Genel

Doğu Anadolu'nun 3 bin 500 yıllık takıları Erzurum Müzesi'nde beğeniye sunuldu

- Bölgede farklı tarihlerdeki kazılarda bulunan veya güvenlik güçlerince ele geçirilen takılar ile süs eşyaları, laboratuvarda uzman ekipler tarafından temizlendikten sonra sergileniyor - Arkeolog Doç. Dr. Gülşah Altunkaynak: - "Sergi, binlerce yıldır süs objelerinin, takıların ne kadar önemli olduğunu ve ne kadar sıklıkla kullanıldığını göstermesi bakımından önemli"

Abone Ol

ERZURUM (AA) - Doğu Anadolu Bölgesi'nde bulunan ve 3 bin 500 yıl öncesine kadar dayanan takılar ile süs eşyaları, temizlik işlemlerinin ardından Erzurum Müzesi'nde sergilenmeye başladı.

Bölgede farklı tarihlerdeki kazılarda bulunan veya güvenlik güçlerince ele geçirilen takılar ile süs eşyaları, Erzurum Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı'nda uzman ekip tarafından temizlendi.

Küpe, kolye, bileklik, halhal, bilezik, fibula, tork, yüzük, pazubent, tomurcuk başlı iğne, süs iğnesi, kemer tokası, alınlık, muskalık ve gerdanlık gibi eserler, özel konseptle hazırlanarak ilk kez Erzurum Müzesi'nde sergilendi.

Farklı süslemeler ile figürlerin yer aldığı tarihi eserler, Geç Tunç Çağ'dan başlayarak Demir Çağ, Orta Çağ, Osmanlı Dönemi ve Urartu Krallığı gibi 3 bin 500 yıl öncesine kadar ki dönemi de yansıtıyor.

- "Bileklikler, bilezikler, kolyeler, küpeler, kemer tokaları ile kemerler var"

Arkeolog Doç. Dr. Gülşah Altunkaynak, AA muhabirine, Erzurum Kültür Yolu Festivali kapsamında eserlerin sergilendiğini söyledi.

Tarihi eserlerin sergiye 6-7 aylık bir süreçte hazırlandığını ifade eden Altunkaynak, şöyle konuştu:

"Burada belirlediğimiz esaslar, takıların metal olması ve bir konsept içinde o takı kültürünün bölgedeki genel gelişimini bütün ziyaretçilerimize aktarabilmek. Çünkü takıların nereden başlayıp nereye kadar, nasıl geliştiğini bu vesileyle görmüş oluyorlar. Özel bir buluntu olarak bir Urartu kemer parçasını temizlettik. Çok önemli bir av sahnesinin işlendiği, avcılığın kıyafetlerine kadar, okunu, yayını germesine kadar, net biçimde o sahnelerin işlendiği bir Urartu kemeri parçasından sonra artık biraz daha günümüze doğru yaklaşan Osmanlı dönemine geçtik. 17. 18. 19. ve 20. yüzyıla kadar süreçte bileklikler, bilezikler, kolyeler, küpeler, muskalıklar ve çok görkemli kemer tokaları ile kemerler var."

Altunkaynak, takıların tarihi yansımasını özellikle bileziklerde gördüklerini belirterek, şu değerlendirmede bulundu:

"Hala o bölgesel ve kültürel hafızayla gelen estetik anlayışın, bugün bile kullanılıyor olması gerçekten bize o tarihi günümüze taşıyan örnekler olduğunu gösteriyor. Onun dışında sanat anlayışının nasıl evrildiğini, nasıl geliştiğini göstermesi bakımından da önemli. Sergi, binlerce yıldır süs objelerinin, takıların ne kadar önemli olduğunu ve ne kadar sıklıkla kullanıldığını göstermesi bakımından da önemli. Bu böyle binlerce yıla dayanan bir gelenek ve her zaman bakımlı olmak, süslü olmak, takı takmak gerçekten önemliymiş, bunu da bize açıkça gösteriyor."