Politika

Erdoğan: FETÖ'cü sırtlan sürücüsünün ensesinde olacağız

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terörün olmadığı bir Türkiye inşa etmek istediklerini vurgulayarak, “Cumhur İttifakı tarafından açılan tarihi fırsat penceresinin kişisel hesaplara kurban edilmemesini ümit ediyoruz" dedi.

Abone Ol

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP İl Başkanları Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu. 

Toplantıda, "FETÖ'cü sırtlan sürücüsünün ensesinde muhakkak olacağız" diyen Erdoğan, "Baş hainin ölümüyle şehit ailelerimizin yüreği biraz olsun soğumuş, gazilerimiz biraz olsun teselli bulmuş, Türkiye'ye ihanet edenlerin akıbetinin ne olacağı böylece görülmüştür" ifadelerini kullandı. 

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Anadolu ihtilaliyle iktidara geldiğimiz 3 Kasım 2002'den beri aşkla koşan yorulmaz düsturu ile durmadan, dinlenmeden gecemizi gündüzümüze katarak aşkla koşturuyoruz. Milletin namusumuza emanet ettiği iradesini şanla, şerefle, ona zerre miskal leke bulaştırmadan taşımanın hasbi mücadelesini veriyoruz. Hamdolsun bugüne kadar milletimize mahcup olacak hiçbir iş yapmadık. Gün oldu milli iradeye kast eden darbecilere meydan okuduk. Gün oldu eli kanlı terör örgütlerine karşı canımızı ortaya koyduk. 

Gün oldu kendini ülkenin sahibi gören elitlerin karşısına dikildik. Gün oldu bürokratik oligarşi ile mücadele ettik. Gün oldu emperyalistlere ve taşeronlarına bu ülkenin sahipsiz olmadığını gösterdik. Vesayete, mafyaya, çetelere, terör örgütlerine, haksızlığa, hukuksuzluğa, statükonun bekçiliğine soyunan antidemokratik güç odaklarına hiçbir zaman baş eğmedik.

"Millete ve memlekete bedel ödettirmedik"

15 Temmuz gecesi ölüm kusan silahlara, namussuzca millete kurşun çıkan FETÖ'cü alçaklara aziz milletimizle sırt sırta vererek hadlerini bildirdik. Darbecilere meydanları dar ettik. Zaferlerimizle birlikte tevazumuzu da büyüttük. Kibre kapılıp halkla arasına mesafe koyanlardan asla olmadık. Kendimiz bedel ödesek bile millete ve memlekete bedel ödettirmedik. 

"Döktükleri şehit kanlarının hesabını vermeden gittiler"

Milletin çocuklarını hizmet diyerek mankurtlaştıranların sonu diğer iblisler gibi onursuz bir ölüm olmuştur. Bu hainler tüm uğraşlarımıza rağmen emrinde oldukları ağababalarının eteğine yapışarak Türk adaletinden kaçmayı başardılar. Döktükleri şehit kanlarının hesabını vermeden gittiler ama ilahi adaletten kaçamayacaktır. Allah'ın cezalandırması çetindir. Rabbimiz hesabını bu hainlerden tek tek soracaktır. FETÖ'cü sırtlan sürücüsünün ensesinde muhakkak olacağız. Baş hainin ölümüyle şehit ailelerimizin yüreği biraz olsun soğumuş, gazilerimiz biraz olsun teselli bulmuş, Türkiye'ye ihanet edenlerin akıbetinin ne olacağı böylece görülmüştür. 

"Pusuda bekleyenleri sevindirmeyeceğiz"

Biliyorsunuz 12 Ekim itibariyle 8’inci Olağan Kongre sürecimizi başlatmış bulunuyoruz. Kongrelerimizi bir bayram havasında başarıyla tamamladık. Yeni seçilen ve görevlerine devam eden kardeşlerimi tebrik ediyorum.

