Er Şehit ve Gazi maaşları ile muvazzaf (subay ve astsubay) asker maaşının arasındaki adaletsizliğe isyan eden aileler, maaşlarının yoksulluk sınırı altında kaldığını ve insan onuruna yaraşır şekilde yaşamak istediklerini duyurmak için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı önünde oturma eylemi yaptı. Gaziler ve gazi aileleri eylemin ardından düzenledikleri basın toplantısıyla sorun ve taleplerini dile getirdi.
Eylemde çok sayıda şehit ve gazi ailesi bir araya gelerek yaşadıkları sıkıntıları ve mağduriyeti dile getirdi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunmasının ardından bakanlık önünde 2 saatlik oturma eylemine başlayan aileler, eylemin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seslendi.
“Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bu konuyu hassasiyetle çözecektir”
Basın açıklamasında konuşan platform sözcüsü Gazi Hasan Kocamaz, “Türkiye'nin dört bir yanından buraya toplanmak zorunda bırakılan, çok değerli er şehit ailelerimiz ve er gazilerimiz, yaşadığımız sıkıntılar ve adaletsizliğin bizi temsil eden kurumlarca gerekli mercilere doğru aktarılamamasından dolayı, yaşamış olduğumuz mağduriyetleri dile getirmek için toplandık.
Bizler, askerlik çağına gelerek vatani hizmetini terörle mücadele bölgesinde yaparken hain teröristlerin mayınlarına ve kurşunlarına maruz kalarak, kimimiz şehitlik mertebesine erişen ve arkasında emanetler bırakan, kimimiz ise kolunu, bacağını ve organlarını kaybeden er gazileriz.
İnanıyoruz ki Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın bu kadar hassas olduğu bir konuda doğru bilgilendirme yapılırsa kendisi bu konuyu hassasiyetle çözecektir” diye konuştu.
“Erlerin maaşı açlık sınırının altında kalmakta ve subay, astsubay ile arasındaki makas her gün açılmaktadır”
Kocamaz, muvazzaf asker ile er gazi ve şehit maaşı arasındaki adaletsizliğin anayasaya aykırı olduğunu vurgulayarak şu örnekleri verdi: “Buradan hatırlatmak isteriz ki Anayasanın 10. ve 61. Maddeleri gereği (Madde 10: Harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz. Madde 61: Devlet Harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleriyle, malul ve gazileri korur ve toplumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlar.) Kurumlarda bizleri temsil eden STK'ların talepleri özellikle er şehit aileleri ve er gazilerin sorun ve taleplerini tam anlamıyla yansıtmamaktadır.
Bir er ile aynı tarih ve aynı çatışmada yaralanan, askerliğini yedek subay ve yedek astsubay olarak yapan personel, yıllara sâri olarak emsalini almaktadır. Erlerin almış olduğu maaş ise açlık sınırının altında kalmakta ve aradaki makas her gün açılmaktadır.”
Mağduriyetlerinin büyük olduğunu ve bir an önce er maaşlarının yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasını talep ettiklerini söyleyen Kocamaz, son olarak şu açıklamalarda bulundu: “Şehitlik ve gazilik unvanları, Türk halkı için kutsal kavramlardır ve bu unvanların rütbesi olamaz. Bu sebeple önceliğimiz emsal maaş alan muvazzaflar ve erler arasındaki adaletsizliğin ve ayrımcılığın bir an önce giderilerek, er şehit aileleri ve gazilerin açlık sınırından çıkarılması ve Anayasanın 61. Maddesi gereği kendilerine yaraşır bir hayat seviyesine ulaştırılmasıdır.
Mağduriyetimizin, ‘Her şehit ailesi ve gazi benim öz kardeşim mesabesindedir’ diyen, Sayın Cumhurbaşkanımıza duyurulmasını talep ediyoruz.”
“Sesimizin duyulması için kötü bir olay mı yaşanmalı!”
Eylemde konuşan diğer er gazi ve aile yakınları ise sorunlarını şu sözlerle anlattı: “Er Gaziler olarak maddi anlamda çok mağdur durumdayız. Maaşlarımız, ayrıca bir emekli maaşımız yoksa veya halen bir işte çalışmıyorsak perişanlık sınırının altında kalmış durumda. Bu şartları sağlayamayan er şehit yakını ve gazilerimizin sayısı çoğunlukta. Seslerimizin duyulması için illa kötü bir olay mı yaşanmalı? Er ile muvazzafın canının kıymeti ayrı değerlerde midir?”
“Biz, Türkiye Cumhuriyeti’nin Er Şehit ve Gazileriyiz”
Seslerini duyurmak ve çözüm üretmek için devlet kurumları, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve vakıflara açık çağrıda bulunan aileler, “Bizler hiçbir oluşum, dernek, vakıf ya da partinin er gazisi değiliz; Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve milletinin er gazileriyiz. Bizlerin sesini duyurmak ve çözüm üretmek, devletimiz kurumlarının, siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının, vakıfların ve derneklerin ortak paydası olmalı.
Er gazilerin emsali yoksulluk sınırının altında ya da omuz omuza birlikte görev yaptığımız uzman çavuş maaşlarının altında kalmamalı” sözlerini aktardı.