Esas gündem

Utku ŞENSOY Seçim bitti, yurttaş geçim derdiyle baş başa kalırken, yaz geldi çattı ancak dünya genelinde anormal bir mevsim yaşanıyor. İlkbaharda beklenen yağışlar Haziran ile birlikte başkent ve güneydeki sahil kentlerimiz başta olmak üzere tüm yurtta yoğun biçimde kendini gösteriyor. Ankara, Kastamonu, Denizli ve Antalya’da etkili olan şiddetli yağışlar kent merkezlerinde yaşamı felce uğrattı, sele neden oldu. Ankara hafta sonunda son yılların en şiddetli yağışlarını yaşadı. Türkiye bazı olumsuzluklara rağmen yoğun yağışlarla barajların dolmasına sevinirken, Kanada aşırı sıcaklardan bunalıyor. Mısır ise ülkede etkili olan kum fırtınasına teslim oldu. Süveyş kanalındaki gemi geçişleri dururken, fırtınada 4 kişi hayatını kaybetti. Hava bu eser de gürler de yağar da… Doğayla barışık yaşamasını ona uygun yapılar, kentler yapmasını öğreneceğiz yoksa bedelini son depremlerde olduğu gibi çok ağır öderiz. Doğayı kendi halinde bir kenara bırakıp kendi işimize bakalım. Mecliste yeminler edildi, Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında Cumhurbaşkanlığı hükumet sisteminin kabinesi oluştu, yeni bakanlar kurulunda taşlar yerine oturdu, sıra çözüm bekleyen ekonomik ve diğer sorunlara atılacak neştere geldi. Özellikle piyasaların merakla beklediği ekonominin direksiyonundaki isimler bakalım seçim dönemi boyunca ortaya çıkan bütçe açıklarını kapatabilecek mi dahası yapılan vaatleri yerine getirebilecek mi? Mehmet Şimşek piyasalarda yükselen tansiyonu düşürebilecek mi? Yeni dönemde ekonomik icraat nasıl olacak? Ortodoks politikalara dönülecek mi? Özellikle de yurttaşların çözüm bekleyen sorunlarının üzerine ne kadar hızlı gidilip, dövizden gıda fiyatlarına kadar şahlanan fiyatlar dizginlenebilecek mi? Geçim mücadelesi veren milyonlarca emekli maaşlardaki iyileştirmeyi, çiftçi mazota, gübreye yapılacak ilave desteği, geçler istihdamda atılacak adımları bekliyor. Sadece bu kadar mı? Çalışan, işçi-memur, EYT’li olan-olamayan, atanan-atanamayan öğretmen hangi kesime dokunursak dokunalım bin ah işitiriz bu ülkede… Yurttaşın ana gündemi tam da bu! Bakalım bu yeni dönem dertlere deva olabilecek mi? *** [caption id="attachment_316546" align="aligncenter" width="776"] Mehmetçik Kosova'da[/caption] KOMANDOMUZ KOSOVA’DA Avrupa, yanı başındaki Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle diken üstünde otururken, bu kez güney batısında başka bir gerginliğin kaygılarını yaşıyor. Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısı dur durak bilmeden devam ederken, Kosova’nın kuzeyinde Sırp protestocularla polis arasında belediyelerde patlak veren gerginlik Sırbistan ile Kosova’yı karşı karşıya getirdi. Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell olaylara ilişkin, “Avrupa’da yeteri kadar şiddet yaşandı. Yeni bir çatışmayı kaldıramayız” şeklinde açıklama yaparken, Kosova’daki olayların ardından Türkiye NATO Müşterek Kuvvet Komutanlığının talebi üzerine bir komando taburunu görevlendirdi. Mehmetçik bölgede huzuru sağlam üzere Kosova’daki Sultan Murat Kışlası’na intikal ediyor. Kosova'da Sırp göstericiler ile Kosova polisi arasındaki çatışmalarda KFOR misyonu İtalyan askerlerinden 11’i yaralanmıştı. *** [caption id="attachment_316545" align="aligncenter" width="729"] Dinçel ve Kuş Dünya Şampiyonu[/caption] İNANCIN ZAFERİ Milli tekvandocularımız Merve Dinçel, Nafia Kuş ve Hakan Reçber Azerbaycan’da düzenlenen Dünya Tekvando Şampiyonası'nda altın madalya kazandı. Merve Dinçel zaferini, “Hayallerinin peşinden giden ve asla pes etmeyen kadınlar ve kız çocuklarına” adadığını söyledi. Son dönemde kadın sporcularımızın uluslararası arenada kazandığı peş peşe zaferler hepimizi gururlandırıyor. Her zaferin ardında, yılmadan, bıkmadan, azimle çalışmanın ürünü olan uzun bir öyküsü vardır. Onlardan birine TRT Spor Muhabirliği dönemimde 1992 yılında Barselona’daki yaz Olimpiyat Oyunları’nda tanık olmuştum. 1973 yılında Ordu'da dünyaya gelen Hülya Şenyurt, Barselona’da Judoda 48 kiloda büyük bir başarıya imza atarak bronz madalya kazandı. Hülya Şenyurt bu başarısı ile Türkiye'nin Olimpiyat Oyunları'nda madalya kazanan ilk kadın sporcusu oldu. Şampiyonluk maçını tribünde rahmetli spor adamı Natık Canca ile birlikte izlerken yaşadığımız müthiş heyecanı ve bayrağımız göndere çekildikten sonra sporcumuzla yaptığım röportajı bugün gibi anımsıyorum. Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün koruma müdürü Nazım CANCA’ nın oğlu Judo Federasyonunda iki dönem Başkanlık görevi yapan, Antalya eski İl Emniyet Müdürlerinden, 3 yıl önce aramızdan ayrılan Ali Natık Canca’yı bu spor dalına katkılarından dolayı saygı ve rahmetle anıyorum. Diğer tüm amatör spor branşlarında emeği geçenlere şükran borcumuzu ödeyemeyiz. Barselona Olimpiyatları’nda Hülya Şenyurt’un Judodaki başarının yanı sıra, Halterde 60 kiloda rahmetli Naim Süleymanoğlu, Greko-Romen Güreşte 62 kiloda Akif Pirim Altın madalya kazanmıştı. Greko-Romen Güreşte 90 kiloda Hakkı Başar, Serbest Güreşte 90 kiloda Kenan Şimşek gümüş ve Serbest Güreşte 100 kiloda Ali Kayalı Barselona’da ülkemize bronz madalya getiren diğer sporcularımızdı.