İçişleri Bakanlığı açıkladı: Kayyım protestolarında 235 gözaltı İçişleri Bakanlığı açıkladı: Kayyım protestolarında 235 gözaltı

NAZ AKMAN- Yılın ilk ayında asgari ücrete yapılan zammın ardından emekli aylıklarına ilişkin düzenleme de yapıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kabine toplantısında memur, SSK ve Bağ-Kur emeklilerine yapılan zamlar arasındaki farklılığın rahatsızlık yarattığını bu nedenle SSK ve Bağ-Kur emeklilerine yüzde 5 ek zam yapılacağını açıkladı. Buna göre SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin yüzde 37,57 olan Ocak ayı maaş zammı yüzde 42,57'ye yükseltiliyor. En düşük emekli aylığı ise 7 bin 500 TL'den 10 bin TL'ye çıkarılıyor. Erdoğan bu yıl emeklilere 200 milyar TL’lik ilave bir kaynak aktarılacağını da ekleyerek 2024’ü “Emekliler Yılı” ilan etti. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da ek artışın sadece ilk 6 ay için olduğunu, 6 aylık artış oranlarının dahi yıllık beklenen enflasyonun üzerinde olduğunu aktararak, Temmuz ayında yıllık artış oranlarının tüm emekli kesimler için denkleşmiş ve çok daha yüksek oranlara çıkmış olacağını belirtti.
ToplantıTemel, “Dağ fare doğurdu, emekliler hayal kırıklığına uğradı”
Yıl içinde 106 şube ve 16 bine yakın üyesiyle alanlarda emeklilere yönelik kamuoyu oluşturacak basın açıklamaları ve mitingler düzenleyen TÜM Emeklilerin Sendikası “emeklilere müjde” olarak duyurulan zamların memnuniyet yaratmadığını belirterek, mevcut ekonomik koşullarda emekli aylıklarının en düşük memur maaşına eşitlenmesi gerektiğini açıkladı. TÜM Emeklilerin Sendikası Genel Başkanı Ali Rıfat Temel yapılan düzenlemeye ilişkin, “Müjde diye yüzde beş zam yapıldı, dağ fare doğurdu, emekliler hayal kırıklığına uğradı. Taleplerimiz görmezden gelindi, medyada emekliye müjde adı altında büyük bir beklentiye girildi ve bu beklenti karşılanmadı. Cumhurbaşkanı ayrıca 2024 yılını emekliler yılı ilan etti. Emekliler için en kötü yıl bu, düzenleme emeklileri mutlu etmedi. Sayın cumhurbaşkanına sesleniyoruz: 2024 yılı emekliler için açlık, yoksulluk ve sefalet yılıdır. Tarihe bunu böyle not edeceğiz. 2003’te en düşük işçi emekli maaşının asgari ücrete oranı 1.47 iken 2024’te 0.61’e düştü. Aynı dönemde en düşük memur emeklisi maaşının oranı da 1,87’den 0,80’e geriledi. Biz emekli maaşını çeyrek altınla hesaplıyoruz, mevcut hükümet yönetime gelirken biz emekli maaşımızla 8 tane çeyrek altın alabiliyorduk, şimdi ise 2,5 çeyrek alıyoruz” dedi.
“Enflasyon rakamları gerçeği yansıtmıyor”
Temel, mevcut ekonomik koşullar altında emeklilerin yaşamını idame etme konusunda güçlükler çektiğini belirterek, “Devleti yönetenlerin vatandaşına doğru bilgi vermesi gerekiyor. TÜİK, devletin kurumu olmaktan çıkıp siyasilerin tarafı olmuş. TÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamları gerçeği yansıtmıyor. Çarşı ve pazardaki enflasyon ile hükümetin enflasyonu uyuşmuyor. TÜİK’in açıkladığı rakamların üzerinde bir hayat pahalılığı var. TÜİK, İstanbul Ticaret Odası ve ENAG verileri farklı. İTÜ enflasyon hesabı TÜİK’e göre 12 puan daha fazla ENAG enflasyon hesabı ise 67 puan fazla yani TÜİK’in enflasyon hesabının iki katından fazla. TÜİK’in neden böyle yaptığı anlaşılıyor.  2024 yılında emeklilerin ve çalışanların maaşlarında artışı daha önce yaptıkları gibi düşük tutma planları vardı. Tahmin edilen enflasyon üzerinden değil gerçek enflasyon üzerinden ücretlerin belirlenmesi lazım. Asgari ücreti baz almıyoruz çünkü şu an dört kişilik bir ailenin geçim endeksi 50 bin lirayı geçti. 4 kişilik ailenin asgari geçim indirimi budur, bizler de bunu talep ediyoruz. Hükümet bizi yoksullukta eşitledi, asgari ücrette eşitledi. Buna karşıyız” sözlerine yer verdi.
