Zor günlerden geçiyoruz. Canımızı sıkan, sinirlerimizi tahrip eden o kadar iğrençlikler var ki...
Eki bakanlarımızdan Yaşar Okuyan'la başlayalım. Bu sabaha karşı vefat etti. Siyaset arenasının renkli, deneyimli bir ismiydi. ANAP döneminde tanışmış ve dost olmuştuk. Çok anımız var birlikte. O koca cüssesinin içinde yufka bir yüreğe sahipti. İnsandı, güzel insandı. Oğlumun düğününde nikah şahidiydi. Sonrasında birkaç kez telefonla konuşmuştuk. Vefatına çok üzüldüm. Güle güle sayın Bakanım. Mekanın cennet olsun.
***
Gazeteci denilen Can Ataklı'nın densizliğine değinelim. Şehidin babasına terbiyesizce sözler etti. Bu armuda sormak lazım, "Sen evlat acısını bilir misin? Sen oğlunu şehit verdin mi?" diye.
MHP'li İsmet Büyükataman duyarlı tüm vatandaşların hislerine tercüman olmuş. Büyükataman, "Şehidimizin muhterem babasına 'kimsin lan' diyecek kadar alçalan gazeteci artığı Can Ataklı haddini bileceksin! Türk ve Türkiye düşmanlarının sefil hizmetkarı, hastalıklı bir ruh haliyle saldırdığın aziz şehitlerimize ve ailelerine saygı göstermeyi öğreneceksin. Türk milleti ve vatanı uğruna canını göz kırpmadan feda eden kahramanlarımıza uzanan bu aşağılık dile büyük Türk milleti mutlaka cevabını verecektir. Unutulmasın ki şehitlerimize ve onların emaneti ailelerimize saygı göstermek bir tercih değil zorunluluktur. Haddini aşıp şehit ailelerimize dil uzatmaya yeltenen her kalleş karşısında bizi bulacaktır." dedi.
***
Bütçe görüşmelerinin son günü yine Meclis'teydim. Milliyet'te ANAP'ı izlerken partinin etkin ve saygın isimlerinden biri de Lütfullah Kayalar'dı. kendisi şimdi İYİ Parti Yozgat milletvekili. Bir grup arkadaşla muhalefet kulisinde otururken yanımıza geldi, çay ikram ettik. Sohbette Kayalar'ın köklerinin Kayılar'dan geldiğini öğrendik. Lütfullah Bey şeceresi kayı boyuna uzanıyor.
Lütfullah Bey'le tanışıklığımız Gümüşhane'de başladı. Yanılmıyorsam 1991 yılıydı. saygıdeğer bakanlarımızdan Oltan Sungurlu ile birlikte Gümüşhane'ye gelmişti. Sungurlu'nun evindeki yemeğe ben de davetliydim. Orada tanışmıştık. O dönem Gümüşhane'nin tek radyosunun sahibiydim. Aylık Gümüşvadi isimli gazete çıkarıyordum. Gazetemi kendisine vermiş ve o okurken fotoğrafını çekmiştim. İşte o 32 senelik fotoğrafı dün kendisine verdi. Çok mutlu oldu, "Güzel bir yeni yıl hediyesi" dedi.
***
Özgür Karabat CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ekrem İmamoğlu'na yakın biri. CHP kongresi öncesinde yaptığımız sohbette dile getirdiği hususların isabetli çıkması dikkatimi çekmişti. kuliste onu görünce sohbete aldık. CHP eski milletvekili Mahmut Işık'da yanımızdaydı. Mahmut Bey Sivaslı. Sivaslıları çok severim, biri 'Sivaslıyım' derse ben de 'çok severim Sivaslıları' karşılığını veririm. Mahmut Bey merhum Bülent Ecevit'le birlikte çalışmış isimlerden. Çok anısı ve tecrübesi var doğal olarak.
Özgür Karabat yanımıza oturur oturmaz telefonu çaldı, konuşurken İstanbul seçimi eksenli anket çalışmalarının sonuçlarını paylaştığını işittik. Ali Yerlikaya, Murat Kurum, Tevfik Göksu AKP'de ismi geçenler. İmamoğlu kimine 10 kimine çok daha fazla fark atıyor araştırma sonuçlarına göre. En yakın rakip 10 puan geride çıkan Bakan Ali Yerlikaya. Telefonu kapatınca "Erdoğan'ın damadının da ismini geçtiğini ona göre bir anket sonucunuz da var mı?" dedim. "Var, o daha da az çıkıyor" yanıtını verdi. CHP'nin 3 Ocak'ta toplanacak yetkili kurullarında bugüne kadar açıklanan aday sayısından daha fazla adayın belirlenerek açıklanacağını belirtti.
