Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Yunanistan Dışişleri Bakanı Gerapetritis’in daveti üzerine Atina’ya ziyaretinde bulundu. İki Bakan, görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Gerapetritis şöyle konuştu: 

“Sorun teşkil eden hususlar ve bunların azaltılması konusunda önlemlerin alınması, aynı zamanda Siyasi Diyalog, Pozitif Gündem ve Güven Artırıcı Önlemler temaslarımızın temelini teşkil edecek. İki liderin temasları öncesinde yapılacak hazırlıkları da ele aldık.  

“Temaslar sayesinde iyi sonuçlar elde ettik” 

İki lider son dönemde altı kez bir araya gelme fırsatını elde ettiler. Yüksek Düzeyli İş Birliği Konseyi gerçekleştirildi ve bu Siyasi Diyalog ve Pozitif Gündem için iki tur görüşme, Güven Artırıcı Önlemler için de üç tur görüşme gerçekleştirildi. Bu diyalog aracılığıyla aramızdaki sorunları çözmüş olduğumuzu iddia etmiyorum tabii ki. Zor anlar yaşadık ancak doğrudan, direkt ve samimi iletişim kanallı aracılığıyla bu sorunların artmasına ve çelişkilerin zor hale gelmesinin önüne geçtik. Önemli olan şudur ki, iki ülke olarak biz normalleşme süreci yaşamaktayız. Öyle bir süreç ki karmaşık bir uluslararası ve bölgesel ortamda aramızda iki iyi dost komşu olarak geliştirdiğimiz temaslar sayesinde çok iyi sonuçlar elde ettik.  

“Türkiye-AB ilişkilerinin tekrar sıcak bir şekilde başlamış olması memnuniyet kaynağı” 

Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinin tekrar sıcak bir şekilde başlamış olması Yunanistan açısından özel bir memnuniyet kaynağıdır. Mevkidaşımla konuştuğumuz bir başka konu ise azınlıklar meselesiydi. Azınlıklar iki ülke halkı arasında bir dostluk köprüsü teşkil etmeli. Kıbrıs meselesine de değinme fırsatımız oldu. Biz Yunanistan olarak adil ve işler bir çözümü getirecek yapıcı bir diyalog tarafındayız ve tutarlı bir tutum benimsiyoruz. Çelişki dolu, ayrılık dolu bir dünyada birleşmiş Avrupa Kıbrıs’ı vatandaşları için refah teşkil edecektir. 

Ege’de ve Doğu Akdeniz’de kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge için başlayacak kapsamlı görüşmelerin ön şartlarını konuşma fırsatımız oldu. Yunanistan olarak tutumuz ile Türkiye Cumhuriyeti’nin tutumu arasında büyük bir mesafe olduğunun farkındayız. Fakat bu mesafeyi tartışmak, bu mesafeyi küçültmek konusunda kararlıyız. 

Yunanistan İsrail’in kendini savunma hakkını tanıyor ve 7 Ekim 2023’te terörist bir saldırıyla başlayan ve çok sayıda kişinin esir alınmasıyla gelişen Orta Doğu sorununda tutumumuz açıktır.” 

Fidan: Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkiler olumlu yönde ilerlemekte 

Dışişleri Bakanı Fidan da şunları kaydetti: 

“Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkiler olumlu yönde ilerlemekte. Çok boyutlu iş birliğimiz giderek güçleniyor. Ticaret, ekonomi, ulaştırma, turizm ve kültür gibi alanlarda hep beraber önemli adımlar atıyoruz. Yeni iş birliği alanları, neler yapabiliriz diye bunları geliştirmeye yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Birbirimizi kritik konularda daha iyi anlamak için çaba gösteriyoruz. İçinde bulunduğumuz bölge çok sayıda sorun barındırmakta. Bu zor coğrafyada Türkiye ve Yunanistan’ın karşılıklı güven içerisinde hareket edebilmesi gerekiyor. Kazan-kazan yaklaşımıyla halklarımızın refahına ve huzuruna katkı sağlayabiliriz. 

