ESKİŞEHİR (AA) - ATAHAN GEZER - Eskişehir'de balaban kebabı ve et yemeği çeşitlerini ızgara ile ütü arasında pişirmesiyle tanınan Fahrettin Deviren, işletmesinde 44 yılı geride bıraktı.Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde dünyaya gelen, 1 yaşındayken ailesiyle Eskişehir'e göç eden 76 yaşındaki Deviren, ilkokulu bitirmesinin ardından çeşitli köftecilerin yanında çırak olarak çalışmaya başladı.Odunpazarı ilçesi Kurtuluş Mahallesi'ndeki işletmesini 1979 yılında açan Deviren, "yoğurtlu köfte" olarak bilinen yemeği salça, maydanoz ve baharatlar ekleyerek "balaban kebabı"na dönüştürdü.Bu yemeği lezzetlendirme arayışına giren Deviren, denemelerinin ardından eşi Şentöre Deviren'den aldığı kömür ütüsünü ızgarada kullanmaya başladı. Köfteyi, eti, ızgaranın sıcaklığıyla ısınan ütünün altında pişiren Deviren, 44 yıldır "ütülü kebap" ile tanınıyor.İlerleyen yaşına rağmen haftanın 6 günü oğlu Uğur Deviren'le mesai yapan ve meslek hayatı boyunca iki çırak yetiştiren Deviren, sağlığı el verdikçe işini sürdürmek istiyor.- "Ütüleri 2-3 yılda bir değiştiriyoruz"Fahrettin Deviren, AA muhabirine, "balaban"ın Tatar Türkçesinde "büyük" anlamına geldiğini söyledi.İş yerini hiç değiştirmediğini anlatan Deviren, şöyle devam etti:"Köfteciliği sevdiğim için ilkokulun ardından çeşitli yerlerde çırak olarak çalışmaya başladım. 1979'da da burayı açtım. Etleri ızgaraya koyduğum zaman başları kalkıyordu ve pişmiyordu. Üstlerine ekmek ile tahta koydum fakat yandılar. Ben de eşimden evdeki ütülerden birini istedim. Bu konu için bayağı münakaşa ettik. Ütüleri ızgaraya koyduktan sonra görenler merak etmeye başladı. Ütüler benden meşhur oldular. Onları görmeyenler Fahrettin Usta'yı tanımıyorlar. Artık sembolümüz gibiler. Bu şekilde pişen et yumuşak ve daha lezzetli oluyor. Ütüleri 2-3 yılda bir değiştiriyoruz."Deviren, balaban kebabı yapımında et, tırnak pide, yoğurt, maydanoz, domates, soğan, kemik suyu, tereyağı ile bazı baharatları kullandıklarını dile getirdi.70 yaşındaki Yavuz Çalışkan ise 40 yıldır Deviren'in müşterisini olduğunu belirterek, "Burası, her zaman geldiğimiz ve yediğimiz yer. Fahrettin Usta'yla 1970'li yıllardan beri tanışıyoruz. Kebabı da köftesi de çok güzel. Karnım aç olmamasına rağmen geçerken kokusunu alınca canım çekti. Dayanamayıp yine yiyeceğim." diye konuştu.