Erdoğan’ın gündemi yoğun

Utku ŞENSOY [caption id="attachment_308857" align="alignright" width="471"] Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ilk konuşmasını Kısıklı'da yaptı[/caption] Soluk soluğa iki basamaklı uzun bir seçim dönemini geride bıraktık. Sandığa giden yurttaşların yüzde 52’den fazlası 27 milyonun üzerinde bir oyla, mevcut yönetim ve Cumhurbaşkanlığı Hükumet siteminden yana görüş bildirdi. 14 Mayıs’ta Meclis sandalye dağılımında Cumhur İttifakı’na yetki veren seçmen, 28 Mayıs’ta da yeniden Recep Tayyip Erdoğan’la yola devam dedi. Böylece Erdoğan, 3 Kasım 2002’den buyana girdiği genel, yerel seçimler, referandum ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden 15’nci kez zaferle çıktı. Konunun, sosyolojik, siyasal boyutlarının tüm parametreleri daha uzunca bir süre tartışılır. Bir başka husus da, yurttaşların yarıdan fazlası, kurumlarıyla, yargısıyla, bürokratıyla, askeri ve polisiyle kısaca müesses nizamı oluşturan tüm dominant gruplar, mevcut yapının devamından yana görüş beyan etmiş oldu sandıktan çıkan bu sonuçla. Parlamentoda ve Başkanlık sisteminde teveccühünü Ak Parti ve son 22 yılın sürekli kazanan lideri Recep Tayyip Erdoğan’dan yana görüş belirten seçmen, bu kez de rakibi Kemal Kılıçdaroğlu’na 2 milyondan fazla bir fark sağlayıp desteğini gösterdi. Seçmen ayrıca, olası bir değişim konusunda da muhalefete değil, yine mevcut iktidara güvendiğini gösterdi. Seçim geride kaldı, şimdi zaman ülkenin önünde çözüm bekleyen dağ gibi sorunlara neşter vurma zamanı. Öncelikli konu dar boğazdaki ekonomi! Yasama ve yürütmede yeniden yetki alıp görevi sürdürecek olan Cumhur ittifakının ivedilikle piyasalara yönelik hamleler yapıp ekonomideki yangını söndürmesi bekleniyor. Seçim dönemindeki belirsizlik nedeniyle tansiyonu yükselen dövize nasıl bir çözüm bulunacağı da bir başka merak konusu. Keza tavan yapan gıda fiyatları, kira ve faturalara karşı uygulanacak reçete de yurttaşların acilen çözüm beklediği diğer önemli konular arasında. Dünyayı sarsan ekonomik kriz, ülkemizde çok daha yoğun biçimde hissedilmekte. Büyük bir deprem felaketi yaşadık, milyonlarca insanımız mağdur. Kendi insanımızın yaralarını sarmakla mı uğraşacağız, yüzbinlerce sığınmacı/göçmenin sorunlarıyla mı? Bu zor durumdan ancak akıl yoluyla, birlik ve beraberlikle çıkabiliriz. Şimdi zaman, siyasi görüş ve farklılıklarımıza bakmaksızın elbirliği ile ekonomik sıkıntılardan kurtulma zamanıdır. *** [caption id="attachment_308858" align="alignright" width="666"] Merve Dizdar ve Nuri Bige Ceylan[/caption] ALKIŞLAR MERVE DİZDAR’A Nuri Bilge Ceylan’ın yönetmenliğini yaptığı “Kuru Otlar Üstüne” filmi 76.’ıncısı bu yıl düzenlenen Cannes Film Festivali’nde büyük bir ödül kazandı. Filmde canlandırdığı karakterle Merve Dizdar, En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü alırken salondaki davetliler tarafından dakikalarca ayakta alkışladı. Bu büyük başarıyı ülkemizin hanesine yazdırıp bizleri onurlandıran, başta Merve Dizdar ve Nuri Bilge Ceylan olmak üzere yedinci sanat sinemada ortaya çıkan bu eserde emeği geçen herkesi gönülden kutluyoruz. *** [caption id="attachment_308859" align="alignright" width="354"] Naz Arıcı[/caption] ALTIN KUĞU Uluslararası yarışmalarda ede ettiği başarılarla kendisinden “Altın Kuğu” diye söz ettiren Yenimahalle Belediyesi Spor Kulübü’nden Milli Sporcumuz Naz Arıcı, Artistik Buz Pateni Şampiyonası’nda 5’inci kez Dünya Şampiyonu oldu. Almanya’da düzenlenen Uluslararası Masterlar Artistik Buz Pateni Şampiyonası’nda Naz Arıcı, Gold Bayanlar kategorisinde büyük bir başarıya imza atarak bir kez daha Dünya Şampiyonluğunu kazandı. Şubat 1982’de Lyon Başkonsolosluğumuzda görevliyken duayen spor yazarı rahmetli Arman Talay’ın aracılığıyla tanışıp evimizde ağırladığımız değerli ağabeyim Kenan Onuk’u Fransa’nın Lyon kentinde düzenlenen, TRT’nin bu branşta gerçekleştirdiği ilk canlı yayında 5 gün boyunca yardımcı olmuştum. O Şampiyonada Tek erkeklerde (Batı) Almanya’dan Norbert Schramm, Tek kadınlarda Avusturya’lı patenci Claudia Kristofics-Binder kazanmıştı ve Kristofics-Binder buz üstündeki başarısıyla herkesi büyülemişti. Naz Arıcı’nın başarısının ardından, rahmetli Kenan Onuk’la o şampiyonadaki konuşmalarımızı anımsadım. “Buz pistte ne zaman bu seviyelerde bir Türk sporcusu görebileceğiz?” Aradan 40 yıl geçti ve işte o gün geldi! Başta bu sporu Türkiye’ye sevdiren Kenan ağabey olmak üzere emeği geçen herkese ve Naz kızımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Naz Arıcı ile ne kadar övünsek azdır.