Güray SOYSAL
MADALYALAR ÇALINDI
Yıllar önce rahmetli Yücel Seçkiner Beden Terbiyesi Genel Müdürü idi.
Bir öneri ile Ankara Atatürk Spor Salonunun üst katı spor müzesi olacaktı. Bu eser kısa zamanda ortaya çıktı. Yapımı için kollarını sıvamış, sonunda hedefine varmıştı.
Şampiyon sporcuların çoğunun kullandıkları eşyalarla birlikte kazandıkları madalyalar ile kupalar buraya toplamıştı.
Ancak...
Zaman içinde bu müze kapandı ve o şampiyon sporcuların eşyaları ile kupa ve madalyalar ortadan kaybolmuştu.
Bu acı olay bana, geçenlerde Cumhurbaşkanının cimnastikçileri kabulde söylediği “Aman madalyalarınızı çaldırtmayın” sözünü hatırlattı.
Peki, zamanında madalyalar çalınmış ve kaybolmuştu.
Bunun hesabını kim soracak?
BİRANIN ORTAYA ÇIKARDIĞI ŞAMPİYON
Önceki ismi Efes Pilsen olan Anadolu Efes bilindiği gibi bira üretir.
Bu şirketin başkanlığını ise, tam bir basketbol hastası, Tuncay Özilhan yapar.
Ancak...
Yıllar önce zamanın Milli Eğitim, Gençlik Spor Bakanı Vehbi Dinçerler’in “bira içmek tehlikelidir” diye ısrarı bu isim değiştirildi.
Halen yaşantımızda bulunan Spor kulübünün adı Efes Pilsen iken, Bakan beyin ve zamanın hükümetinin ısrarı ile, Anadolu Efes oldu.
Ne oldu?
Aradan yıllar geçtikten sonra o büyük bira üreten şirketin kulübü 2021’de basketbolda Avrupa şampiyonluğunu kazandı.
Anadolu Efes’în mevcut şampiyonluğunun güzelliği bugün karşımızda durmuyor mu?
Ha Pilsen olmuş, ha Anadolu...
Başarı geldi mi?..
Geldi...
Zamanı boşa harcayıp, ne işlerle uğraşılmış...
Hayret doğrusu...
ANKARA GÜÇ BİRLİĞİ KURULDU
Hep İzmirlilerin biraraya gelip, günümüzde başarıyı yakaladığını anlatır dururum.
Sonunda...
Nevzat Ceylan’ın ön üncülüğünde ve bir avuç Başkentlinin gayreti ile Ankara Güç Birliği kuruldu. Bu kuruluş nedeniyle yapılan program, cılız olmasına karşılık, ilk adım için iyi oldu.
Bu birliğin ses getirmesi için, gönlü Başkent için çarpanın, en kısa zamanda, Ankara Güç Birliği’ne güç vermelerini bekliyorum.
Herşeyden önce bir Başkentli, bir Ankaralı olarak, Güç Birliğine destek vereceğim.
Yoksa...
Düğün geçtikten sonra, kına yakmanın kıymeti olmayacak.
BU GENÇLER TAKİPTE
[caption id="attachment_213470" align="alignleft" width="700"]
Barış (Keçiörengücü)[/caption]
Süper lig kulüpleri 1’nci Ligdeki gençleri takip ediyor mu bilmiyorum.
Bu gençleri televizyondan izlerken ağıma birkaç isim yakıldı.
İşte onlar:
Sinan (Adana Demirspor), Barış (Keçiörengücü), Erol Can (Giresunspor), Kubilay (Samsunspor)
Bu rakamı rahatlıkla artırabilirim.
Aklı başında olan Süper Lig yöneticilerine ve teknik heyetlerine sadece tavsiye ederim.
Gerisini onlar bilir.
CELAL ATİK
Türk güreşinin gurur abidelerinden olan Celal Atik, 1918 yılında Yozgat’ın Boğazlıyan İlçesi Yazıkışla (Gürden) köyünde dünyaya geldi. Tam adı Celal Doğan olan bu büyük güreşçiye Atik soyadını Atatürk verdi. Celâl Atik 3 erkek, 1 kız kardeşin en küçüğüdür. 1933 yılında 15 yaşında iken asından izin almadan Yazıkışla köyünden kaçarak Ankara’da görev yapan ağabeyi Şıh Mehmet’in yanına gitti. Burada bir müddet boş gezdi, daha sonra 1933 yılında Dışkapı’daki Kumaş fabrikasında işe girdi. Aynı zamanda güreş kulübüne yazılarak Finlandiyalı hocanın nezareti altında güreş çalışmalarını bu kulüpte devam ettirdi. Güreşe, köyünde karakucakla başladı. 1936 yılında Ankara'da askerliğini yaparken mindere çıktı. Ertesi yıl 67 kg'da Türkiye şampiyonluğunu kazanarak Güreş Milli Takımı'na seçildi. Hem serbest, hem grekoromen dalda teknik bir güreşçi olarak kendini kabul ettirdi. 1946 yılında Avrupa (57 kg) 1948 yılında Olimpiyat (67 kg), 1949 yılında Avrupa (73 kg), 1951 yılında Dünya (73 kg) serbest güreş şampiyonluklarını kazandı. Grekoromen dalındaysa 1940 yılında Balkan (7kg), 1947 yılında Avrupa (67 kg), 1950 yılında dünya grekoromen ikincisi oldu. 1955 yılı ile 1979 yılları arasında Güreş Milli Takım Baş Antrenörlüğü yaptı. Birçok güreşçi yetiştirdi. Celal Atik, 27 Nisan 1979 tarihinde Ankara’da 61 yaşında iken hayatını kaybetti.
Doğru söze ne denir?
Konuşmak ihtiyaç olabilir. Ama susmak bir sanattır. GOETHE