Hacıbektaş-ı Veli'yi anma etkinliklerine katılan TİP Genel Başkanı Erkan Baş, ANKA Haber Ajansı’na dün olağanüstü toplanan TBMM Genel Kurulu’nda muhalefet milletvekillerine yönelik saldırıyla ilgili konuştu.

"Saldırı hak, hukuk mücadelesi veren tüm yurttaşlara dönük bir saldırıydı"

"Amaç yurttaşı susturmak. Amaç Türkiye toplumunu baskı altına almak" diyen Baş, şu değerlendirmeleri yaptı:

"Adalet ve Kalkınma Partisi kendisi dışında kimseyi konuşturmuyor. Ülkenin gerçek sorunları, halkın gerçek talepleri sadece Meclis'te değil sokakta, meydanda, basın yayın organlarında hiçbir yerde konuşulmasın, gerçekleri görünmez kılarsak bunları insanları yaşamamış gibi unuturlar diye düşünüyor. Bunu dün en alçakça biçimde gerçekleştirdiler. Ayrıca kürsü dokunulmazlığı bulunan Meclis'te çok basit bir konunun tartışılmasını engelleyen bir yaklaşım içerisinde.

Bakırhan: Silah bıraktırma gibi bir kudretimiz yok Bakırhan: Silah bıraktırma gibi bir kudretimiz yok

Ahmet Şık, oradaki saldırı hedeflerinden sadece biriydi, oradaki saldırı demokrasiye yönelikti. Oradaki saldırı hak, hukuk mücadelesi veren tüm yurttaşlara dönük bir saldırıydı. Bir kez daha teşekkür ediyoruz parlamentoda AKP grubu dışındaki tüm gruplar aslında sevgili Ahmet'e yönelik o saldırıda net bir duruş sergilediler. Gülistan Hanım da sağ olsun en önce müdahale edenlerden birisiydi. AKP oradaki saldırılarla bizi susturamayacağını veya bizim geri adım atmayacağımızı zaten biliyor. Amaç yurttaşı susturmak. Amaç Türkiye toplumunu baskı altına almak. Türkiye toplumunu şiddetle hizaya getirmek. Biz elimizden geldiğince, sadece kendi parti milletvekilimize değil bu ülkede hak, hukuk mücadelesi veren tüm yurttaşlarımız için hukuk, demokrasi mücadelesine sahip çıkan tüm yurttaşlar için bu duruşu sürekleştireceğiz. Asla kaba kuvvete boyun eğmeyeceğiz."

Hacıbektaş’taki etkinlikleri de değerlendiren Baş, Kültür ve Turizm Bakanlığı Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı'nı şu sözlerle eleştirdi:

“Yüzlerce yıllık bir gelenek var burada. Yurttaşlar kendi emekleriyle, dayanışmalarıyla burada kendi kültürlerini yaşıyorlar. Sözde bunu temsil etmesi iddiasında olan, sözde devlet adına destek olma iddiasını taşıyan bir kurumun burada yüzyıllarca yıllık geleneklere rekabete girmesi, hayır siz değil biz bu işi organize edeceğiz demesi aslında bizim Cemevi Başkanlığı'nın kuruluşu sırasında koyduğumuz iddiayı bir kez daha teyit etmeleri anlamına geliyor. Yüzyıllarca yıllık Alevi geleneğinin karşısına geçip bunu biz organize edeceğiz diye bir dayatmada bulunmak kabul edilebilir bir şey değil." 

Editör: Erva Gün