Genel

Enkaz altındaki sağırlar, sesini nasıl duyurabilir?

Abone Ol
Züleyha Kandöker 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli yaşanan ve resmi kayıtlara göre, 50 binin üzerinde insanın yaşamını yitirdiği depremlerde işitme engellilerin (sağırların) nasıl kurtarılacağı gündeme geldi. Özel gereksinimli guruplar içerisinde yer alan sağırlar, enkaz altındayken iletişim olanağı en kısıtlı olan kesimlerden biri. Bilindiği gibi, sağırların iletişim yöntemi, bütünüyle görsele dayanan işaret diline dayanıyor. Dolayısıyla bir afet anı ve sonrasında onlara yönelik yapılacak arama kurtarma yöntemi, önem kazanıyor. Bu konuya dikkat çekmek, sağırlara dönük özellikle şubat ayında yaşanılan deprem sonrasında nasıl bir kurtarma çalışması yapıldığını öğrenmek ve afetlerde bu kesim için nasıl bir hazırlık faaliyeti yürütüldüğünü öğrenmek üzere Türkiye Milli Sağırlar Federasyonu Genel Sekreteri Mustafa Bayat ile konuştuk. Federasyon olarak “köprü görevi” yaptıklarını, eğitimlerim projeleriyle deprem öncesi ve sonrası için “farkındalık” yaratmaya çalıştıklarını bildiren Bayat, Hatay dahil olmak üzere 11 ilde 615 kişiye eğitim verdiklerini söyledi. Bayat, özellikle afet esnasında sahadaki işitme engellilerle doğrudan iletişime geçen saha personelinin işaret dili ve sağır kültürünü bilmesinin, ilk müdahaleyi işaret diliyle yapmasını sağlayıp kazazede ile sağlıklı bir iletişim kurmasını kolaylaştıracağını belirtti. Eğitimlerde enkaz altında hangi yöntemlerin uygulandığı ve nelerin önemli olduğunu anlattıklarını kaydeden Bayat, “Düdükle ses verme çok önemli. Çünkü düdük, enkaz altında sesini duyurabilmelerinin tek yoludur. Sağırlar için elzemdir o yüzden hep yanlarındadır” vurgusu yaptı. -Federasyon olarak sağır kişilerin, depreme hazırlama ve deprem sonrası için çalışmalar yürüttünüz mü, bu konuda bir farkındalık yarattınız mı? -Elbette bu konuda çok fazla eğitim çalışması yaptık. Geçmiş yıllarda düzenlediğimiz Engelsiz Afet Projesi ile öncelikle ulaşılması hedeflenen şehirler listesindeki 10 ilde bulunan işitme engellilere dernekler aracılığı ile ulaşım sağladık. Katılımcılara öncesinde belirtilen gün, saat ve yerde federasyon yönetimi, eğitime gidilen ildeki dernek yönetimi, işaret dili çevirmenleri ve Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) eğitmenleriyle birlikte katılımcıların eğitime erişmelerini sağlayıp Engelsiz Afet Eğitimi’ni gerçekleştirdik. Proje, Sivas, Adana, Eskişehir, Adana, İstanbul, İzmir, Malatya, Antalya, Van, Ankara gibi 10 ili kapsıyordu. Planlanan bu 10 il dışında ayrıca proje ekibi tüm giderleri kendileri üstlenerek yoğun talep sonucu eğitim uygulanacak listede bulunmamasına rağmen, Hatay’daki sağırlarla da bir araya geldi. Birçok insan gibi işitme engellilerin de nasıl oluştuğunu pek bilmediği, anlamlandıramadığı olaylardan, doğal afetlerden korkmaları normaldir. Asıl olması gereken bu olayların nasıl oluştuğunu öğrenip bu gibi durumlarla nasıl başa çıkacağını öğrenmesi gerektiğidir. İşitme engelliler, “Afet Bilinci Eğitimi” ile edindikleri bilgiler sayesinde hem kendileri hem de yaşadıkları toplumu etkileyeceklerdir. Federasyon olarak aslında bütün bu eğitim hizmetleri, bu projelerle bu yönde bir etki yaratması amacıyla planlayıp hayata geçirdik. Eğitimlerimizle, herhangi bir afet esnasında başa çıkma, doğal afetler konusunda bilinçlenme ve doğal afetlerin nasıl oluştuğuna dair soru işaretleri gidermeye çalıştık. Bu eğitimler, işitme engellilerin afetlerle ilgili temel bilgi ve kavramları bilmesi, afet öncesi yapılması gereken hazırlıklar, afet sırasında doğru davranış şekilleri, afet sonrası yaşanan durum ve tahliye anları hakkında bilgilendirilmelerini sağlamıştır. Eğitim projeleri, Hatay dahil olmak üzere 11 ilde 500 katılımcının da üstüne çıkararak 615 kişiye eğitim verilmesini sağlamış ve hedefini gerçekleştirmiştir. “Afete Hazır Türkiye