Haber Merkezi - Basın İlan Kurumu'nun, Evrensel gazetesinin resmi ilan ve reklam yayımlama hakkını iptal etmesine karşı açılan davanın ilk duruşması bugün İstanbul 2. İdare Mahkemesi'nde gerçekleşti. Evrensel gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, gazetenin avukatı Devrim Avcı ve gazete çalışanları duruşma öncesinde İstanbul Bölge İdare Mahkemesi önünde açıklama yaptı. Açıklamaya, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Sekreteri Banu Tuna, Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan, EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, EMEP İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros ve İstanbul il örgütü, Liman-İş Sendikası İstanbul Bölge Başkanı Sinan Ceviz ve Eğitim Sen İstanbul 9 No’lu Şube Başkanı Hüseyin Özev de katıldı.

Özel ve İmamoğlu metro hattı gezisinde bir araya geldi Özel ve İmamoğlu metro hattı gezisinde bir araya geldi

Tiraja dikkat çekti 

Evrensel gazetesi avukatı Devrim Avcı yaptığı açıklamada Basın İlan Kurumu'nun kuruluş amacı olan resmi ilanların gazetelere eşit dağıtılması ilkesine uymadığını belirtti:
"Siyasi iktidara yakın gazeteler açısından veya diğer tirajı düşük gazeteler açısından herhangi bir aleyhe uygulama olmazken, Evrensel açısından en sert şekilde uygulanmaktadır. Üstelik bu uygulama da kanuna aykırı bir şekilde yapılmaktadır. Evrensel gazetesi, resmi ilan ve reklam almaya başladığı Aralık 2011 tarihinde ve onun öncesindeki 3 yıla yakın süren ön takip-denetim sürecinde ve ilan hakkının durdurulduğu 2019 yılı Eylül ayına kadar geçen süreçte Basın İlan Kurumu tarafından sayısız kez denetlenmiştir. Ve bu denetimlerde de şimdi de gazetenin satışı, tirajı aynıdır. Bu denetimlerin hiçbirinde bu satışlar ilgili yönetmeliğe aykırı bulunmamıştır. Ancak Basın İlan Kurumu, Yönetmeliği ve 195 sayılı Kanunu, kendi istediği şekilde, kendi istediği zamanda, kamu amacı ile değil özel amaçlarla yorumlamakta ve uygulamaktadır. Anayasa Mahkemesi, geçtiğimiz yıl verdiği pilot kararı ile Basın İlan Kurumunun sınırları belirsiz yetki kullandığını ve bunun sistematik bir sorun oluşturduğunu belirtmişti. Bu belirsizlik de yorum yolu ile de Basın İlan Kurumu tarafından Evrensel gazetesi aleyhine bu davada uygulanmaktadır."

"BİK, mahkeme gibi işliyor"

Evrensel gazetesi Genel Yayın Yönetmeni BİK'in kendisini mahkeme yerine koyarak Anayasa Mahkemesi'nin kararlarını uygulamadığını belirtti:

1961 yılında yasalaşan 195 sayılı ‘Basın İlan Kurumu Teşkiline Dair Kanun’un 32. maddesi şöyle diyor: 'Resmî ilânlar, fikir ve içtihat farkı aranmaksızın 34’üncü madde mucibince vasıfları tespit edilecek olan mevkûtelere Basın İlân Kurumu Genel Kurulunun tespit edeceği esaslar dahilinde dağıtılır.' Basın İlan Kurumu, bu kuruluş gerekçelerini inkar ederek, Evrensel’in resmi ilan ve reklam hakkını 2019 yılının eylül ayında durdurdu, geçtiğimiz yılın Ağustos ayında da tamamen iptal etti. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişte ifadesini bulan ‘tek adam’ yönetimi sürecinde Basın İlan Kurumu da Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’na bağlandı. Bu bizim açımızdan iki yeni durum ortaya çıktı. Bunlardan biri, yapısı iktidara tamamen angaje olacak biçimde değiştirilen Basın İlan Kurumu’nun, halkın haber alma hakkını önceleyen, muhalefetin sesine yer veren gazetelere karşı bir sopaya dönüşmesi. Basın İlan Kurumu’nun kendisini bir mahkeme yerine koyarak Evrensel’e dair aldığı çok sayıda ceza kararından sadece birini örnek verelim. Evrensel’de 1 Mayıs 2020’de 'Cumhuriyet kaçak villa haberi nedeniyle ifadeye çağrıldı' başlığıyla yayımlanan haber, İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un Avukatı Sezgin Tunç’un şikayeti üzerine 3 günlük ilan kesme cezasına gerekçe yapıldı. Yani Fahrettin Bey’in başında olduğu İletişim Başkanlığı’na bağlı Basın İlan Kurumu, Fahrettin Bey’i üzdüğümüz için bize ceza verdi. Böyle bir cezadan kurtulmanın koşulu, Cumhuriyet gazetesi çalışanlarının ifadeye gitmesini görmezden gelmekti. Üstelik bu ceza verildiğinde zaten Basın İlan Kurumu, Evrensel’e resmi ilan akışını durdurmuştu. Yani aldığımız ceza da eğer ilan hakkımızı yeniden kazansaydık, alacağımız ilanlardan mahsup edilecekti. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişle birlikte Evrensel’e uygulanan ikinci ambargo ise çalışanlarının basın kartlarının yıllardır yenilenmemesidir. Bu iki muameleyi yan yana koymak bile Basın İlan Kurumu’nun Evrensel’in resmi ilan hakkını iptal gerekçesinin hukuki değil siyasi olduğunu kanıtlar niteliktedir. İlan Kurumu’nun, okurlarımızın çeşitli bayilerden birden fazla gazete almasını ilan hakkımızın iptaline gerekçe yapması tamamen hukuksuzdur. Bağımsız bir kurumun yapacağı basit bir inceleme bile iktidara destek veren ve resmi ilan pastasından önemli bir pay alan gazetelerin tirajının mı yoksa Evrensel’in tirajının mı gerçek tiraj olduğunu kolaylıkla ortaya koyabilir. İstanbul 2. İdare Mahkemesi’nin bugün burada başlayacak davada, bu hukuksuzluğa dur demesini talep ediyoruz"

"Halkın haber alma hakkına engel"
EMEK Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan da iktidarın basın üzerinde özel bir abluka kurduğunu belirterek şöyle konuştu:

“Evrensel üzerindeki bu ablukayı, halkın haber alma hakkı üzerinde kurulan ablukanın bir parçası olarak değerlendirmek gerekiyor. Ayrıca Evrensel’e uygulanan ayrımcılığı, halkın haber alma hakkına, basın ifade özgürlüğüne bir müdahale olduğu gibi aynı zamanda emekçi sınıfların, işçi sınıfının sözüne bir müdahale, barış ve demokrasi taleplerine bir müdahale olarak da algılamak gerekir. Eğer bir hukuk varsa, bir adalet varsa buradan Evrensel’le ilgili bu haksız, hukuksuz uygulamaya son verileceğini ümit ediyoruz, son bulması gerektiğini talep ediyoruz. Ancak şunu da biliyoruz, Evrensel emekle kuruldu, dayanışmayla yaşayacak.”

Editör: Ahmet Çağatay Bayraktar