Naci Görür: 12 Kasım Düzce depremine ilişkin uyarımız dinlenmedi Naci Görür: 12 Kasım Düzce depremine ilişkin uyarımız dinlenmedi
Haber Merkezi - Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesince Karaburun-Ildır Körfezi'nde yürütülen denizel biyoçeşitliliğin tespitine yönelik proje kapsamında, endemik taş mercan türü olarak bilinen ve nesli tükenmekte olan "cladocora caespitosa" türüne rastlanıldı.   Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca, Cumhurbaşkanlığı kararı ile Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilen alanlarda, doğal, kültürel, tarihi, eğitsel ve estetik değerleri koruma ve fiziki planlama çalışmalarına altlık oluşturulması amacıyla biyoçeşitlilik çalışmaları yürütülüyor. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Tabiat Varlıkları Koruma Genel Müdürlüğü ve İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesince İzmir'de yürütülen "Karaburun- Ildır Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi Denizel Biyolojik Çeşitliliğin Tespiti Projesi"nde sona gelindi.Proje ile denizel biyolojik çeşitlilik elementlerinin, köpek balıkları, vatozlar ve yabancı türlerin envanteri çıkarıldı. Karaburun bölgesindeki deniz çayırları ve habitatları, Akdeniz fokları ve deniz memelilerinin dağılımı tespit edilerek haritalara aktarıldı.Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilen Karaburun-Ildır Körfezi'ndeki çalışmalar kapsamında birçok yeni türün yanı sıra Latince adı "cladocora caespitosa" olan endemik tür "yastıklı taş mercan"a da rastlanıldı.   Öte yandan "Karaburun-Ildır Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi Denizel Biyolojik Çeşitliliğin Tespiti Projesi"nin kapanış toplantısı da Karaburun Halk Eğitim Merkezi'nde yapıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Hasan Suver, projenin sonuçlarına ilişkin verileri paylaştı. Tabiatın bütün canlıları kapsadığına ve insanın da bu büyük ailenin bir parçası olduğuna işaret eden Suver, "İnsan elde ettiği bilim ve teknolojik imkanları doğayı daha verimli hale getirmek için kullanıyor ya da tahrip ederek, kirleterek, bozarak hayatını sürdürüyor. Dünyamız uzayda biricik ve yegane gezegenimizdir. Bilim ve teknolojiyle kol kola yürüyerek dünyaya, insana ve geleceğe saygılı bir değer anlayışıyla ilim ve teknolojiyi kullanarak ortak evimiz dünyamıza hizmet edeceğiz" ifadesini kullandı. Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü Dr. Hacı Abdullah Uçan ise 2021'de başlatılan proje ile yaklaşık 181,70 kilometrelik deniz kıyı şeridi ile 40 metre derinliğe kadar biyolojik açıdan kıyı ve deniz ortamının değerlendirildiğini belirtti. Uçan, Bakanlığın yetki ve sorumluluğundaki alanlarda doğal yaşamı koruma, iklim değişikliğinin etkilerini en aza indirme ve çevreyi daha yaşanır hale getirebilme çabasında olduklarını anlattı. Karaburun-Ildır Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi denizel alanında, Genel Müdürlüğün koruma ve izleme faaliyetlerini sürdürdüklerini belirten Uçan, şunları kaydetti: "Körfez, nesli kritik derecede tehlikede olan Akdeniz fokunun önemli yaşam alanıdır. Bölgedeki diğer hassas tür ise Akdeniz endemiği olarak adlandırılan deniz çayırlarıdır. Deniz çayırları en önemli karbon yutak alanlarından olup, fotosentez yolu ile oksijen üretmesinin yanı sıra birçok canlının yaşam, yumurtlama ve barınma alanıdır. Aynı zamanda kıyı erozyonuna engel olabilmekte, sudaki askı yükleri ve sedimentasyonu tutup zemin hareketlerini düzenlemekte ve iklim değişikliği ile mücadelede önemli rol almaktadır."Toplantıya Suver ve Uçan'ın yanı sıra, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü Yardımcısı Dr. Beyhan Oktar, Karaburun Kaymakamı Eyüp Kaykaç, Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin, Koruma, İzleme ve Özel Çevre Koruma Bölgeleri Daire Başkanı Mustafa Uzun, Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Bayram Öztürk ile Bakanlık yöneticileri, uzmanlar, akademisyenler ve STK'lerden temsilciler de katıldı.