Haber Merkezi - Kulüp başkanlarıyla düzenlenen toplantı sonrası açıklamalarda bulunan Koç, Federasyon’un sorumluluk kabul etmemesine tepki göstererek, “Bu sorunlar, TFF'nin kendisini ayırıp, sorumluluğu başkalarına yükleyerek çözebileceği sorunlar değildir” dedi. Olay sonrası hakemlerin açıklamasına da tepki gösteren Koç, "Hakemlerin yaptığı açıklamalar kulüplerde rahatsızlığa yol açtı. Hakem müessesesinin durumu ortada. Performansı da ortada. Hiç yaşanmasını istemediğimiz bir olay oldu diye, onları unutacağız, göz ardı edeceğiz gibi bir durum yok” dedi.
Koç açıklamasında şunları kaydetti:
“Pazartesi akşamı hepimizin gözü önünde olan olaylar, tüm ülkemizi derinden yaralamıştır. Aynı zamanda da, ülkenin futbol marka değerine uluslararası düzeyde zarar vermiştir. Böyle şiddet içeren bir olayın kabul edilmesi mümkün değildir. Halil Umut Meler'in yaşadıkları kare kare, kameralara yansıyanlar içimizi acıttı. Kendisine ve kıymetli ailesine, maçı yöneten hakemlere geçmiş olsun. Önemli olan Halil Umut Meler'in sağlığına kavuşması ve o anın verdiği üzüntü ve şokla verdiği kararı değiştirip, yeşil sahalara dönmesini diliyoruz. Türkiye'nin 1 numaralı hakeminin dönmesini canıgönülden diliyoruz. Bu hadise daha önce statlarımızda defalarca yaşandı, unutmayalım. Yıllarca, pek çok maçta benzer olaylar yaşanmıştır. Gün, büyük bir cesaret ve kararlılıkla sorunların üstüne gitmek ve ne adım gerekiyorsa atma günüdür. Bu yaşananları geniş açıdan ele almak lazım. Buralara nasıl geldiğimizi anlamamız lazım. TFF, MHK, hakemler, kulüplerimiz, medya, taraftarlar, herkesin nereden nereye geldiğimizi irdelemesi gerekmektedir.
“Federasyon sorumluluğunu yüklenmeli”
Biz bu noktaya nasıl geldiğimizi anlarsak, bundan sonrası için çözüm yaratabiliriz. Ve bu olayların yaşanmaması için gerekli adımları atabiliriz. Bu tabloda herkesin payı var. Kimse de sorumluluktan kaçmamalı. Bu sorunlar, TFF'nin kendisini ayırıp, sorumluluğu başkalarına yükleyerek çözebileceği sorunlar değildir. Türk futbolunun yönetiminden sorumlu olan TFF Başkanı'nın; spor medyasını, teknik direktörleri, eski hakem yorumcularını, sporcuları, büyük fedakalarlıkla gayret eden kulüpleri, başkanlarını ve yöneticilerini, bu olayda suçlayıcı, azmettirici ve hatta mahkum edici tavrının, biraz evvel yaptığımız toplantıda şiddetle reddedilen bir unsur olduğu konusunda hemfikiriz. Kabul edilemez bir yaklaşım.
Büyükekşi’nin açıklamalarını hatırlattı
"Bunu söylemek zorunda kalıyoruz, Büyükekşi'nin 2019-20, 2020-21 sezonlarında Gaziantep FK başkanlığını yaptığı dönemde bazı maçlardan sonra hakemlerle ilgili yaptığı açıklamalara, özellikle göz atmanızı rica ediyorum. Çünkü burada bir tutarsızlık var. Rekabet sporun doğasında var. Hepimizin hedefi başarı. Kazanmak, kaybetmek, sevinmek, üzülmek bu işin doğası. Türk futbolu artık yarışma değil, çatışma, hatta ayrıştırma noktasına gelmiştir. Bu ülkemize ve toplumumuza son derece zarar vermektedir. Ülkemizin ve toplumumuzun birlik ve beraberliği, huzuru, her türlü sportif rekabet ve çekişmeden daha önemlidir. Bu unsur, ülkemizin huzuru, toplumun beraberliği en önemli kırmızı çizgimiz olmak zorundadır."
“Herkes kendi sorumluluğunu üstlenmeli”
“Artık herkesin üzerine düşeni yapma zamanı gelmiştir. Hepimiz bir paydada buluşup sonuna kadar kararlı adımlar atmak zorundayız. Bu aşamada, asla yapılmaması gereken unsurlar, sorumluluğu başkalarına yıkmak, kendi sorumluluklarını görmezden gelmek, kronikleşmiş sorunları örtmek için bu talihsiz olayı fırsat olarak kullanmaktır." "Bu bilinçten ne kadar uzak olunduğunu görebiliyoruz. Bir kez daha bu tabloya baktığımızda, futbol rekabeti üzerinden ne kadar ayrıştığımızı görebiliyoruz. Artık bunun yeri ve zamanı değildir. Bunu bilerek yapanlara, izin verilmemeli ve müsamaha gösterilmemelidir. Halının altına süpürülüp üzerine gidilmeyen, örtbas edilen çok vahim olaylar yaşanmıştır. Hayat ve futbol, bir şey yaşanmamış gibi devam etmiş gibidir. Bu defterleri açmanın zamanı gelmiştir."