Bilinçlendirme ve Eğitim Projesi’’ kapsamında AFAD tarafından hazırlanan “Birey ve Aileler için Afet Farkındalık Eğitimi”, iki sağır tercümanın aracılığıyla işaret diline çevrildi. Türk işaret dili gramer yapısı ile Türkçe’nin grameri birbirinden farklı olduğu için çeviri esnasında videonun orijinalinde bulunan ses kapatıldı. Böylelikle sağır tercümanlar, doğrudan eğitim videolarında yer alan metinlerin Türk işaret diline çevirisini gerçekleştirmiştir. Eğitim videoları https://www.hazirol.gov.tr/39384/VİDEOLAR ve Türkiye Sağırlar Milli Federasyonu’nun internet sitelerinde https://www.tsmf.org.tr/afad-engelsiz-afet-bilinci/ adresinde sağırların erişimine uygun halde paylaşılmıştır. Videoda bulunan alt yazılar sayesinde işitme engelliler, videoyu izlerken alt yazıları okuyarak eğitime erişim sağladılar. Böylelikle gramer farklılığından dolayı ortaya çıkabilecek olan anlam karışıklıkları ortadan kalktı ve işitme engelliler doğrudan bilgiye erişim sağlıyorlar. Ayrıca ortalama 615 işitme engellinin katılımıyla, 10 ilde ikişer saat süren afet bilinci eğitiminin yüz yüze gerçekleştirilmesi, işitme engellinin afet bilincinin oluşmasına, afetlerden önce, esnası ve afetlerden sonra ne gibi önlemler alıp nasıl davranmaları gerektiği konusunda bilgi sahibi olmaları gerçekleştirildi. Gönüllülük projesi içerisinde bulunan uzaktan eğitim içeriklerinin erişilebilir hale getirilmesinden dolayı yüz yüze eğitime katılamayan işitme engelli bireyin ya da eğitime katılan kişilerin ailelerinin, yakın çevrelerinin eğitime ulaşmasına da olanak sağlamıştır. Bizim çalışmalarımız sadece bununla da kalmadı, Ankara’da Afet alanında çalışanlara yönelik 24 saatlik mesleki işaret dili müfredatı hazırlayıp toplamda 50 kişilik afet personelinin katıldığı eğitim çalışması ile işaret dili dersleri yapılmasını sağladık. Afet çalışanlarından, özellikle de afet esnasında sahada olan ve işitme engelli bireylerle doğrudan iletişime geçen saha personellerinin işaret dili ve sağır kültürünü bilmesi, kişinin sağır olduğunu anladığında ilk müdahaleyi işaret dili ile yapmasını sağlayacak ve kazazede ile sağlıklı bir iletişim kurmasını kolaylaştıracaktır. -Maraş depreminde enkaz altında kalarak hayatını kaybeden ya da kurtarılan sağırların durumuyla ilgili bir bilgiye, veriye sahip miyiz? -Ben Amasya’da Aile Bakanlığı’nda tercüman olarak görev yapıyorum ve işaret dili tercümanı olarak Maraş’taki deprem bölgesine gittim. Gittiğimiz andan itibaren o ildeki sağırlarla ilgili kulüplerden ve derneklerden engellilerin isim listesini belirledik. WhatsApp gruplarının olup olmadığını araştırdık. Listede olanlarla iletişime geçip tanıdıklarının WhatsApp grubunda olup olmadıklarını eğer varsa onları da eklemeleri konusunda çağrı yaptık. Ulaşamadığımız kimse varsa buradan bize ulaşıp AFAD yetkilileri ile direk irtibat kurmamız yönünde yardımcı olacağımızı söyledik. Belli aralıklarla videolar çekerek bilgi akışı sağladık. Bu depremde kamuda çalışmayıp ama işaret dili bilen birçok tercüman arkadaşımız da gönüllü olarak çalışmalara katıldı. Afet noktasında kişilere ulaşamadığımız zaman AFAD yetkilileri ile birlikte evlerine gidip ilk önce enkazda olup olmadıklarının tespitini yaptık. Enkaz altında kalan ve hayatını kaybeden 6 kadar işitme engelli bireyimiz oldu maalesef. Sonrasında bakanlık bünyemizde sahada faaliyet gösteren gönüllü tercüman arkadaşların da olduğu guruplar oluşturduk. Oluşturduğumuz bu guruplar ile şehirden gitmek isteyen sağırları ilgili yerlere yönlendirdik ve elimizden geldiğince onlara yardımcı olmaya çalıştık. Hatta şöyle bir şey oldu. İşitme engelli hamile bir kadın vardı. Doğurma evresinde olduğunu, hiçbir yardım ulaşmadığını, mağduriyet yaşadığını bize bildirdi. Biz, ilk etapta 112 Acili aramaya çalıştık maalesef sistemleri çökmüştü. Bizi farklı illere yönlendirme yapıyordu. Ekiplerimiz araçlarımız bütün bölgeye dağıldığı