Esin Özdemir

Yüksek oranlarda seyreden enflasyon ve artan hayat pahalılığı, emeklilerin cebini yakmaya devam ediyor. Mevcut aylıklarıyla temel ihtiyaçlarını dahi karşılamakta zorlanan emekliler ayın sonunu getirmek bir yana, kiralarını bile ödeyemiyorlar.

Mercer CFA Enstitüsü tarafından yayımlanan '2023 Küresel Emeklilik Endeksi' raporuna göre, 47 ülkelik sıralamada 44. sırayı alan Türkiye'nin emeklileri, dünyada en çok geçim sıkıntısı çeken emekliler arasında. Raporu değerlendiren Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Araştırma Müdürü Namık Tan, Türkiye'deki emeklilik sisteminde nasıl iyileştirilmeler yapılması gerektiğini ve sistemdeki eksiklikleri anlattı. 

“Gerekli önlemler alınmalı”

Türkiye’de son yıllarda emeklilik koşullarının giderek daha kötüleştiğine işaret eden Tan, uygulanan yanlış politikaların bu duruma zemin oluşturduğunu kaydetti. Söz konusu rapordaki sıralamanın, emeklilikte iyi olmadığımızı ve gerekli önlemlerin alınması gerektiğine dikkat çektiğini belirten Tan, şu ifadeleri kullandı:

“Raporda yer alan bilgilere göre, Türkiye'nin emeklilik geliri sistemi, gelir testine tabi tutulan bir kamu emeklilik maaşı ve kazanca bağlı bir kamu planından oluşuyor. İnsanların emeklilikte gelirlerini desteklemek için katılabilecekleri gönüllü özel emeklilik sistemleri var, ancak kapsamı düşük. Ayrıca, çalışan katkısının zorunlu olduğu ancak istenildiği zaman vazgeçme hakkının bulunduğu otomatik kayıt planları da mevcut.”

“Türkiye’deki genç emekli sayısı daha da arttı”

TÜED Araştırma Müdürü Tan, Türkiye’de uygulanan karma emeklilik sisteminin, eşitsizliklerin ana kaynağı olarak görüldüğünü söyledi. Uygulanan karma sistemden vazgeçilmedikçe, ülkedeki puanın yükselmesinin beklenmediğini kaydeden Tan, TÜED’in konuya ilişkin önerilerini aktardı:

“Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de nüfus yaşlanıyor.  O nedenle hükümet,  STK’larla ve uzmanlarla bir araya gelerek, konuya ilişkin çözüm odaklı politikalar almalı. Türkiye’de emeklilikte yaşanan bir diğer sorun da emeklilik yaşlarında alınan kararlar. Artan yaşam beklentisi ile beraber emeklilikte geçinilen sürenin artması sisteme zarar veriyor. Dünya genelinde emeklilik yaşları artıyor. Türkiye’de ise bu durum farklı. Özellikle alınan son EYT kararıyla beraber genç emekli sayısı Türkiye’de daha da arttı. Bireysel emeklilik ile ilgili daha kapsayıcı çalışmalar yapılarak emekli olacaklara bir ek gelir oluşturma çalışmaları yapılmalı.”

"Emeklilik yardımının bir kısmının gelir akışı olarak alınması şartı getirilmeli"

Türkiye sistemi için emeklilik endeks değeri artırma önerilerini de paylaşan Tan, tavsiyelerini şöyle sıraladı:

"En yoksul, yaşlı bireylere sağlanan asgari kamu emekli maaşı artırılmalı.  Mesleki emeklilik programlarında çalışanların kapsamı genişletilmeli. Böylece katkı paylarının ve varlıkların düzeyi yükseltilmeli. Ayrıca, emeklilik yardımının bir kısmının gelir akışı olarak alınması şartının getirilmesi gerekiyor. Türkiye'nin endeks değeri, her bir alt endeksteki küçük iyileşmeler nedeniyle 2022'de 45,3'ten 2023'te 46,3'e yükseldi."

"Çoğu ülkedeki emeklilik sistemleri, stres altında"

Öte yandan, Hollanda'nın emeklilik programını kolektif bir yapıdan, daha bireysel bir yaklaşıma doğru çekmeyi başardığı için puanını yükselterek, birinci sırada yer aldığını vurgulayan Tan, sözlerini şöyle sürdürdü: 

ATO Başkanı Baran'dan asgari ücret açıklaması: 'Dengede bir rakam oldu' ATO Başkanı Baran'dan asgari ücret açıklaması: 'Dengede bir rakam oldu'

"Rapor, buna rağmen sistemin, güçlü bir varlık tabanı ve sağlam bir düzenleme ile desteklenen değişimin ardından iyi faydalar sunmaya devam edeceğini belirtti. Ancak çoğu ülkedeki emeklilik sistemleri, yaşlanan nüfus, artan devlet borcu ve yüksek enflasyon nedeniyle stres altında ve aynı zamanda iş ekonomisi çalışanlarının dahil edilmesi gibi zorluklarla boğuşuyor."

Editör: Esin Özdemir