Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanarak yerine kayyum atanması üzerine CHP’lilerin ilçede başlattığı Demokrasi Nöbeti devam ediyor.
Esenyurt Cumhuriyet Meydanı'ndaki bugünkü nöbette konuşan CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, şunları söyledi:
"Adalet Bakanı “Kesinleşmiş bir hükümlük olduğunda başkanlık düşer, Meclis seçer diyor. Burada kesinleşen bir yargı yok. Geçici olarak görevden uzaklaştırmadır ve yerine geçici görevlendirmedir” diyor. Bu düzenleme baştan aşağıya sorunludur ve derhal düzeltilmelidir. Biraz önce başkanımın kızıyla da konuştuk. 38 gündür iddianame hazırlanmadı. Bu bilinçli yapılan bir şey. Bunu bizler kabul etmiyoruz. Bu ülkede hak, hukuk, adalet çerçevesinde insanca yaşamak istiyoruz. Bugün bu süreçte hep birlikte verdiğimiz mücadeleyi sonsuza kadar devam ettireceğiz. Hakkımızı alana kadar bu alanları terk etmeyeceğiz. Ben de buradan ifade etmek isterim. Bu halkın iradesine direkt müdahaledir. Halkın seçtiklerine direkt müdahaledir. Ne Anayasa’ya uygundur, ne de ülkemizdeki iklime uygundur. Yüzyıllardır demokrasi kitabının orta yerine atılmış, kara bir lekedir adeta. Halkın özgür seçimle vurulmuş bir darbedir. Kayyum bir yönetim biçimi değildir arkadaşlar. Güçlünün çaresizliğidir aslında. Bunu böyle görmek gerekiyor. Kayyum güçlünün gücünü aldığı, halkın kaybettiğini görmesidir aslında. Kabul edin, kaybettiniz, kaybettiniz, kaybettiniz. Çünkü halk bizim yanımızda."
"Hukukun üstünlüğü dediniz. Hukuku yerle bir ettiniz"
"Bugün hukuk diye bir şey yok" diyen İlgezdi şöyle devam etti;
"Hukukun üstünlüğü’ dediniz. Hukuku yerle bir ettiniz. Sandıkla gelen yöneticileri masa başında kayyumla devirdiniz. Milletin oyunu yok sayarak halkın iradesini çiğnediniz. Söyleyin irade gasbınız halk için mi? Soruyorum. Halk için mi irade gasbınız? ‘Demokrasi’ dediniz. Demokrasiyi kendi çıkarlarınıza alet ettiniz. Her zaman sizin istediğiniz sonucu veren bir sandık olsun istediniz. Peki milletin iradesini nereye koydunuz. Masanızın altında saklayıp yerini atanmamışlarınızla mı doldurdunuz? Buna da cevap istiyoruz.
Sadece bunlar mı? Siz bu ülkeyi kendi hırslarınız yüzünden ne halene getirdiniz. İstanbul Sözleşmesi'nden çıktınız. Kadınları katillerin önüne attınız. İşçinin, emekçinin hakkına patronların kasalarına bağladınız. Gazetecileri susturdunuz. Seçilmiş milletvekillerini hapsettiniz. Hukuksuzluğunuza, baskılarınıza, yıldırma ve susturma çalışmalarınıza rağmen biz buradayız. Ve bu ülke için ‘ben varım, biz varız’ diyoruz hep beraber. Bu vatan bizim. Bu cehennem bu cennet bizim. Hak bizim, hukuk bizim, adalet bizim. Yaşasın demokrasi. Yaşasın halkın yaşasın halkımızın mücadelesi".