Elazığ'da otomobilin çarptığı yaya öldü Elazığ'da otomobilin çarptığı yaya öldü

DİCLE KAVAK EKMEKCİ/ANKARA - Medeni Yasa’nın “evlenen kadının kocasının soyadını taşımasını” zorunlu kılan 187. Maddenin birinci ve ikinci cümlesi Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmişti. Mahkeme’nin “kadın erkek eşitliğine uygun yeni bir düzenleme” yapılması için 28 Nisan 2023’te Resmi Gazete’de yayımlanan kararında, yeni bir düzenleme yapılması için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne verdiği dokuz aylık süre 28 Ocak’ta doldu. TBMM bu sürede gerekli yasal düzenlemeyi yapmadığı için artık kimlikte sadece evlilik öncesi soyadın yazılmasının önünde bir engel kalmadı.
Süheyla DoğanAnayasa’nın 153. Maddesi gereğince Anayasa Mahkemesi kararları yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlamaktadır. Anayasa’nın eşitlik ve ayrımcılık yasağı getiren 10. ve ailede eşitliği düzenleyen 41. Maddesi, 90. Maddesi ve Türkiye’de de yürürlükte olan Birleşmiş Milletler (BM) Ayrımcılığa Karşı Sözleşme, Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi (CEDAW)’ın16/g hükmü gereğince evli kadınlar talep ettikleri takdirde artık sadece evlilik öncesi soyadını kullanabilecekler.
Eşitlik için Kadın Platformu (EŞİK), konuyla ilgili yaptıkları açıklamada, “Anayasa’nın 90. Maddesi gereğince ve birçok Anayasa Mahkemesi kararında vurgulandığı gibi BM Ayrımcılığa Karşı Sözleşme, CEDAW dahil birçok uluslararası sözleşmeye aykırı olan bu hüküm zaten. Artık kesinlikle yok hükmündedir. Yasal boşluk da yoktur. Anayasa’nın ailede eşitliği düzenleyen 41. Maddesi ve CEDAW’ın 16/g hükmü gereğince yürürlüktedir ve doğrudan uygulanacak hükümlerdir” dedi. Evli kadınlar ve evlenecek kadınlara dikkat çeken EŞİK, “Artık evlilikte kendi soyadıyla devam etmek isteyen kadınlar için dava açma zorunluluğu kalkmıştır” ifadesinde bulundu. 
Evli kadınlar ve evlenecek kadınlar soyadlarını nasıl kullanabilecekler? 
Evli kadınlar, hemen bugün Nüfus Müdürlüklerine başvurarak, evliliklerine evlilik öncesi soyadları ile devam edebilir, evlenecek olan kadınlar da bundan böyle evlilik öncesi soyadlarını kullanacaklarını beyan ederek hayatlarını kendi soyadları ile sürdürebilirler.
EŞİK, kadın kimliğinin yanı sıra kadının tüm hayatına el koymak isteyen cinsiyetçi dayatmaları reddettiklerimi vurgulayarak, “İktidarın gündemindeki 8. Yargı paketi ile Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı yok sayılarak kadının soyadı ile ilgili 187. maddenin eskisi gibi aynen korunmak istendiğini, kadınlara erkek eşlerinin soyadını kullandırma dayatmasının sürdürüldüğünü görüyoruz. Kadının kimliğinin yanı sıra tüm hayatına el koymak isteyen bu cinsiyetçi dayatmayı reddediyoruz” diye konuştu. 
“Soyadı hakkına sahip çıkacağız”
Çocuğun soyadının yanı sıra nüfus kütüklerinde de eşitlik talep edilirken soyadı konusunda, tüm yönleriyle bir bütün olarak ele alınması gerektiği vurgulayan EŞİK, “Eşler sadece kendi soyadlarını taşımak, eşlerden birinin soyadını ya da yeni bir adı aile adı olarak seçmek hakkına sahip olmalıdır. Anne de çocuğa kendi soyadını verebilmelidir. Evli kadının erkeğin kütüğüne nakledilmesi, çocuğun da babanın kütüğüne yazılması uygulamasına son verilmelidir. Evlilik durumunda aile için yeni kütük açılmalıdır. Tüm kadınlara ve kamuoyuna sesleniyoruz. Türkiye kadın hareketi on yıllardır soyadı hakkı için mücadele ediyor. Artık on yıllar, yüzyıllar kaybetmek istemiyoruz. Tüm kadınları mutlak kişilik hakları olan soyadına sahip çıkmaya; tüm kurumları ve erkekleri de bu hakka saygı duymaya davet ediyoruz” dedi.  
