Faruk Bildirici yazdı: "Temsilciler elbirliğiyle muhabirliği öldürüyor"
Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, 9. Köy'deki yazısında 'temsilci' düzeninde haber yapmanın zorluklarını kaleme aldı. Bildirici şunları kaydetti;
"İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da bu modaya uydu; son basın toplantısına medya kuruluşlarının Ankara Temsilcilerini davet etti. Önceki bakan Süleyman Soylu dönemine göre tek fark vardı; o da Sözcü gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk’ün de toplantıya çağrılması. Halbuki Öztürk, Soylu’nun sık sık hedef aldığı gazetecilerden biriydi.
Ama Yerlikaya da BirGün, Cumhuriyet, Evrensel, T24, Gazete Duvar, Diken gibi eleştirel medya kuruluşlarının temsilcilerini çağırmamıştı toplantıya. Onlara da uzman polis muhabirleri gibi toplantıyı uzaktan izlemek düştü. Toplantıda ise zorlayan sorular yöneltilmedi; Yerlikaya moda bir tanımla kendi “lansman”ını (tanıtım) yaptı.
Zaten bu tür toplantıların tümü aynı havada geçiyor. Son günlerde Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu ve YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar da temsilcilerle basın toplantısı yaptı. Uzman muhabirlerin izlemeleri gereken sıradan toplantılardı her ikisi de.
AKP ve MHP yöneticileri de ne zaman önem atfettikleri bir toplantı olsa hemen medya temsilcilerini ve yazarları davet ediyorlar. Cumhurbaşkanlığı’ndaki akreditasyon sistemi zaten malum. Muhabirler kapılarda dolaşıyor ama temsilci ve yazarlar fevkalâde itibara mazhar gazeteciler olarak Cumhurbaşkanlığı uçağında geziyorlar.
Ne yazık ki, gazeteci seçmece, muhalefet partileri ve belediyelerine de sirayet etmiş durumda. Daha birkaç gün önce CHP’li Ankara B. Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın “tarım kampüsü ve rekreasyon alanı projesi” tanıtım toplantısına sadece temsilciler çağrıldı.
Oysa her yere temsilciler ve köşe yazarları çağrılınca muhabirlerin çalışma alanı daralıyor; kaynaklarla ilişkileri zayıflıyor; rutin ama zaman ve uğraş isteyen işlerle boğuşup duruyorlar.
Tepki göstermeleri gereken temsilciler ve köşe yazarları ise hallerinden gayet memnun. O davet senin bu davet benim koşturuyorlar. Foto muhabirliğini etkisizleştirmek yetmedi şimdi de elbirliğiyle muhabirliği öldürüyorlar. Oysa muhabirlik, bu mesleğin can damarıdır; bütün yükünü taşıyan lokomotifidir. Muhabirlik olmazsa habercilik kalmaz."
Yazının tamamını okumak için tıklayınız.
Yorumlar