Doktorlar muayene etmek istemedi…

Süreyya ORAL 1973 yılı Ekim ayında yapılacak genel seçimler öncesi CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit’in yurt içi gezilerini izliyorum.. Aydın, Denizli, Bursa, Balıkesir, Kocaeli’ni kapsayacak iki günlük bir gezi için İzmir’e geldik.. Geceyi İzmir’de geçirdikten sonra sabah erkenden partinin kiraladığı araçlar ile Aydın ve Denizli’ye gittik.. Yollarda ve meydanlarda Ecevit’e karşı yoğun bir iğli vardı.. Bu ilgi nedeniyle İkinci mitingin yapıldığı Denizli’den oldukça geç bir saatte ayrıldık… Benim bindiğim araçta, parti yöneticisi Orhan Birgit ile TTK başkanı Sunullah Arısoy ve dönüş için araç bulamadığından rica üzerine yanımıza aldığımız bir vatandaş vardı… Hava yağışlıydı ve hepimiz oldukça yorgunduk.. Bir ara bir gürültü ile irkildik.. Aracımız takla atmış ve hepimiz bir yerlere dağılmıştık. Selçuk Torbalı arasında meydana gelen kazadan sonra üzerinde bir yr bere olmayan ben fotoğraf makinamı ve çantamı bulma çabası içine girdim… Bu arada şoför hariç diğer üç kişi araçlarla İzmir’e hastaneye götürülmüştü… Çanta ve makinamı bulduktan sonra şoförle ben de bir araçla yola çıktık.. Önce Torbalıya uğrayıp şoförü evinde ziyaret ederek bir doktora gösterdik. Doktorun bir ağrı kesici yapmasından sonra biz de Konak’daki Devlet Hastahanesine doğru yola çıktık… Hastaneye geldiğimizde Ecevit de oradaydı ve acil de yatan hastaları ziyaret ediyordu… Ben de araçtan çıktığımı söyleyerek muayene için içeri girmek istedim ama acile almadılar.. O sırada ağabeyim Örsan Öymen doktorlara benim de araç içinde olduğunu hatırlatınca içeri aldılar ve hasta yatağına yatırarak bir avuç içimi bir da ayak tabanımı gıdıkladılar ben tepki verince sende bir şey yok diye bıraktılar… Ama ben ertesi gün Bursa Balıkesir ve Kocaeli gezisini üzerinde kan lekesi bulunan elbisemle yapmak zorunda kaldım ve üç ay boyunca da kuyruk sokumumdaki ağrı nedeniyle doğru dürüst oturamadım….