İSTANBUL (AA) - Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "İslam'ın Kur'an-sünnet bütünlüğü içerisinde doğru anlaşıldığı her dönemde Müslümanlar tarihe yön vermiş, yeryüzünün barış ve selametinin teminatı olmuşlardır. Ancak bu iki kaynağın doğru anlaşılamadığı dönemlerde bilim, fen, sanat başta olmak üzere birçok alanda geri kalındığı da bir vakıadır." dedi.

Erbaş, İbn Haldun Üniversitesince, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Süleymaniye Camisi'nde düzenlenen Uluslararası Hadis Araştırma Takdim ve İcazet Merasimi'nde konuşma yaptı.

Peygamberin tebliği ve mücadelesiyle bireysel, toplumsal ve evrensel düzeyde, zihin, fikir ve ahlak planında tarihin en büyük inkişafı ve inkılabının yaşandığını belirten Erbaş, "Cahiliye girdabında yolunu ve değerlerini kaybeden insanlar, Peygamberimize tabi olmakla yeniden hayat bulmuş, Onun rehberliğinde kardeşliğin, doğruluğun, erdemin, ahde vefanın en güzel örnekliğini sergilemiştir." dedi.

Erbaş, Peygamberin insanlığa en büyük mirasının, Kur'an-ı yaşanan bir hayata dönüştüren sünnetleri olduğunu ifade ederek, "Bu durum, hadislerle ilgili çalışmalar yapmayı Müslümanlar için şerefli bir gaye haline getirmiştir. Böylece hadisler ve dolayısıyla sünnet, nesilden nesile aktarılarak mütevatir bir kültüre kaynaklık etmiştir. Neticede bugün Müslümanların dini hayatlarına yön veren muhteşem eserler ortaya çıkmıştır." diye konuştu.

Hadislerin, Kur'an'ın evrensel ilkelerinin çağlar boyunca hayatiyet bulmasında ve Müslümanların ortak inanç ekseninde buluşup güçlü medeniyetler kurmalarında daima büyük bir rol oynadığına vurgu yapan Erbaş, şöyle devam etti:

Sakarya'da jandarma iş makinesiyle define arayan 4 kişiyi suçüstü yakaladı Sakarya'da jandarma iş makinesiyle define arayan 4 kişiyi suçüstü yakaladı

"İslam'ın Kur'an-sünnet bütünlüğü içerisinde doğru anlaşıldığı her dönemde Müslümanlar tarihe yön vermiş, yeryüzünün barış ve selametinin teminatı olmuşlardır. Ancak bu iki kaynağın doğru anlaşılamadığı dönemlerde bilim, fen, sanat başta olmak üzere birçok alanda geri kalındığı da bir vakıadır. Böyle dönemlerde Müslümanlar, fikri ve itikadi açıdan amaçsız çekişmelerin ve savrulmaların girdabına sürüklenmişlerdir. Bugün başta İslam coğrafyası olmak üzere tüm dünyanın içinde bulunduğu durum, böyle bir savrulmanın neticesidir."

En hayırlı ümmet olmanın gereğinin, İslam'ın hakikatleri ve Resulullah'ın sünnetini yeniden çağın idrakine sunmak olduğunu belirten Erbaş, bunun bir iman ve kulluk sorumluluğu olduğunu, bu konuda her bir Müslümana ve kuruma önemli görevler düştüğünü ifade etti.

Erbaş, Başkanlığın süreli yayınlarından basılı yayınlarına kadar her yerde hadislerin sahih olmasına önem verdikleri kadar sahih biçimde aktarımına ve anlaşılmasına da büyük önem verdiklerini kaydederek, "Gerek hizmet alanlarımızda, gerekse yayınladığımız eserlerde bu hassasiyetimizi daima gözetiyoruz. Bu doğrultuda İlahiyat ve İslami İlimler fakültelerimizle işbirliği yapıyor, bilgi kaynaklarımızı ve din hizmeti çalışmalarımızı her daim gözden geçiriyoruz." dedi.

Projede emeği geçenlere teşekkür eden Erbaş, ardından "Tedribürravi İcazet Duası" etti.

Kaynak: aa