Özgür Bey'in yükü ağır. Bu denli yoğun tempo başlarda insanı sarsar ama daha sonra alışılır. Şimdilerde eşine, çocuğına zaman ayırmada dahi güçlük çektiğini gözlemledim. Tabi bunda hem partideki yeni görevi, hem İmamoğlu faktörü hem de seçim hareketliliğinin payı yüksek. Tanıyalı kısa zaman oldu ama deneyimlerime dayanarak Karabat'ın siyasette daha popüler olacağını söyleyebilirim.
Sohbet sırasında Mahmut Işık da Ecevit'le mapustayken yaşadığı bir anekdotu aktardı. Bilenler vardır ama yeni nesilin haberi yoktur. Geçenlerde vefat eden Amerika'nın derin adamı Henry Kissenger'in hapiste Ecevit'i ziyaret ettiğini ve 1 saati aşkın görüştüklerini anlattı. Kissenger eli boş gelmemiş ve Ecevit'e 4 adet de kitap vermiş.
***
İYİ Parti Grup Başkanvekili Musavvat Dervişoğlu donanımlı ve duyarlı politik figürlerden. Bütçe'nin son gününde yaptığı konuşmada dile getirdiği hususlar oldukça önemli ve çarpıcıydı. Gazetemizde haberini okuyabilirsiniz. Ben de burada şu başlıklarını sizlerle paylaşmak isterim:
* Büyük Orta Doğu Projesi kapsamında bugün Filistin'in de sınırlarının demografisiyle birlikte tüm dünyanın gözleri önünde dönüştürüldüğüne şahit oluyoruz. Sayın Erdoğan yıllar evvel 'Ben BOP eş başkanıyım' derken aslında yanılmıştı çünkü Türkiye, bölgemizi hızla yeniden şekillendiren bu Büyük Orta Doğu Projesi’nde masada bir aktör değil, tıpkı Irak gibi, Suriye gibi ve Filistin gibi menüde olan bir ülkedir.
* BOP eş başkanı Sayın Erdoğan’ın iktidara gelmesi ve Condoleezza Rice’ın Büyük Orta Doğu Projesi’ni ilanından sonra Türkiye'de neler olmuştur? Adalet ve Kalkınma Partisi hükûmetleri döneminde, ilk önce 2006'dan itibaren Ergenekon kumpas davalarıyla sivil direnç alanları, daha sonra Balyoz kumpas davalarıyla askerî direnç alanları yok edilmiştir. 2007 yılında Atatürk döneminde hazırlanmış ve özenle hazırlanmış İskân Kanunu Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmeti tarafından değiştirilmiştir ve iktidar eliyle, İskân Kanunu’nun içerisinden mahallelerde, ilçelerde ve illerde yüzde 10 yabancı kotası kaldırılmıştır, Türkiye hukuki olarak demografik bir istilaya hazır hâle getirilmiştir.
* Eğer idare ve irade yalnızca bir başa tevdi olunursa orada geriye dönüş mukadderattır. Nitekim, Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet sistemiyle birlikte geriye düşmüştür. Ekonomide geriye düşmüş, Türk lirası değersizleşmiş, Türk milleti yoksullaşmış ve âdeta yağmalanmış, memleketin evlatları bugüne ve istikbaline dair umutlarını kaybetmiştir. Hukukta geriye düşmüş, adalet heykelinin gözünün bağı çözülmüş, terazi hep güçlüden yana tartar olmuştur. Ahlak ve vicdan yargılanmış, mahkûm edilmiştir. Bürokraside geriye düşmüş, parti devletleşirken devlet partileşmiş, sadakat ve itaat liyakat ve kabiliyeti yok etmiş, devlet kadroları âdeta paralize edilmiştir. Eğitimde geriye düşmüştür, dış politikada geriye düşmüştür, beşeriyetle olan bütün mücadelemizin her alanında geriye düşmüştür.
* Emperyalizm ve PKK iş birliğiyle bölgede yapılan stratejik göç mühendisliği sonucunda Suriye'nin kuzeyinde terör devletinin demografik altyapısı oluşturulmuş, hâlihazırda bölgede Amerika Birleşik Devletleri eliyle 100 bin kişilik bir PKK ordusu beslenmektedir.