Süreyya Oral
O programlar açıklanırken sorunun çözümü için olası tarihler verdiler, ama hiç birisi halka sabır vaat etmedi…
Kendisi de bir ekonomist olan Başbakan Turgut Özal da bir ekonomi sorusu sorulduğunda A’dan Z’ye tüm detayıyla konuyu açıklar sorunun çözümüne odaklandırırdı insanları…
Belki döneminde en çok zam yapılan başbakandı Özal. Ama vatandaş hiçbir dönemde bugünkü kadar sıkıntı yaşamadı…
Tanıdığım bir milletvekili idi Ali Nejat Ölçen. Kısa bir süre önce aramızdan ayrıldı.. Mekanı cennet olsun. Onun güzel bir sözü var.. “Ücretlere yapılan her zam alım gücünü yüzde 10 azaltır” derdi. Ekonomik sorunun çözümünde öncelik paranın rantabl kullanılmasında olmalı… Yapılacak yatırımlar ayrıntılı ele alınmalı ve harcanacak beş kuruşun hesabı tutulmalı. Ağırlığın üretimin arttırılması ile yerli sanayi ve üreticinin korunması olmalıdır. Elimizdekini avucumuzdaki satıp satıp yersek bir süre sonra satacak bir şey bulamayız...
Eskiden tırnağımızdan dişimizden arttırarak yaptıklarımız, bazılarının gözünde satılacak mal olarak görülmemeli, yeni nesiller de bu ürünleri sahiplenmeli. Yap İşlet Devret ve Kamu Özel İşbirliği ile yapılmış ve bundan sonra yapılacak yatırımlarda da biraz mantıklı hareket edilmeli, öyle uçuk rakamlarla işler verilip, sonra da bunları yaptırırken cebimizden beş kuruş çıkmıyor diye hava atılmamalı… Çünkü işin sözleşme süresinin bitimine kadar ödenecek para, peşin parayla yapıldığı takdirde belki aynı yatırımdan birkaç tane yapmamızı sağlar…
Şu anda yapılanlar ucuz etin yahnisi gibi.. Hiç para ödemeden yapılıyor gibi gözüken bir problemden başka bir şey değil…
“Bana sabret diyorsun ben sabır taşı mıyım? Döndürüp duruyorsun değirmen taşı mıyım?” sözlerinin yer aldığı türkü ile bitireyim.