Genel

Diyarbakır'da "Orta Çağ'dan Günümüze Kadın ve Toplum Çalıştayı" düzenlendi

- Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yüksel Özgen: - "Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Dünyada her şey kadının eseridir.' sözü düşünüldüğünde doğumumuzdan yetişmemize, her an, her yerde kadınların izlerini, eserlerini ve önemini açıkça görüyoruz. İnsanlık ve medeniyetin çıkış noktalarından olan içinde bulunduğumuz kadim bölgedeki arkeolojik çalışmalar da göstermektedir ki kadınlar, toplumların temelinde yer almıştır" - Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Kadının Statüsü Genel Müdür Yardımcısı Hülya Yavuz: - "Bakanlık olarak kadınların, karar alma mekanizmalarının tüm aşamalarına etkin şekilde katılmalarını, toplumsal ve kamusal yaşamın içinde aktif olarak yer almalarını sağlamak öncelikli hedeflerimiz arasında"

Abone Ol

DİYARBAKIR (AA) - Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yüksel Özgen, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Dünyada her şey kadının eseridir.' sözü düşünüldüğünde doğumumuzdan yetişmemize, her an, her yerde kadınların izlerini, eserlerini ve önemini açıkça görüyoruz. İnsanlık ve medeniyetin çıkış noktalarından olan içinde bulunduğumuz kadim bölgedeki arkeolojik çalışmalar da göstermektedir ki kadınlar, toplumların temelinde yer almıştır." dedi.

Diyarbakır'da, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Atatürk Kültür ve Dil Tarih Yüksek Kurumu, Türk Tarih Kurumu, Dicle Üniversitesi, Dicle Üniversitesi Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜKSAM) işbirliğiyle, "Orta Çağ'dan Günümüze Kadın ve Toplum Çalıştayı" düzenlendi.

Dicle Üniversitesi 15 Temmuz Kültür ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen çalıştayın açılışında konuşan Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yüksel Özgen, Orta Çağ'dan günümüze kadınların farklı dönemlerde farklı rolleri olduğunu, savaşlarda kadınların millet ve devlet için mücadele ettiğini, gerektiğinde canlarından vazgeçtiğini söyledi.

Özgen, şunları kaydetti:

"Osmanlı Devleti'nin son döneminde Cumhuriyet Devrimi'nde kadınların toplum ve devlet hayatındaki yerleri gittikçe iyileşmiş, hatta aynı dönemde dünyanın birçok yerindeki kadınların konumunu da geçmiştir. 1930'larda siyasi haklarını, bazı Avrupa devletlerindeki kadınlardan önce elde eden kadınlarımız, bilimde, diplomaside, sanatta, sporda, kısaca hayatın her alanında ön plana çıkmış, ülke ve dünya çapında önemli işlere imza atmıştır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Dünyada her şey kadının eseridir.' sözü düşünüldüğünde doğumumuzdan yetişmemize, her an, her yerde kadınların izlerini, eserlerini ve önemini açıkça görüyoruz. İnsanlık ve medeniyetin çıkış noktalarından olan içinde bulunduğumuz kadim bölgedeki arkeolojik çalışmalar da göstermektedir ki kadınlar, toplumların temelinde yer almıştır. Doğurganlıklarıyla adeta kutsal bir gücü elinde bulunduran kadınlar, çağlar boyunca gücün, bereketin ve refahın simgesi olarak görülmüştür."

- "Kadınların karar alma mekanizmalarına etkin katılmaları öncelikli hedeflerimiz arasında"

Aile Sosyal Hizmetler Bakanlığı Kadının Statüsü Genel Müdür Yardımcısı Hülya Yavuz ise kadınların toplumsal hayatın tüm alanlarında hak ve imkanlardan eşit biçimde yararlanmalarını ve güçlenmelerini sağlamanın, kadın politikasının temelini oluşturduğunu söyledi.

Yavuz, "Ülkemizin 2024-2028 yıllarını kapsayan On İkinci Kalkınma Planı'nda kadınların hak ettiği üstün kıymeti görmesi ve kalkınmamıza ivme kazandırmaları için başta eğitim ve istihdam olmak üzere hayatın tüm alanlarındaki fırsat ve imkanlardan eşit biçimde yararlanmaları, her türlü şiddet ve ayrımcılıktan uzak şekilde yaşamaları, her alanda ve düzeyde temsil ve katılımlarının artırılması, temel amaç olarak belirlenmiştir." ifadelerini kullandı.

Binlerce yıllık tarihin ve geniş coğrafyalara yayılan medeniyetin kadınların sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasi hayata dair katkılarına ilişkin bilgi ve belgelerle dolu olduğuna işaret eden Yavuz, Türkiye Cumhuriyeti'nin, kadınının konumu ve toplumsal alanda güçlenmesi için yapılan çalışmalar açısından dünyada istisnai ve özgün tarihsel deneyime sahip olduğunu belirtti.

Yavuz, tarihten bugüne kadınların ilerlemelerine, güçlenmelerine ilişkin atılan adımların günümüzde alınan kararlar ve uygulamaları da güçlendirdiğine dikkati çekerek, şunları söyledi:

"Kadın erkek eşitliği konusunda anayasa başta olmak üzere mevzuatta köklü değişiklikler yapılmıştır. Kadınların toplumsal hayatın tüm alanlarında hak ve imkanlardan eşit biçimde yararlanmalarını ve güçlenmelerini sağlamak, kadın politikalarımızın temelini oluşturmaktadır. Bakanlık olarak kadınların karar alma mekanizmalarının tüm aşamalarına etkin şekilde katılmalarını, toplumsal ve kamusal yaşamın içinde aktif olarak yer almalarını sağlamak öncelikli hedeflerimiz arasında."

Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakoç da çalıştayın düzenlemesinde emeği geçenlere ve çalıştaya katılım sağlayan herkese teşekkür etti.

DÜKSAM Müdürü ve Çalıştay Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Şengül Kocaman ise çalıştayda tarihsel süreçte kadına yönelik rolleri, görevleri, kadının toplumdaki konumunu ve değişimini ele almayı amaçladıklarını belirterek, "Günümüzde kadının toplumdaki yerini, kazanımlarını, haklarını anlamak için önce geçmişi, geçmişteki kadını bilmemiz gerekmekte. Kadının toplumdaki yerini ve önemini tarihsel açıdan değerlendirmenin, kadının sosyal, siyasal ve ekonomik hayatta temsilini güçlendirmek, kadın hakları ve aile konusunda yaşanan sorunlara çözüm önerileri üretmek açısından son derece önemli olduğuna inanıyoruz." dedi.

Konuşmaların ardından katılımcılara plaket takdim edildi.

​​​​​​​Çalıştaya, Diyarbakır Vali Yardımcısı Zerrin Çay Beşikci, Sur Kaymakamı Asım Solak, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Aydın Polat, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.