Güncel

Ekrem İmamoğlu’ndan Bakan Yerlikaya’ya: ‘Dönsene Ankara’ya, işin gücün yok mu senin?’

Üsküdar halk buluşmasında konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, rakibi Murat Kurum için İstanbul'da oy isteyen bakanlara seslendi. Ali Yerlikaya'ya tepki gösteren İmamoğlu, “İçişleri Bakanı'na buradan sesleniyorum: Dönsene Ankara'ya. İşin gücün yok mu senin? Devletin bakanı bunu yapmaz. Ama bir partinin bakanı ise, bir partinin görevlisi gibiyse; o ayrı” dedi.

Abone Ol

Haber Merkezi - İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Beykoz Belediye Başkan adayı Alaattin Köseler ile birlikte Beykoz'da halk turu yaptı. Beykoz’dan Çekmeköy’e geçen İmamoğlu, Madenler Mahallesi’nde, “Kanaat Önderleri Buluşması” gerçekleştirdi. Buluşmada, İmamoğlu ve CHP Çekmeköy Belediye Başkan adayı Orhan Çerkez konuşma yaptı. Çekmeköy’ün ardından Üsküdar Yavuztürk Mahallesi’ne geçen İmamoğlu, CHP Üsküdar Belediye Başkan adayı Sinem Dedetaş ile birlikte halk buluşmasına katıldı. 

Üsküdar'da konuşan İmamoğlu, kendisi ve Dedetaş için oy desteği istedi. Görev süreleri boyunca, Üsküdar özeli ve İstanbul genelinde yaptıkları yatırımlar, icraatlar, projeler ve sosyal yardımlardan örnekler veren İmamoğlu, toplumun farklı kesimlerinin, hükümetin yanlış ekonomi politikalarından kaynaklı yaşadığı geçim sıkıntısına dikkat çekti. İmamoğlu, “Bunlar, emekliyi, yani başımızın tacı olması gereken büyüklerimize, ne yazık ki tarihin en derin mahrumiyetini yaşattılar. 10 bin lira maaş ne demek? 10 bin lira? 2002 yılında, bunlar iktidar olduğunda, o dönemin asgari ücretine göre hesaplarsak, şu anda en düşük emekli maaşı 25 bin lira olmalı. 25 bin lira nere, 10 bin lira nere? Bunlar ekonomiyi perişan ettiler”  dedi.

Üsküdar’da, 1 sene önce açtıkları Kent Lokantası’ndan 226 bin 950 kişinin faydalandığı bilgisini paylaşan İmamoğlu, “Bu, Kent Lokantasını küçümseyen, dersine çalışmamış o ithal aday var ya, ithal aday, ah bunu bir anlayabilse. Birkaç gün sonra, mühür size gelecek. Elinizde mühür olacak. Mührü doğru yerde kullanacaksınız. Bu kullanacağınız mühür, sizlerin geleceği. En önemli kararın onayı olacak. İstanbul'da zaten işiniz kolay. Biliyorsunuz; iki tane aday var. O zaten 31 Mart'a kadar çalışsın, biraz hayat dersi alsın; sonra Ankara'ya yollayacağız onu. Öyle değil mi? Tabii şimdi gelirken dersine çalışmadı. Ben bazen çok detaylı anlatıyorum ki, benim anlatımlarımdan İstanbul'u biraz daha tanısın da öyle gitsin Ankara'ya diye. Anlıyorum ki, dinlemeyi de sevmiyor. Halbuki iyi bir belediye başkanı, bir iyi öğrenci olacak. Ben, iyi bir öğrenciyim. Halkımı dinlerim ve öğrenirim. İyi belediye başkanı, iyi öğrenci olacak. İyi öğrenci olması için de dinlemeyi bilecek ama dinlemiyor. Kendisine böyle takılıyorum zannetmeyin. Ben öyle düşünmüyorum sadece. İstanbul'da dersine çalışmadığını kim düşünüyor? 17 tane bakan arkadaşı. Öyle düşünmeseler, Ankara'dan buraya niye gelsinler? 17 bakan arkadaşı, adayın yeterli olmadığını görünce çantayı, bavulu toplayıp, İstanbul'a geldiler. Yetmedi; artı bir Cumhurbaşkanı da geldi. Öyle değil mi? Hepsi burada. Hepsi toplandı geldi. Hoş geldi, sefa geldi. Bunlara misafirperverlik yapacak mıyız? Yapalım, yapalım; 23 Haziran 2019’daki gibi, 806 bin kez misafirperverliğe hazır mıyız? Sözüm ona İstanbul'u geri almak istiyorlar. Kimden? Milletten. Bir metro açılışında diyor ki Sayın Cumhurbaşkanı, bakana, ‘Sayın Kurum, malımıza sahip çık!’ Yahu kimin malı? Yahu milletin malı. Senin yaptığın metro da milletin malı, bizim yaptığımız metro da milletin malı. Bunu anlayamadılar. Başka bir yere taşıyorlar bizi. Onlar hala bir şeyi çözemediler. Millete ait olan şeylerin, millete ait olduğunu kavrayamadılar. Hala seçildikleri yerleri kendi makamları, kendi malları, mülkleri zannediyorlar. Yahu değil, değil; milletin malı. 5 senedir biz ne yapıyoruz? Ana felsefemiz ne biliyor musunuz? Milletin malını millete veriyoruz. Milletin parasını millete dağıtıyoruz. Bizim yaptığımız bu. Bunlar bir avuç imtiyazlı kişilere binaları, mülkleri, yapıları, kurumlara dağıtmaktan nefes nefese kalmışlardı. İstanbul'u da perişan etmişlerdi. 5 yıldır İstanbul, rahat bir nefes aldı, bir kendine geldi" dedi.

