanatsever, eleştirmen ve sanatçıların geldiği bir Edinburgh veya bir Avignon Tiyatro Festivali neden olmasın?” diye hedeflerini anlattı.
“Çalışanlar tiyatrosuyuz”
Tiyatro Frankfurt ekibindeki oyuncular ise tiyatronun yanında başka meslek dallarında çalışıyor. Ekipte inşaat işçisinden, mimara farklı meslek dallarından kişiler yer alıyor. Kendilerini “çalışanlar tiyatrosu” olarak adlandıran Kamil Kellecioğlu 24 yıldır havalimanında kalite kontrol uzmanı olarak çalışmakta. Kellecioğlu tamamı Türk olan ekibe gelecek sezon Türkiye’yi merak eden ve Türkçe bilen bir Alman vatandaşının da dahil olacağını ekledi.
Tek sorun vize
Festivalde oyun sahneleyen her sanatçının dönüşte “Size daha çok destek olmamız lazım” dediğini ekleyen Kellecioğlu ve 24 kişilik ekibin tek sorunu ise bürokrasi: “Oyunun sahnelendiği Gallus Sahnesi, Frankfurt Büyükşehir Belediyesi’nin desteklediği bir sahne. Özel tiyatrolar da yıl içinde turneye geldiklerinde burada oyunlarını sahneler. Biz de burada her Pazar sahne alıyoruz. Festivalde yaşadığımız tek sorun ise vize. Buraya sadece sanat amacıyla, festival için gelen sanatçılarımızın vizesini alırken maalesef bürokratik sorunlarla karşılaşabiliyoruz. Bunun dışında gerek belediye, gerekse eyalet yönetimi bize kolaylık gösteriyor.”
10 oyun sahnelenecek
Türkiye'nin Frankfurt Başkonsolosu Erdem Tunçer, Hessen Eyaleti Bilim ve Kültür Bakanlığı Müsteşarı Ayşe Asar ve Frankfurt Belediyesi Meclis Başkanı Hilime Arslaner'ın de destek olduğu festival kapsamında "Uçurtmanın Kuyruğu", "Gidiş Dönüş Moskova", "Bir Gün Ayakkabımın Teki", "Günebakan Cam Kırıkları", "Nöro Beyin Showu", "Şatonun Altında”, "Kelepçe Kullanma Kılavuzu", "Eyvah Nadir" ve "Tatavlada Son Dans" oyunları sahnelenecek. 4 Haziran’da başlayacak festivale ilişkin detaylı bilgiye tiyatrofrankfurt.com internet sitesinden ulaşılabilir.