İddiaya göre devlet okullarında çocuklarını okula kaydettirmek isteyen velilerden ‘bağış’ adı altında kayıt ücreti isteniyor. Kayıt işlemi ödeme yapıldıktan sonra yapılıyor. Okullardaki ek temizlik görevlisi, güvenlik görevlisi, temizlik ve kırtasiye malzemesi ihtiyaçları için alınan "bağışlar" da çocuğunun daha iyi eğitim almasını isteyen veliler tarafından karşılanmak durumunda kalıyor. Zira bakanlığın okullar için tahsis ettiği bütçe, tüm bu ihtiyaçlar karşısında yetersiz kalıyor.
Eğitim-İş’in aktardığına göre Bursa’da istenen ücret 100 bin TL’ye kadar çıktı.
“Özel okul ücretleriyle yarışan devlet okulları ve o okulları kendi özel mülkü sanan okul yöneticileriyle onları görmezden gelen İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri suç işliyor” diyen Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy şunları dedi:
* Nitelikli okul arayışına giren velilerin karşısına tüccarlığa soyunan okul yöneticileri ve onlara göz yuman Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri çıkmaktadır. Okullar arasındaki eşitsizliği gideremeyen, öğrencilere evine yakın, güvenle gidebileceği bir okul türü sunamayan milli eğitim ve kamu görevini kötüye kullanarak okulun ihtiyaçlarını velilerden bağış adı altında kayıt parası ile karşılamaya çalışan okul idareleri, bu yıl kayıt ücretini 100 bin TL’ye kadar çıkarmışlardır.
* Devletin temel görevlerinden biri olan eğitimin, on binlerce liraya satılması fırsatçılıktır. Bu ücreti ödeyemeyen velilerin, çocuklarını istemedikleri okul türüne göndermek zorunda kalması, evine uzak okullara yine on binlerce lira ödeyerek servis ücretine mahkum edilmeleri görevi kötüye kullanmaktır.
*Bursa’da kayıt ücretinde birbiriyle yarışan okul müdürleri de onlara göz yuman İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri de suç işlemektedir. Öğrencilerin anayasal hakkı olan eğitime erişmesinin önünde hiçbir engel olmamalıdır. Eğitim, yasalara göre haktır ve hatta zorunludur. Okul Aile Birliği adı altında para toplamak tüccarlıktır.
"Bütün maddi yük velilere bırakıldı"
*Sendikamızın yıllardır dikkat çektiği eğitimdeki eşitsizlikler, bakanlığın yanlış ve hatta kasıtlı politikaları ve liyakatsiz kadroları eliyle derinleşmiştir. Milli eğitimin bütçesi her gün oluk oluk vakıf adı altında tarikat ve cemaatlere akıtılmış, okulların ihtiyacı karşılanmamış, yardımcı personel ataması yapılmamış, güvenliğini sağlayacak görevli istihdamı gerçekleşmemiş, bütün yük velilere bırakılmıştır. Velilerden toplanan paralarla ayakta kalan okullar bize göstermiştir ki, milli eğitim iflas etmiştir.
*Eğitimin piyasaya devri ve niteliğin kasıtlı olarak düşürülmesi ile öğrencilere özel okul fiyatlarıyla yarışan devlet okulu tarifeleri dayatılmaktadır. 100 bin TL kayıt ücreti veren velilerin öğrencileri kayıt bölgesi dışından kaydedilirken, 80 bin TL verebilen veliler, aday havuzuna alınarak bekletilmektedir.”