Erdoğan en son Temmuz ayında Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Katar'ı kapsayan ekonomi gündemi ağırlıklı bir tura çıkmıştı.

Erdoğan şimdiki ziyaret dizisi kapsamında ilk olarak bugün Birleşik Arap Emirlikleri'ne giderek, BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed Bin Zayed Al Nahyan ile bir araya gelecek.

İkili görüşmenin ardından Dubai'ye geçecek olan Erdoğan, hazırlıkları aylardır süren 28'inci BM İklim Değişikliği Konferansı'na katılarak bir konuşma yapacak ve ardından Türkiye'ye dönecek. Dönüşünden bir gün sonra bu kez Katar'a gidecek olan Erdoğan 4-5 Aralık günlerinde ise Doha'da olacak.

DW Türkçe'de yer alan habere göre, Erdoğan'ın Doha'daki görüşmelerinin ana gündem maddesinin İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalara ara verilmesinde arabuluculuk rolü üstlenen Katar ile bu ateşkesin uzatılması ve kalıcılaşması için uygun koşulların yaratılması olması bekleniyor.

Türkiye kalıcı ateşkes istiyor

AK Parti Kadın Kolları Genel Başkanı Keşir'den "kadına yönelik şiddetle mücadelede kararlılık" mesajı: AK Parti Kadın Kolları Genel Başkanı Keşir'den "kadına yönelik şiddetle mücadelede kararlılık" mesajı:

Erdoğan, partisi AKP'nin TBMM grup toplantısında Dubai ziyareti sırasında iklim konularıyla birlikte Gazze'yi de ele alacaklarını ve Gazze halkı için neler yapılabileceğini değerlendireceklerini söyleyerek, "Gazze için temas trafiğimizi yoğunlaştırarak sürdüreceğiz. Cuma günü başlayan esir takaslarını ve insani arayı, akan kanın bir nebze olsun durdurulması bakımından müspet bir gelişme olarak görüyoruz. Mutabakatın tesisine katkı veren tüm kardeş ülkelere teşekkür ediyoruz" demişti.

Türkiye Ortadoğu'da 1948'ten beri süren bu köklü sorun için "iki devletli çözümü ve 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan ve İsrail ile yan yana yaşayacak bağımsız bir Filistin Devleti'ni" savunuyor. Ankara aynı zamanda Hamas'ın İsrail'e yönelik 7 Ekim saldırıları ile başlayan son çatışmalarla ilgili gelinen noktada ateşkesin kalıcı olmasını ve bölgede güvenlik ortamının sağlanması için farklı ülkelerin katılımıyla kurulabilecek garantörlük sisteminde yer alabileceğini de belirtiyor.

Erdoğan'ın şimdiki ziyaretlerinin İklim Zirvesi ve Gazze ağırlıklı olmakla beraber o dönemde uzlaşmaya varılan ekonomi alanındaki iş birliği olanaklarının takibi açısından önemli olduğu belirtiliyor.

Mısır ziyareti de yakın mı?

Bu arada Erdoğan'ın Cezayir'den dönüşte açıkladığı Mısır ziyaretinin zamanlaması da henüz net değil.

Uzun bir gergin dönemin ardından normalleşme sürecine girilen Türkiye-Mısır ilişkilerinde liderlerin ziyaretlerinin planlanması aşamasına gelinmişti. Erdoğan ve Mısır Devlet Başkanı Sisi 11 Kasım'da Riyad'da düzenlenen İslam İş birliği Teşkilatı ve Arap Birliği toplantısında basına beraber fotoğraf vermişti.

İklim Konferansı'na Gazze'deki savaşın etkisi

Öte yandan Erdoğan'ın da katılacağı BM İklim Değişliği Konferansı'nın Gazze'deki durumdan etkilenmesi bekleniyor.

BAE basınına göre çatışmalardan önce yapılan davet kapsamında konferansa İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun da geniş bir heyetle katılması planlanıyordu. Ancak yedi haftadır Gazze'de devam eden savaş nedeniyle artık Herzog ve Netanyahu'nun katılımına ihtimal verilmiyor. İsrail heyetini kimin temsil edeceği veya nasıl bir heyetin geleceği ise şu an için belirsiz.

İsrail ile BAE, İbrahim anlaşmaları ile yakınlaşma ve normalleşme süreci içine girerken, Netanyahu'nun iklim zirvesi nedeniyle Dubai'yi ziyaret etmesine iki taraf da büyük önem veriyordu. İsrail'in bin kişilik bir heyetle ve çok sayıda bakanla yapmak istediği katılım sırasında iklim değişikliği ile ilgili Arap ülkeleri ile çeşitli alanlarda anlaşmaların imzalanması da gündemdeydi.

Editör: Erva Gün