CHP'li Yücel'den Bakan Tekin'e: Milli güvenlik sorunu haline gelmiştir CHP'li Yücel'den Bakan Tekin'e: Milli güvenlik sorunu haline gelmiştir
Yargıtay Üyesi ve Ankara eski Başsavcısı Yüksel Kocaman, suç örgütü lideri olduğu gerekçesiyle tutuklanan Ayhan Bora Kaplan’dan villa ve otomobil aldığı iddialarını yalanlayarak, “Süleyman Soylu'ya bir operasyon olduğunu düşünüyorum. Soruşturmanın da bir usulü var, Emniyet'in bu tarzına şaşırdım” şeklinde konuştu. Haber Merkezi - 15 Temmuz 2016 akşamı uzun namlulu silahlarla TRT binası önüne gidişi ile bilinen Ayhan Bora Kaplan, liderliğini yaptığı “Kaplan Grubu” olarak bilinen suç örgütüne yönelik Ankara’da düzenlenen operasyon kapsamında tutuklanmıştı. Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yakınlığı ile bilinen Kaplan’ın, bir yüksek yargı mensubuna villa ve otomobil aldığı iddia edilmişti. Halk TV’den Seyhan Avşar’ın haberine göre, iddiaların hedefindeki Yargıtay Üyesi Yüksel Kocaman, söz konusu iddiaları yalanladı. Kocaman’ın Avşar’a verdiği yanıtlardan öne çıkanlar şöyle: Ayhan Bora Kaplan size Çayyolu'nda bir villa Esenboğa Havalimanı yolundaki bir firmadan ise lüks bir araç aldığı belirtiliyor. Kaplan size villa ve araba aldı mi? Kendisiyle ticari bir ilişkiniz oldu mu? 28-30 yıllık bürokratım. Savcılık stajıma başlarken iki dairem ve Audi marka aracım vardı. Babam uluslararası tır firması olan birisi. Varlıklı bir ailenin çocuğuyum. Kaldı ki bir şeye ihtiyacım olsa da bu işlere girmem. Oturduğum evi 2020'de iki taksitle aldım. Ben hukukçuyum ezbere işlere girmem. Ayhan Bora Kaplan'a bir mülakat yapmışlar. Bu adam bir şeyler söylemiş ve Emniyet'ten birileri bunu basına servis etmiş. Ben 3 yıl olmuş Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan ayrılalı. 3 yılın sonunda böyle bir şey atılıyor ortaya. Ben hiçbir yere bağlı olmayan, samimi şekilde FETÖ ile mücadele eden bir isimim. Bu süreçte birilerinin canını yaktık herhalde. Yıllar sonra da olsa intikam almaya çalışıyorlar. FETÖ elebaşlarından Emre Uslu'nun bana tehdidi var. 'Yüksel Kocaman sen bu tutuklamaların bedelini ödeyeceksin' diye. Ben Gölbaşkı'nda oturuyorum. Tüm belgeleri, ödemeleri belli. İki taksitle aldım. O günkü ödemeler belli. Dekontları mevcut. Ben bu tarz işlere girecek olsaydım Ayhan Bora Kaplan'a mı ihtiyacım var. İstesem yapardım. Ancak devlet terbiyemler örgütlere karşı mücadele ettim. "Hayatımda birkaç defa görmüşümdür" Ayhan Bora Kaplan ile hiç tanıştınız mı? Bir gün bir ortamda yemekteydik. Birtakım arkadaşlarım dediler ki, 'Ayhan Bora Kaplan diye biri var. Emniyet haksız yere peşinde. Kendisini güvende hissetmiyor. Size bir şey arz etmek istiyor' dediler. O sırada yemekteydik. Başka isimler de vardı. Ben de 'gelsin' dedim. Geldi. 'Emniyet çok üstüme geliyor. Benim yanlış bir işim yok. Sürekli mekanlarım basılıyor' dedi. Ben de kendisine, 'burası hukuk devleti hakkında delil varsa ne gerekiyorsa onu yaparız. Delil yoksa gerekeni yaparız' dedim. Olay bundan ibaret. Hayatımda birkaç dakika görmüşümdür. "Soylu'ya operasyon olduğunu düşünüyorum" Peki Ankara Emniyet Müdürlüğü ile bir probleminiz var mı? Hayır. Ben Emniyet ile çok uyumlu çalıştım. Ancak görünüyor ki Emniyet'te halen kripto FETÖ'cüler var ve soruşturma aşamasında bilgi sızdırarak süreci yıpratmaya çalışıyorlar. Öyle anlıyorum. Ayrıca şöyle düşünüyorum. Bu adam avukatlarıyla görüştürülmeden mülakata alındı. Ona, 'sen şunu şunu söyle' denildi. Belki salıverilme ya da indirim vaat ettiler. Kamuoyu Kaplan’a yönelik bu operasyonu şaşkınlık içerisinde takip etti. Operasyonun görüntüleri ise oldukça dikkat çekiciydi... Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Baştan itibaren burada bir operasyon var. Belki hoşunuza gitmeyecek ama burada Süleyman Soylu'ya bir operasyon olduğunu düşünüyorum. Soruşturmanın da bir usulü var. Emniyet'in bu tarzına şaşırdım. Bu yapılanlar birilerinin hoşuna gidebilir. Ama burası bir hukuk devleti. Bugün ona yarın başkasına bu uygulamalar kabul edilemez. Duygularla hareket edemeyiz.