Önümüzdeki tarihi fırsatı değerlendirmeli ve ülkelerimiz arasındaki olumlu iklimi kalıcı hale getirmeliyiz. Ebedi komşuluğumuzu ebedi dostluğa dönüştürmeliyiz. Bu hedefe samimi ve yapıcı bir anlayışla ulaşabileceğimizden hiç kuşkum yok. 

Bakanlıklarımız arasındaki Siyasi Diyalog ve Pozitif Gündem Ortak Eylem Planı toplantıları ise önümüzdeki ay Atina’da gerçekleşecektir. Diğer Bakanlıklarımız arasındaki temaslar da devam ediyor. Başta ulaştırma ve turizm alanlarında olmak üzere ilgili Bakanlıklarımız ve kurumlarımız yakın dönemde bir araya gelecekler. 

Liderlerimizin ortaya koyduğu 10 milyar dolar ortak ticaret hacmi hedefine ulaşmak için ortak çabalarımızı sürdürüyoruz.  

“Sorunları sadece kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge meselesine indirgeyemeyiz” 

Ege’de görüş ayrılıklarımız olduğu bir gerçek. Bunları geçmişte istişari görüşmelerde de ele alıyorduk. Gerçekçi davranmamız ve sorunlarımıza doğru teşhisler koymamız gerekiyor. Üzerinde çalışmamız ve çözüm aramamız gereken Ege’de birbiriyle bağlantılı pek çok sorun var. Bunları sadece kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge meselesine indirgeyemeyiz. Gerginlik ve kriz yaratma potansiyeli olan tüm sorunları karşılıklı saygı ve iş birliği temelinde ele almalıyız. Bu çerçevede, yeniden başlattığımız Güven Artırıcı Önlemler Toplantısı’nın son turunun 6 Kasım’da İstanbul’da düzenlenmiş olmasından memnuniyet duyuyoruz. Türkiye olarak Doğu Akdeniz’de hakça paylaşım ilkesini savunmaya devam ediyoruz.  

“Federasyon modeli Ada’da geçerli değil” 

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplandı Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplandı

Kıbrıs meselesini Ada’daki gerçekler temelinde ele almaya devam edeceğiz. Federasyon modelinin Ada’da artık geçerli olmadığı zaman içinde ispatlanmıştır. Ada’da hem Türklerin hem Rumların güvenliğini, özgürlüğünü ve refahını mümkün kılacak yeni bir ruha ihtiyaç vardır.  

FETÖ, PKK ve DHKPC başta olmak üzere terör örgütleriyle mücadelemizde komşumuzdan daha etkin iş birliği görmeyi beklediğimizi de ifade ettik. Terörle mücadele konularını ele aldık. Bunun iki ülkenin de menfaatine olduğuna inanıyoruz. Ayrıca düzensiz göçle mücadele konusunda birlikte hareket etmenin önemini vurguladık.  

“Bölgemizde savaş görmek istemiyoruz” 

Biz Türkiye olarak bölgemizde savaş, gözyaşı ve dram görmek istemiyoruz. Filistin meselesinde iki devletli çözüm vizyonu doğrultusunda Orta Doğu’da sükûnetin bir an evvel sağlanmasını istiyoruz. Bu amaçla uluslararası toplumun İsrail’e sahici ve ciddi bir baskıyı artırarak devam ettirmesi gerekiyor. Aksi takdirde, Netanyahu fanatizmi bölgeyi kana bulamaya maalesef devam edecek. Ukrayna’da ise bu ülkenin toprak bütünlüğü çerçevesinde adil bir çözümün bulunması gerektiğini savunuyoruz. 

Komşumuz ve müttefikimiz Yunanistan ile diyaloğumuzu daha da güçlendirmeyi umuyorum. Görüş ayrılıklarımızı karşılıklı hak ve çıkarlara saygıyla uluslararası hukuk temelinde çözebileceğimize yürekten inanıyorum. Yeni nesillere kalıcı bir iş birliği ve sükûnet ortamı bırakmak bizlerin görevi.” 

Editör: Erva Gün