için zor da olsa bir tane araç bulabildik. Ben de Aile Bakanlığı olarak hemen bir konum gönderdim, köyüne ulaştık ve kadını alıp hemen hastaneye götürdük. Kadının genel muayenesi yapıldı. Bir gün sonra da otobüs ile Antalya’ya yer ayarlayabildik ve hemen gönderdik. Antalya’ya iner inmez kadının doğumu başladı. Sonrasında anne ve çocuğun iyi olduğunu öğrendik. -Peki depremde enkaz altında kalan sağırlar, arama kurtarma ekipleri ile nasıl bir iletişim kuruyorlar? -Olası bir depremde, işitme engellilerin ne yapması gerektiği konusunda depreme hazırlık eğitimlerimizde onları mutlaka bilgilendirdik. Deprem öncesi ve sonrasına hazırlamaya çalıştık. Eğitimlerimizde enkaz altında hangi yöntemlerin uygulandığını, nelerin önemli olduğundan bahsettik. Örneğin düdükle ses verme çok önemli. Çünkü düdük, enkaz altında sesini duyurabilmelerinin tek yoludur. Sağırlar için elzemdir o yüzden hep yanlarındadır. Ya da telefonundan konum belirleme gibi uygulama özellikleri var biz genel olarak bunların eğitimini verdik. Yine o an imkânları olabilirse “Telefonla bizi görüntülü aramaya çalışın” dedik. Enkaz altında kaldıklarında onlara dönük özel olabilecek arama kurtarma yöntemlerini anlattık. Titreşim olarak bilinen sismik sensörler dediğimiz cihazla arama yönteminden bahsettik. Bu depremde federasyon olarak belirlenen ekiplerle sahada çalışmalarımızı yaptık. Federasyon olarak bizler de yapılması geren müdahaleyi en iyi şeklide en yararlı şekilde yapabilelim diye depreme dair çalışmalarımızı yürüttük. Sağırlarla ilgili şöyle bir durum da söz konusu: Türkiye’de kendi memleketlerinde yaşayan sağırlar, mutlaka birbirlerini tanırlar, görüşürler ve hep iletişim halindelerdir. Bu yüzden birçok işitme engelli vasıtasıyla diğerlerine ulaşabiliyoruz bir şekilde. Bize ulaşılamadığı takdirde örneğin Maraş’taki sağır arkadaşlar, “Biz şu arkadaşımıza ulaşamadık belki enkaz altında olabilir’’ şeklinde bilgilendiriyorlardı. Ayrıca Ankara’daki arkadaşlarımız da onlarla ilgili bir liste yapıp göndermişlerdi. Ben sürekli AFAD yetkilileriyle birlikte olduğumdan dolayı ekipleri hemen oraya yönlendirebiliyordum. Bana 15 kişinin bilgisi verilmişti ve çok büyük bir sıkıntı yaşamadan 15’ine de ulaşabilmeyi başardık. -Deprem sonrasında sağırlara dönük psiko-sosyal destek sağlandı, temel ihtiyaçları karşılandı mı? -Evet. Sadece bununla da kalmadı sağırlar için elimizden gelen her türlü desteği yapmaya çalıştık. Psikolojik destek, barınma ihtiyaçları gibi çadır, konteyner ihtiyaçlarını sağladık. Ben deprem bölgesine ikinci defa gittiğimde özellikle de Malatya’da mesela konteyner yönünde çok büyük sıkıntılar vardı. Depremzede bir vatandaş olarak, nereye, nasıl başvuracakları, yardımlardan nasıl faydalanacakları yönünde bilgilendirmeler yaptık. Alandaki bütün tercümanlar da zaten bu alanda çalışma yaptılar. Açıkçası bizler, federasyon olarak köprü görevi yaptık. Depremde yıkılan, hasar gören evler olduğu için sağırların ihtiyaç duyduğu temel şeyler neyse onları karşılamaya çalıştık ilk etapta. Örneğin sağırların işitme cihazı zarar gördüyse, kaybolduysa hemen bu ihtiyaçlarını gidermeye çalıştık. Bununla ilgili bazı firmalarımız gönüllü destek oldular. Firmalar hiçbir şekilde ücret talep etmediler. İşitme cihazı pili bitenler, yenisine ihtiyacı olanlar için gönüllü firmalar yardımda bulundular. Sahadaki ekipler olarak ihtiyaçlarını belirleme ve hızlı bir şekilde gidermeye çalıştık. Bu süreci bu şekilde yürüttük. Son olarak bizler, federasyon olarak bu zamana kadar eğitimlerimiz, çalışmalarımız ile deprem öncesi ve sonrası için sağır toplumunda farkındalık yaratmaya çalıştık. Onlar için elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışıyoruz. Federasyon olarak bu yönde üzerinde çalıştığımız yeni projelerimiz de mevcut. Henüz bitmedi, üzerinde çalışıyoruz. Onaylandıktan sonra duyurusunu yapıp mutlaka bilgisini de vereceğiz.