İSTANBUL (AA) - BİRİZ ÖZBAKIR - Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Egemen Aras ve Doç. Dr. Babak Vaheddoost tarafından yapılan araştırmada, Erzurum'da 1991-2021 yılları arasında kar yüksekliğinin yüzde 32 azaldığı tespit edildi.

"Erzurum'da Kar Kuraklığı" araştırmasının sonuçları hakkında AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Aras, kar yağışının normalden daha az olması veya hiç olmamasına "kar kuraklığı" denildiğini, bu durumun genellikle kış aylarında karın yeterli miktarda yağmaması veya erken erimesi sonucu ortaya çıktığını söyledi.

Türkiye'nin kar kuraklığı haritasını çıkarmak üzere bir çalışma başlattıklarını ve bu kapsamda ilk olarak Erzurum'daki durumu incelediklerini belirten Aras, il genelinde 1991-2021 dönemini araştırdıklarını, bu kapsamda Meteoroloji Genel Müdürlüğünden elde edilen veriler ile çeşitli iklim modelleri kullanarak günlük, aylık ve yıllık yağış verilerini analiz ettiklerini anlattı.

Aras, "Araştırma sonucumuza göre Erzurum'da 1991-2021 yılları arasında kar yüksekliği yüzde 32 azalmış, sıcaklık ise yüzde 6 artmış. Bu bize Erzurum'da kar kuraklığı yaşandığını gösteriyor." dedi.

Artan sıcaklıklar ve azalan yağışlar neticesinde iklim değişikliğine sebep olan kuraklığın özellikle dağlık bölgelerde kar örtüsünü azalttığını ve yağışın kar yerine yağmur olarak düşmesiyle kar kuraklığı görüldüğünü kaydeden Aras, kar kuraklığının ortaya çıkmasındaki temel sebebin küresel ısınmaya bağlı sıcaklık ve yağış verilerinde gözlenen değişiklikler olduğunu vurguladı.

Kar kuraklığının su kaynaklarının düzenli olarak yenilenememesine neden olduğuna değinen Aras, "Araştırma yılının son dönemlerinden günümüze kadar kuraklık sorununun devam ettiğini gördük. Kar kuraklığı görülen bölgelerde yağışlar çoğunlukla yağmur şeklinde gerçekleşmiş." diye konuştu.

Küresel ısınmaya bağlı olarak deniz yüzey suyu sıcaklığının artmasının atmosferdeki rüzgar dolaşımını, dolayısıyla yağışları olumsuz etkilediğinin altını çizen Aras, okyanuslarda meydana gelen atmosferik olayların ve tüm dünyada yüksek ve alçak basınç sistemlerini etkileyen El Nino ve La Nina gibi doğal değişkenlerin de kar yağışlarının azalmasına neden olduğunu aktardı.

- "Kar kuraklığının hem süresi hem büyüklüğü hem de şiddeti artış gösteriyor"

Doç. Dr. Babak Vaheddoost, kar kuraklığının tespiti için Erzurum'da İspir, Oltu, Tortum, Horasan ve Hınıs ilçelerindeki meteoroloji istasyonlarından elde ettikleri verileri kullandıklarını bildirdi.

Vaheddoost, şunları söyledi:

"Özellikle bölgenin güney ve doğusunda belirgin şekilde yağışlar azalıyor. Sıcaklık için konuşmak gerekirse bölgede minimum ve maksimum değerler sürekli artıyor, buna bağlı olarak da kar kuraklığının hem süresi hem büyüklüğü hem de şiddeti artış gösteriyor. Bu şekilde devam ederse kar kuraklığının Erzurum'da giderek artacağını öngörüyoruz. Ayrıca Palandöken'de de kar yağışında azalma olduğunu tespit ettik. Kentin kuzeydoğusunda bulunan Oltu ve Horasan'da kuraklık süresi uzamış durumda. Özellikle merkezde ve havalimanı bölgesinde kuraklıkla ilgili bir artış gerçekleşeceği de öngörülebiliyor."

Sadece Erzurum'da değil dünya genelinde de kar yağışı miktarının azaldığı bilgisini paylaşan Vaheddoost, son yıllarda kuraklık sürelerinin uzadığını, geçmişte bir ay yaşanan kuraklığın artık birkaç yıl sürebildiğini dile getirdi.

- "Kar yer altı ve yer üstü su kaynaklarını besliyor"

Kar kuraklığının yıllar içinde artması durumunda bölgedeki su kaynaklarının giderek azalacağı uyarısında bulunan Vaheddoost, Erzurum'da iklimsel değişimlerin gerçekleşebileceği göz önünde bulundurularak gelecek dönemlerde kuraklık sorunu için mekansal analiz çalışmaları yapılması tavsiyesini paylaştı.

Vaheddoost, şöyle devam etti:

Lazerle "ben" sildirme uygulamaları ölümcül risklere yol açabiliyor Lazerle "ben" sildirme uygulamaları ölümcül risklere yol açabiliyor

"İki aylık yağış bir gecede yağdığı zaman o suyu kullanamıyoruz çünkü toprağın bir sızdırma kapasitesi var. Fazla yağış geldiği zaman o yağış topraktan sızamıyor. Sızamadığı zaman yüzeysel akış haline geliyor ve sel diye tabir ettiğimiz taşkınlara sebep oluyor. Bu durumda biz suyu hem kullanamamış oluyoruz hem de taşkınlar çevreye zarar vererek denize kadar ulaşıyor ama kar yağdığı zaman ne oluyor? Dağlardaki kar toprağa yavaş yavaş sızıyor, yer altı ve tatlı su kaynaklarımızı besliyor ve biz o suyu maksimum seviyede kullanabiliyoruz."

Araştırmaya farklı illerdeki kar kuraklığı analizleriyle devam edeceklerinden bahseden Vaheddoost, "Şimdi Uludağ üzerinde kar kuraklığı çalışmalarına başlıyoruz. Ardından Erciyes, Ilgaz, Kars ve Bolu'da araştırmalarımızı sürdüreceğiz. Önümüzdeki iki veya üç sene içinde tüm Türkiye'nin kar kuraklığı haritasını çıkarmayı planlıyoruz." diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak: aa