Türkiye'de doğum oranlarındaki düşüş gündemdeki yerini koruyor.
Hükümet "Aile Yılı" ilan ettiği 2025'te Nüfus Politikaları Kurulu oluşturmanın yanı sıra nüfus artışına yönelik bazı teşvikleri duyururken ABD merkezli araştırma kurumu McKinsey, Türkiye'nin de yer aldığı doğurganlık krizi raporunda karanlık bir tablo çizdi.
Nüfus yarıya düşebilir
McKinsey raporuna göre, dünya nüfusunun yüzde 66'sı doğurganlığın düşük kaldığı ülkelerde yaşıyor. Doğum oranlarındaki düşüşler küresel ekonomileri felaketin eşiğine getiriyor. 2100 yılına kadar bazı ülkelerin nüfusu yarı yarıya azalabilir. Doğum oranlarının düşmesi dünyanın büyük kısmında "gençlik açığı"na sebep oluyor.
Türkiye'nin nüfusu 65 milyon kalacak
Rapora göre Türkiye de doğurganlık krizi nedeniyle nüfusu ciddi şekilde azalacak ülkeler arasında yer alıyor.
Benzer sosyoekonomik göstergelere sahip ülkeler arasında en büyük nüfus kaybı yaşayacak ülkenin Türkiye olduğu ifade edilirken 2100 yılına gelindiğinde Türkiye nüfusunun 65 milyona düşeceği belirtildi.
Türkiye, her ne kadar nüfus kaybında ilk sıralarda olsa da halen genç nüfusu sayesinde Batılı ülkelerin yaşlılık oranına ancak 18 yıl sonra ulaşacak.
TÜİK verilerine göre 55 milyonun altına düşebilir
Türkiye İstatistik Kurumu da ülke nüfusuna ilişkin araştırmaları geçtiğimiz yıl paylaşmıştı.
Araştırmaya göre Türkiye'nin nüfusunun 2030'da 88 milyonu geçmesi, 2050'de 93 milyon olması ve 2050'den itibaren düşüşe geçmesi bekleniyor.
TÜİK'in tahminlerine göre 2100'de Türkiye nüfusunun 55 milyonun altına düşmesi bekleniyor.
Doğurganlığı artırıcı tedbir ve teşviklerin başarılı olacağının var sayıldığı senaryoya göre ise Türkiye nüfusunun 2056'da 100 milyonu geçeceği tahmin ediliyor.