Dünya

Filistinliler için 75. yılında 'Nakba' devam ediyor

Nakba'nın 75.yılında İsrail’in Filistinlilere yönelik artan saldırıları geçtiğimiz yıl Kasım ayında iktidara gelen “İsrail tarihinin en sağcı hükümeti” ile beraber daha da yoğunlaştı. Filistinliler bugün hala Nakba'nın devam ettiğini söylüyor.

Abone Ol

Haber : Erva Gün

Nakba günü bir diğer adıyla Felaket günü, 1948 yılından itibaren ölen veya öldürülen Filistinlileri anma günü olarak tarihe geçti.

15 Mayıs 1948 de İsrail’in, İngiltere ve BM’nin yardımıyla Filistin topraklarını işgal etmesi ve bunu ilan etmesiyle her yıl dünyanın birçok yerinde özellikle Filistin’de anma törenleri düzenleniyor.

Bu yıl Nakba’nın 75.yıldönümünde dünyanın birçok noktasında ve Filistin’de anma törenleri düzenlendi. İsrail’de geçtiğimiz yıl 1 Kasım’da yapılan genel seçimlerde ilk sırada yer alan Likud Partisi ve lideri Binyamin Netanyahu, koalisyon hükümetinin kurulmasıyla “İsrail tarihinin en sağcı hükümeti” nitelendirilmesi yapıldı. Son yıllarda İsrail’in Filistinlilere yönelik artan saldırıları aşırı sağ hükümet ile beraber daha da yoğunlaştı.  

Arap Birliği zirvesinden tarihi “Nakba’yı Anma Günü” kararı

Filistin'in Arap Birliği Daimi Temsilcisi Büyükelçi Muhemmed el-Akluk, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, 19 Mayıs'ta düzenlenen zirvenin ikinci hazırlık toplantısında Nakba ile ilgili "tarihi" bir karar tertip edildiğini belirtti.

Akluk, zirvede, ilk kez Nakba'yı yasal olarak tanımlayan ve bunun varlığını reddedenleri kınayan, 15 Mayıs'ın Arap ve uluslararası düzeyde "Nakba'yı Anma Günü" olmasını öngören bir karar alınacağını ifade etti.

New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) binasında geçtiğimiz günlerde gerçekleşen üst düzey  etkinlikte bu yıl ilk kez Nakba için anma töreni düzenlendi. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, etkinlikte yaptığı konuşmada, geçen sene tarihi bir şekilde BM Genel Kurulu'nun Nakba'nın anılması kararı almasını memnuniyetle karşıladığını dile getirdi.

Abbas, söz konusu kararın Filistin halkına yapılan tarihi haksızlığı kabul ettiğini belirterek, "Haksızlık 1948'den önce başladı ve orada bitmedi. Hala devam ediyor. Siyonist söylem hala Nakba'yı reddediyor" diye konuştu.  

Nakba bugün hala devam ediyor

Gazeteci Musa Özuğurlu, Nakba'nın 75.yıldönümünde İsrail’in artan saldırıları ve sağ politikalarını 24 Saat'e değerlendirdi. Özuğurlu, klasik bir Nakba tanımının yani daha önce yaşanmış olanın tecrübesinden daha geniş bir tanım içerisinde ele alınması gerektiğini söyledi. Filistinlilerin yerleşim yerlerine yeni saldırı girişimlerinde bulunan İsrail güçleri, Nakba'nın bitmediği ve devam ettiği üzerine tartışmaları yeniden gündeme getirdi.

Filistinlilerin 1945’ten bu yana kaybettikleri kadarını kaybettiklerini belirten Özuğurlu, “Bir de şöyle bir durum var; o zaman ki şartlar ve bugünkü şartlar aynı değil. Şu an Filistinlilerin örgütü, kendilerince silahlı direniş grupları var. Bu nedenle saldırıların etkisi eskisi gibi olmayabilir, daha çok savaş konsepti üzerinden görülebilir. Ama bu elbette İsrail’in Filistinlilere şiddetli uygulamalar uygulamayacağı anlamına gelmez ve evet yeni bir Nakba yaşanabilir ama bu eskisinden çok daha kanlı gerçekleşir” ifadesini kullandı.  

Nakba'nın anma günü olması sembolik öneme sahip 

Arap Birliği zirvesinin 19 Mayıs’ta gerçekleşen zirvesinde 15 Mayıs'ın Arap ve uluslararası düzeyde "Nakba'yı Anma Günü" olmasını öngören kararın alınmasının sembolik olarak anlamının çok önemli olduğunu vurgulayan Özuğurlu, “1947’den beri Arap ülkeleri, İsrail meselesinde elbette girişimlerde bulunmuştur. Fakat somut bir şey elde edemediler ve İsrail daima ilerlemesini devam ettirdi” dedi.

15 Mayıs'ın Arap ve uluslararası düzeyde "Nakba'yı Anma Günü" olması kararı hakkında Özuğurlu, pratikte hemen değişimlerin olacağını göstermez değerlendirmesinde bulundu.

Özuğurlu devamında şu yorumu yaptı;

Arap devletlerinin son birkaç sene içerisinde İbrahim Anlaşması ya da bir takım diğer anlaşmaları, İsrail ile bazılarının ilişkisini normalleştirmesinin sonrasında getirilen eleştirilere karşı belki bir özeleştirisi olacaktır. Çünkü hatırlayacak olursak normalleşme sürecinde bu devletlerin yöneticileri İsrail’in bu anlaşma yoluyla artık ilerlemesinin yani yeni yerleşimler açmasının, yerleşimcileri yerinden etmesinin önüne geçilebileceğini iddia etmişlerdi ama bunun böyle olmadığı görüldü. Dolayısıyla o günden bugüne bununla ilgili olarak İsrail’e karşı ilişkileri normalleştirme kararı ve verilen birtakım fotoğraflar sonrası ilk defa İsrail’e karşı net bir tavrı da koymuş olacaklar.