“Emekliler arasında çatışma yaratılıyor”
Emekli aylıklarına ilişkin düzenlemeler konusunda sendikaların da görüşünün alınması gerektiğini ifade eden Temel, “Sendika olarak uzun süredir hükümet tarafından maaşlarımızın tek taraflı olarak belirlenmesine karşı çıkıyoruz, biz bir tarafız. Maalesef emekli sendikaları tanınmıyor, kapatılıyor. Emekli sendikalarıyla ilgili yasal düzenleme yapılmalıdır. Maaşlar belirlenirken sadece hükümet değil sendikaların da masada olması gerekiyor. Uzun zamandır alanlarda sesimizi duyurmamıza rağmen Cumhurbaşkanı önce işçi ve Bağ-Kur emeklilerine 37,6, memur emeklilerine 49,25 dedi bunların hiçbiri ne memur emeklisini ne de işçi emeklisini doyuracak oran değil. Enflasyon farkını yüzde beş verdikleri için bunu büyük müjde olarak ifade edip 2024 yılını da emekli yılı ilan ediyorlar. 2024 yılının bizim için bayram olması için bir aileye en azından 50 bin liralık paranın girmiş olması lazım, o bile bayram yaratacak bir oran değil ancak en azından derin yoksulluktan sıyrılmış olacaktık. Ayrıca hükümet emekliler arasında çatışma yaratıyor. İşçi, Bağ-Kur ve memur emeklisi arasında çatışma yaratılıyor. Hepimiz SGK’ya bağlıyız ve hepimizin insanca yaşaması için önce bir taban ücretin belirlenmesi ardından ise hizmet, prim gün sayısı ve eğitim gibi kriterlerin hesaplanıp ona göre ilavelerin yapılması gerekiyor” diye konuştu.  
“Aldığımız ücretlerle geçinmemiz imkânsız”
Barınma, beslenme, ulaşım, sağlık ve diğer alanlardaki harcama kalemleri göz önünde bulundurulunca emeklilerin belirlenen tutara göre yaşayamayacağını dile getiren Temel, “66 yaşındayım, daha önce bu ülkede insanların böylesine açlık, yoksulluk ve sefalet içinde yaşadığına tanıklık etmemiştim. Ülkece çok kriz yaşadık ama böyle bir enflasyon yaşamadık. Alım gücü hiç bu kadar düşmemişti. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nde düzenlediğimiz çalıştayda 35 yıllık mühendislerin bile açlık ve sefalet içinde yaşadıklarını öğrendik. Gecekonduların bile 10 bin liraya kiralandığı bu dönemde aldığımız ücretlerle geçinmemiz imkânsız. Emekliler gıdasızlıktan ölüyor. Sağlık giderleri emeklilerin boynunu bükmüş durumda. Doktora gidemeyen, ilaç alamayan emeklilerimiz var” diyerek emeklilerin taleplerini sıraladı.
Emeklilerin talepleri
Temel, “İnsanca yaşam talebimizi yineliyoruz. Emeklilerin üzerindeki sağlık giderlerinin tümden kaldırılmasını istiyoruz, devletin aldığı katkı ücretleri kaldırılmalıdır. İnsanca yaşayabilmek için emekli aylıklarının taban ücretinin en düşük memur maaşıyla eşitlenmesini talep ediyoruz. Bunun bile insani yaşam koşullarının gerisinde olduğunu biliyoruz. Ayrıca prim gün sayısı, derece, kadro ve eğitim gibi kriterler esas alınarak maaşlar yapılandırılmalıdır. Maaş bağlama düzeni adil olmalıdır. Sağlıkta katkı payları kaldırılmalı. Ulusal gelirden emeklilere de pay verilmelidir. Ülkenin milli servetinin tüm yurttaşlara adil bir şekilde paylaştırılmasını istiyoruz. Vergide adalet istiyoruz, herkes gelirine göre vergi vermeli. Enflasyon düşürülmeli. İktisadi politikaların belirlenmesi, tarım ve hayvancılıkta üretimi destekleyen sürdürülebilir adımların atılması ve en önemlisi katma değerli ürünlerle ülkenin kalkınması sağlanmalıdır” dedi.
 Temel ayrıca dul ve yetimlere verilen maaşların da yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirterek, “Dul ve yetimlere verilen aylıklar gerçekten acı bir tablo. Bu rakamlarla geçinmek mümkün değil. Barınma, sağlık, gıda, ulaşım gibi temel yaşam giderleri göz önünde bulundurulunca verilen ücretlerle hiçbir şeyin karşılanamayacağı gayet açık. Bir an önce gerekli düzenlemeler yapılmalıdır” diye konuştu.

Editör: Anadolu Ajansı