Cemre Polat / Ankara
Seslerini duyurabilmek için Türkiye’nin birçok yerinden emeklilerin bir araya gelerek oluşturduğu Emekli Meclisleri Sendikası, 1. Olağan Genel Kurulu’nu Ankara’da Tüm Bel-Sen Genel Merkezi’nde gerçekleştirdi. Yaşadıkları maddi sıkıntıları ve taleplerini gündeme getiren emekliler, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın, mevcut hukuk mevzuatına göre emeklilerin sendika kuramayacağı yönündeki iddiasına karşı çıkarak bu hakkı elde etmek için yasal yollara başvuracaklarını ifade etti.
Toplantının açılış konuşmasını yapan sendika temsilcisi Dürdane Bekdemir, Türkiye’de emeklilerin yok sayıldığını ve taleplerinin dikkate alınmadığını belirtti. Ancak örgütlü bir mücadeleyle seslerini duyurabileceklerini kaydeden Bekdemir, ülkenin dört bir yanında emeklilere ulaşarak sendikalarını büyütmek için çalıştıklarını söyledi. Konuşmasında, “Açlığın, yoksulluğun kader olmadığını biliyoruz, insan onuruna yaraşır bir yaşam istiyoruz. Çocuklarımıza, torunlarımıza aydınlık bir geleceği miras bırakmak istiyoruz. Bu amaçlar için, sendikamızı büyüterek toplumun örgütsüz kesimlerine ulaşmaya devam ediyoruz" ifadelerine yer verdi.
Sendika talebi bakanlıktan geri döndü
Emekli Meclisleri Sendikası, 1 Aralık 2023 tarihinde kuruluş bildirisini Ankara Valiliği’ne sunarak sendikal faaliyetlerine başlamıştı. Ancak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü’nden alınan son tebligatta, mevcut hukuk mevzuatına göre emeklilerin sendika kuramayacağı belirtildi. Emekli Meclisleri Sendikası temsilcileri, bu karara karşı yasal yollara başvuracaklarını ifade ederek sendikalaşma hakkının savunulması için hukuki statü kazanmayı hedeflediklerini belirtti.
Mevcut hukuk mevzuatına göre emeklilerin sendika kuramayacağı, ancak dernek veya vakıf kurabileceği yönündeki görüşü hukuka aykırı bulduklarını belirten sendika yetkilileri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü ile Ankara Valiliği İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğü'nün bu değerlendirmelerinin hukukun evrensel kuralları ve ülkenin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu ifade etti.
Altay: Sendikalaşma hakkımızı almak için tüm yargı usullerini deneyeceğiz
Sendika üyelerinden Bekir Rüştü Altay, konuya dair şu sözleri aktardı: “Sendikalaşma sürecimiz sekteye uğradı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan gelen yazıyla sendika kurma hakkımız olmadığı iddia edildi. Sendika hakkımızı almak için Türkiye’deki tüm yargı usullerini deneyeceğiz. Oradan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine ve BM’nin ilgili birimine şikayetimizi götürmek konusunda ısrarcıyız, mutlaka başaracağız. Türkiye’deki tüm emeklileri tek çatı altında toplayabilmek için çalışıyoruz. Bunu başardığımız gün Türkiye’de bir devrim olacak.”
Gür: Bakanlığa ve valiliğe dava açarız
Eş Sözcü Ali Ersin Gür, sendikalaşmanın temsilî demokrasi krizine çözüm getireceğini belirterek, “Muktedirler, ekonomik olarak bizden katbekat daha güçlü olan işverenlere sendika kurma hakkını tanımasına rağmen biz emeklilerin sendika kuramayacaklarını ileri sürüyor ve engellemeye çalışıyorlar. İdarenin engellemeleri hukuki değil fiili engellemelerdir. Bunu, fiili bir karşı duruşla aşacağız. Yasalarda emeklilerin sendika kuramayacaklarına dair bir düzenleme yok. Anayasanın geniş yorumu ve uluslararası sözleşmelere göre bu hak tanınmaktadır” dedi.
Gür ayrıca, sendikanın kütüğe kaydedilmemesi halinde Çalışma Bakanlığı ve Ankara Valiliği'ne karşı dava açacaklarını belirtti. Sendika sözcüsü, “6 ayı aşkın bir süredir sendikamız henüz kütüğe kaydedilmediği gibi hakkımızda bir kapatma davası da açılmadı. Eğer Çalışma Bakanlığı ve Ankara Valiliği sendikamızı önümüzdeki 10 gün içinde kütüğe kaydedip defterlerimize onay vermezse biz bu her iki kuruma karşı dava açma yoluna gideceğiz. Bu sürecin sonunda sendikamıza hukuksal statü elde edeceğimizden hiç kimsenin en ufak bir kaygısı olmasın. Kaldı ki hiçbir yasal düzenleme olmasa bile hak yasadan önce gelir. Sendikalaşmak en doğal hakkımızdır” sözlerini aktardı.
Ortak akıl ve kolektif çabalarla emeklilerin haklarını savunmaya ve sendikalaşma mücadelesine devam edeceklerini vurgulayan Gür, Türkiye'de 16,2 milyon emekli olduğunu ve örgütlenmenin henüz yeterli düzeyde olmadığını ifade ederek, “Gönlümüzde yatan şey emekli alanına ilişkin tek bir emekli sendikasıdır, bu hayalimizden asla vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.
Atlı: İktidar, emekçilerden aldığı parayı sermayenin kasasına aktarıyor
Emeklilerin onurlu yaşam hakkı için çalıştıklarını ifade eden Celal Atlı ise emeklilerin yıllar içinde maruz kaldıkları adaletsizlikler ve örgütlenme çabalarının nasıl engellendiğine dikkat çekti.
Emeklilerin haklarının savunulması ve daha iyi yaşam koşulları için verdikleri mücadelenin kararlılıkla sürdüğünü ifade eden Atlı, “Yok sayılan, hakları gasp edilen; çöp kutularına, pazar artıklarına, gıda yardımı almaya mecbur edilen emekliler adına tarihi bir görevle yüz yüzeyiz. Yıllar içinde insanları korkutarak, yıldırarak örgütlülükten uzaklaştırdılar, işsiz bırakarak köle haline getirdiler. İktidar, yoksullardan, emekçilerden aldığı paraları sermayenin kasasına aktarıyor. Bu sistemi bertaraf etmek bizim örgütlü gücümüzdedir. Örgütlenmekten başka kurtuluşumuz yok” dedi.