Yaşanan otobüs kumpası olayına da değinen İmamoğlu, "Biz bütün bunları yaparken, bütün bu kadar soruşturma geçirirken, seçime 4-5 gün kaldı ya, son çare ne? Kumpas. Son çare ne? İftira. Son çare ne? Yalan. Son çare ne? Montaj. Son çare ne? Video. Şimdi bu şekilde milleti aldatacaklar. Ekrem İmamoğlu'na, sözüm ona leke atacaklar. Onların atmaya çalıştığı lekeye ben ne yapıyorum biliyor musunuz? Bunlara, Allah akıl versin. Bunları, Allah ıslah etsin. Niye biliyor musunuz? Ramazan'ın birinci gününde, 2019’da, bunlar değil miydi 6 Mayıs'ta ana sütü kadar helal seçimi iptal ettiler. Öyle değil miydi? Bakın; Ramazan’ın birinci günü seçimi iptal edenler, yine kul hakkı yemeye, iftira atmaya devam ediyorlar. Ben, vatandaş Ekrem olarak, bunların yanlışlarını kabullenemiyorum. Hele hele şu Ankara'dan 17 bakan geldi ya… Artı bir Cumhurbaşkanı da geldi ya… Bunu kendime yediremiyorum. Niye?"

İmamoğlu, rakibi Murat Kurum için İstanbul'da oy isteyen bakanlara, başta İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya olmak üzere, tepki gösterdi. İmamoğşu, şunları söyledi: "Devletin makamı, bakanı olmak, şerefli bir görevdir. Devletin bakanı, atanmış kişilersiniz siz. Devletin bakanı olarak görev yapacaksınız. İçinde kim var? Dışişleri Bakanı var. Maliye Bakanı var. Ekonomi Bakanı var. İçişleri Bakanı var, Adalet Bakanı var. Öyle değil mi? Şimdi bunlar; bakkal bakkal, market market gezip, oy istiyorlar. Toplantı yapıyorlar. İçişleri Bakanı'na buradan sesleniyorum: Dönsene Ankara'ya. İşin gücün yok mu senin? Ekrem İmamoğlu, burada aday. Nedir? ‘Ekrem İmamoğlu’ oy vermeyin, Sayın aday Kurum’a verin.’ Başka işiniz yok mu? Devletin bakanısınız. Ben size bir şey diyeyim mi? Başları öne eğik gezecekler, biraz utanmaları varsa. Vatandaş Ekrem olarak utanıyorum. Niye biliyor musunuz? Tekrar söylüyorum. Devletin bakanı bunu yapmaz. Ama bir partinin bakanı ise, bir partinin görevlisi gibiyse; o ayrı. O zaman sen, devletin bakanı olamazsın. Pazar günü seçim güvenliğini sağlayacak olan kişi, İçişleri Bakanı. Adalet Bakanı, adaleti sağlayacak, hukuku sağlayacak Ekrem İmamoğlu üzerinden yaptıkları işlere bak. Kumpas videoları üzerinden savcılık yapıyorlar. Utanmaları da yok. Kararlı bir şey söyleyeyim. Bu kardeşiniz, bu hemşehriniz bu yola çıktı ya, -Allah şahit, siz de şahit olun- bir milim geri adım atmayacak, bir milim. Ben, 4,5 senedir bunlarla mücadele ediyorum Büyükşehir nezdinde. Bir milim geri adım atmayacağım. Niye biliyor musunuz? Doğru yıkılmaz. Doğru yıkılmaz. Doğru yıkılmaz. İşinize bakın."