Sema Yurtbilir YaAvukat Sema Yurtbilir Yavuz soyadı hakkına sahip çıkıyor
Soyadı hakkı için mücadeleye başlayan Avukat Sema Yurtbilir Yavuz, tüm kadınları soyadı hakkına sahip çıkmaya davet ederek, “eril zihniyet, bırakın kadınların soyadı hakkını, yaşam hakkını bile elinden alıyor. Her gün en az bir kadın cinsiyeti nedeniyle şiddete maruz kalıyor ya da öldürülüyor. Bunların hepsi birbiriyle bağlantılı. Hepsinin altında yatan temel bakış açısı kadının daha aşağı bir cinsiyet olduğu inancı ve eşitsizlik. Bu nedenle verdiğimiz mücadele sadece bir soyadı mücadelesi değildir. Bu mücadelenin çok daha derin bir anlamı var” açıklamasında bulundu.
Süheyla Doğan: “Soyadı Hakkıma sahip çıkıyorum!”
Evlilik birliğinde kadın ve erkeğin eşit olduğunu ve kadının erkeğin soyadını kullanması zorunluluğunun eşitlik ilkesine aykırı olduğunu belirten Süheyla Doğan, soyadı hakkına sahip çıkmak üzere Nüfus Müdürlüğüne başvuruda bulundu. Doğan, “Yaşama Doğan soyadı ile başladım. Bu soyad ile diploma aldım, işe girdim, mülk edindim. İş yaşamımda mühendis olarak bu soyad ile tanındım. Sosyal yaşamımda da herkes beni böyle tanıdı. İlk evliliğimi yaptığım yıl dönemin yasal düzenlemeleri nedeniyle yeni kimliğime evlendiğim erkeğin soyadı yazıldı. Boşanma sonrasında aldığım yeni kimliğimde soyadım yeniden Doğan oldu. Daha sonraki yıllarda kadın hareketinin haklı mücadelesi sonucunda elde edilen kazanım ile kadın, eşinin soyadının yanı sıra kendi soyadını da kullanma hakkını elde etti. Ben de ikinci evliliğim öncesi nüfus idaresine verdiğim dilekçe ile eşimin soy adının yanına evlilik öncesi soyadımı da ekleterek iki soyad birlikte olan yeni bir kimliğe sahip oldum. Bir kadın olarak evlenme ve boşanma nedeniyle soyadı değişikliklerinden dolayı kamu kurumları, bankalar gibi kurumlarda, iş yaşamımda ve sosyal yaşamımda zorluk çektim, mahremiyetim ihlal edildi ve ayrımcılığa uğradım” dedi. Kadının evlilik ilişkisinden bağımsız olarak kendi soyadı ile kimlik taşıması gerektiği inancıyla yeni yasal durumdan yararlanmak amacıyla kimliğinin yalnızca evlilik öncesi soyadını içerecek şekilde yeniden düzenlenmesi için Nüfus idaresinden randevu alan Doğan, süreci şöyle anlattı. “Nüfus İdaresinden randevu aldım ve kimlik ücretini ödeyerek Ayvacık Kaymakamlığı İlçe Nüfus Müdürlüğü’ne başvurdum. Nüfus Müdürlüğü, bu konudan haberdar olmadıklarını, sistemde bu konuda bir düzenleme yapılmadığını, yalnızca evlilik öncesi soyadımla bir kimlik düzenleyemeyeceklerini ifade ettiler. Ben de bu konudaki talebimi içeren dilekçeyi Ayvacık Kaymakamlığı yazı işlerine verdim. Soyadı hakkı talebimi destekleyen eşim de süreçte yanımda yer aldı”. 
Evlilik birliğinde kadın ve erkeğin eşit olduğu ve kadının erkeğin soyadını kullanması zorunluluğunun eşitlik ilkesine, Anayasa’ya, uluslararası sözleşmelere aykırı olduğuna inanan EŞİK, soyadının erkek üzerinden devam etmesi, erkek egemen sistemin kadın üzerindeki tahakkümünün bir parçası olduğuna ve soyadı konusunda eşitlik olmadan aile içi eşitlikten bahsedilemeyeceğine vurgu yaptı. Konuyla alakalı ilk başvurulardan birini yapan Doğan, “Aile içi eşitlik olmadan da eşit toplum yaratılamaz. Evlilik öncesi soyadımı tek başına kullanma konusunda mücadeleye devam edeceğim. Tüm kadınları soyadı hakkına sahip çıkmaya çağırıyorum” diye konuştu. 

Editör: Ramazan Atabey