AK Parti çatısı altında bencilliğe yer yoktur. Bu kadronun hamurunda biz vardır. Bu kadronun kalbinde koltuk, makam, rütbe hırsı değil, millete hizmet etme aşkı vardır. Vazife almak elbette önemlidir ama aslolan gönüllü olmaktır. AK Parti bir gönül hareketi olarak doğmuştur. Fitne, nifak için AK Parti’nin sağlam, sarsılmaz ve yıkılmaz kalesinde gedik açmak için pusuda bekleyenleri sevindirmeyeceğiz. Son 22 yılda sağlık alanında devrim gerçekleştirdik. Altyapıyı modernleştirdik. Otel konforunda odalarda 36 bin 508 yatak kapasitesine sahip 25 şehir hastanesini hizmete açtık. 

Eski-yeni, genç-yaşlı demeden hep birlikte aşkla çalışmayı sürdüreceğiz. Partimiz ve ittifakımız ne kadar güçlü ise Türkiye de güçlüdür. emniyettedir emin ellerdedir. Biz zayıflarsak Türkiye de kan kaybediyor demektir. Sizlerden milletin umudunu omuzladığınızı unutamamanızı rica ediyorum. Son bir yılda üst üste yaşanan seçimlerle gerilen atmosferi dağıtmak için adımlar atıyoruz. Önümüzdeki 3.5 yıllık süreyi bir icraat seferberliğine dönüştürme çabasındayız. Haritalar yeniden kanla çizilmek istenirken, İsrail'in yaktığı yangın sınırlarımıza yaklaşırken iç cephemizi güçlendirmeye çalışıyoruz. 85 milyona gelin bir olalım iri olalım gür olalım diyoruz.

"Kimsenin ülkemizin yükünü daha da ağırlaştırma hakkı olamaz"

85 milyon olarak bir araya gelebilelim istiyoruz. Yıllarca milletimizin arasına nefret tohumları saçanların şaibeli kurultayla bir köşeye atılması milletin birliği noktasında değerli bir kazanımdır. Muhalefeti esir alan çirkin dilin artık terk edilmesi, siyasette yeni bir sayfanın açılmasıdır. Muhteris siyasetçilerin bu iklimi baltalamasına müsaade etmemeliyiz. Gerilim ve sokak siyaseti sadece buna tevessül edenlere değil millete ve tüm ülkeye kaybettirecektir. Kimsenin ülkemizin yükünü daha da ağırlaştırma hakkı olamaz. 

"Haksızlık karşısında kesinlikle sessiz kalamayız"

Şahsi hesap içine girenleri bu millet asla affetmez. İktidar muhalefet hepimizin kayıkçı kavgalarına prim vermemesi önemlidir. Doğru bulmadıklarımızı elbette eleştireceğiz. Partimize ve hükümetimize yönelik saldırıların cevabını vereceğiz ama bunları yaparken dengeyi koruyacağız, soğukkanlılığımızı muhafaza edeceğiz.

Haksızlık karşısında kesinlikle sessiz kalamayız. İstiklal marşımız ile sorunu olanlara ve demokrasimizin altını oyanlara eyvallah demeyiz. İster baro ister avukat, ister gazeteci kılıklı terör seviciler olsun bunlara müsamaha ile yaklaşamayız. Türkiye'nin geleceğinde teröre yer olmadığını herkesin idrak etmesini bekliyoruz. Açılan bu tarihi pencerenin hesaplara kurban edilmemesini istiyoruz. Hep beraber terörün olmadığı Türkiye'yi inşa edelim istiyoruz. Yaşı 40'ın üstündeki kardeşlerim, eski Türkiye'nin nasıl bir sorunlar yumağı olduğunu hatırlamaktadır.

"Vicdan tutulmasından başka bir şey değil"

Son günlerde hepimizi derinden sarsan insan olan herkesin vicdanını kanatan bir çete operasyonu gündemde. Ülke gündemine yeni gelmiş olsa da soruşturmanın başlama tarihi 1 buçuk sene öncesine uzanıyor. Sorumluların üzerine kararlılıkla gidiliyor. Çete üyelerine operasyon yapılarak ele başları tutuklanıyor. 47 şüpheliden 22'si şu an cezaevinde. 12 masum sabinin hayatını kaybetmesine yol açan hangi sağlık kuruluşu varsa hepsiyle ilgili işlemler gecikmeksizin yapılıyor. Masum bebeklerin cenazesi ve ailelerin acısı üzerinden siyaset yapmak vicdan tutulmasından başka bir şey değildir. Sağlık ordumuzu kimse töhmet altında bırakamaz. "